Türkiye’nin yıllardır iç sorunlar ile uğraşmaktan savunma sanayi analizini doğru yapamadığını belirten Evirgen, “Dış politikada daha etkin ve belirgin bir konuma gelmek milli savunma sanayinin gelişimine bağlıdır. İç sorunlarımızı aşıp, savunma sanayimize ağırlık verebilseydik; dış politikada çok daha etkili olurduk. Milli hedeflere ulaşmak için, milli bir savunma sanayi programına ihtiyaç var. Programı sivil irade belirlemeli, asker destek vermelidir. Artık bu alanda değişim ve dönüşüm kaçınılmazdır” dedi.

Üniversiteler savunma sanayine destek vermelidir

Üniversitelerin savunma sanayine yeterli desteği vermediğini vurgulayan Evirgen, “Ülkemizdeki üniversite ve öğretim elemanı sayısı dikkate alındığında, savunma sanayi ile yeterli işbirliği içinde olmadığını görmekteyiz. Hatta bir iki üniversitenin yer aldığı bir iki proje dışında, üniversitelerimizin savunma sanayii ile dirsek temasının dahi olmadığı bir gerçektir. Bir diğer sorunda savunma alanında yetişmiş sivil bürokratların olmayışıdır.  Her alanda olduğu gibi savunma alanında da sivillerin niteliği ve etkinliği artırılmalıdır” diye konuştu.

Ordu içersinde yeni bir teşkilatlanma şarttır

Ordu içersinde yenir bir teşkilat yapılanması gerektiğine de vurgu yapan Evirgen, “Gerçek şu ki; 1990 öncesi iki kutuplu dünya düzenine göre teşkilatlanmış olan ordumuz, bugünlere büyüyerek ama çok az değişerek gelmiştir. Örneğin hala devam eden zincir karargahlar nedeniyle hantallıktan kurtulamamıştır. Yeni bir teşkilat yapılanması şarttır. Gelişmiş yeni teşkilat yapısı içinde yer almaması gereken, Kuvvet Komutanlıkları, bazı Kolordu Komutanlıkları, Taktik Hava Kuvvet Komutanlıkları, Donanma Komutanlığı gibi büyük karargahları sayabiliriz. Ayrıca birleştirilerek sayısı azaltılabilecek karargahlar da var. Birçoğunun generallere kadro ve teşkilat sağlama ve tam bir ara kademe fonksiyonu gören bu karargahların milli savunma hizmetine fonksiyonları, katkıları ve maliyetleri irdelenmelidir. Yeni kuvvet yapısında bunlara ihtiyaç olmayacağı görülecektir” dedi.

Evirgen’den dikkat çeken öneri

Mevcut yapıya dokunulduğu takdirde büyük oranda tasarrufun sağlanacağını vurgulayan Evirgen, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Müşterek karargah sistemine geçilmesi halinde;  hantal teşkilatların neden olduğu komuta kontrol zafiyetleri ortadan kalkacak, bina ve araçlar ile personelden malzemeye kadar her alanda çok büyük oranda tasarruflar elde edilecek. Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerinde yürütülen benzer faaliyetlerin ayrı ayrı yürütülmesine gerek duyulmayacak, maliyetlerin azalması ile etkinliğin artması sağlanmış olacaktır. Her 3 Kuvvetin ayrı Lojistik komutanlıklarının olması ve benzer faaliyetleri bu duruma bir örnektir. Mesela Lojistik karargah ve imkanların birleştirilmesi ile sağlanacak ikmal ve bakım ekonomisinin yanı sıra koordinasyon kolaylığı, etkin ve verimli hizmet gibi daha pek çok fayda sağlayacağı muhakkaktır.”