İngiltere bir aydır telekulak skandalıyla sallanıyor... Öyle bir skandal ki başbakanından kraliçesine, polisinden emniyet müdürüne, gazetecisinden milletvekiline , eski başbakanlarına, terör kurbanlarına , hatta  mezarda yatan genç bir kıza kadar uzanıyor... Kamuoyu,  Murdoch’ın sahibi olduğu New of the World gazetesinin haber almak için 4 bini aşkın kişiyi dinlemesini görmemezden geldi. Ancak 2002’de kaçılıp cesedi 6 ay sonra bulunan Milly Dowler adlı 13 yaşındaki kızın

telefonunun gazete tarafından dinlenip mesaj kutusunun boşaltılması bardağı taşıran son nokta oldu. Bu kez kırmızı çizgiler geçilmişti. Telekulak skandalı bazılarına göre son 75 yılın en büyük krizi... Demokrasinin beşiği, hür basının en fazla hissedildiği,  üzerinde güneş batmayan ülkede, toplumun, sistemin bel kemiği oluşturan 3 ciddi kurum, bu skandalın altından, silkinip,  kalkabilecek mi ? Yoksa başkalarına örnek gösterilen İngiliz  basın, polis ve politikası bu lekeyi silemeyip, daha da mı çökecek? Bunların yanıtını vermek için çok erken. Ancak buz dağı örneği, görünen, bilinen  çok az... Meçhuller, suyun altında kalan buzul tabakası gibi derinde ve sisler içinde ...

Değerleri sonunu getirdi

Tüm bu skandalın ortasında kendini bulan, telefon dinlemenin yaşandığı  News of the World gazetesinin sahibi, News International’ın , News Corporation’un yönetim kurulu başkanı, Rupert Murdoch, Avam Kamarasında milletvekillerinin huzuruna çıktı.. Mahcubiyetinden gözlerini bile açamayacak yaşlı bir adam portresi çiziyordu... Yıllarca binlerce kişi, Murdoch’un sahibi olduğu News of the World’ün skandallarıyla tanındı, özel hayatları afişe edildi. Murdoch’ın babasından devraldığı  ‘Sansürsüz basın’ sloganıyla yarattığı bulvar gazetesi aşk, seks, para, rüşvet  , skandal adına ne varsa hepsini her hafta  Pazar günleri sayfalarına taşıdı.. Şimdi kaderin bir cilvesi, iki hafta önce kapanan bu gazetenin patronları, eski yöneticileri başka gazetelere manşet oluyor.. TV’lere naklen yayın malzemesi olarak ekrana geliyor.. Kirli çamaşırları birer birer pazara çıkıyor..

Babasının bir nasihatını hayat felsefesi yaptı

1931-1951: Rupert Murdoch 11 Mart 1931’da Avustralya’nın Melbourne kentinde dünyaya geldi. Medya devinin babası Avustralyalı savaş muhabiri Keith Rupert, I. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale’ye gitmiş ve yazdığı sansürsüz haberleriyle ünlü olmuştu. Baba Murdoch, o tarihte savaşın asıl galibinin İngilizler değil Türkler olduğunu yazmıştı. Kariyerinde gazete patronluğuna kadar yükselen baba Murdoch 1951’de öldüğünde oğluna iki miras bıraktı. The Adalaine News gazetesi ve bir nasihat: “Habere önyargıyla yaklaşmana neden olacak siyasi, dini, etik yasalara meydan oku.”

1964: The Australian adında tüm Avustralya’yı kapsayan teknolojisi dönemin çok üstünde bir gazete çıkardı.

1968: News of the World’ü almak için İngiltere piyasasına girdi. Rakiplerini geçerek amacına ulaştı.

1969: Eski Daily Herald, yeni The Sun’ı satın alarak bulvar gazetesine çevirdi.

1972: Sydney’in bulvar gazetesi Daily Telegraph’ı satın aldı.

1973: San Antonio Express-News’u satın alarak ABD piyasasına girdi.

1979: New York Post’u satın aldı.

1981: Times ve Sunday Times’ın sahibi Times Newspapers’ı satın aldı. 

1985: Film şirketi 20th Century Fox’u ve birkaç yerel TV istasyonunu satın aldı. Sonra tümünü Fox ağı içinde birleştirdi.

1987: İngiliz orta sınıf gazetesi Today’i satın alıp 1995’te kapattı.

1989: İngiltere’de Sky televizyonunu kurdu. Bir sonraki yıl bunu BSB ile birleştirerek BskyB’yi oluşturdu.

1993: Asya’da Star TV’yi aldı.

1996: ABD’de Fox News’i yayına soktu.

2003 ABD uydu televizyonu dağıtımcısı DirecTV’ye ortak oldu. Dört yıl sonra ra News Corp hisseleri karşılığında sattı.

2005: İnternet sitesi MySpace’i satın aldı. Ardından TGRT’nin yayın hakkını elinde bulunduran Huzur Radyo TV’yi yaklaşık 100 milyon dolar vererek aldı. Şu anda Fox TV olarak devam ediyor.

HAZİRAN 2007: Dow Jones’un yönetim kurulu müzalereleri Bancroft’lar olmadan kontrol altına alındı.

AĞUSTOS 2007: Wall Street Journal’ın sahibi Dow Jones’u 5,6 milyara aldı.

2009: Guardian gazetesi News of the World’ün 2006 yılında Kraliyet ailesinin mesaj kutularını kanunsuz bir şekilde dinlettiğini iddia etti. Telekulak kurbanları arasında Sienna Miller ve Hugh Grant gibi ünlüler de bulunuyordu.

2011: 2009’da patlak veren telekulak skandalı büyüdü. News of the World gazetesinin ABD ve İngiltere’de terör kurbanlarının, siyasiler, kraliyet ailesi fertleri ve halktan pek çok kişinin ailelerinin telefonlarını dinlediği ortaya çıktı. Gazetenin eski editörü Rebekah Brooks, İngiliz Parlamentosu’nda ifade verdi. Murdoch, sahibi olduğu 143 yıllık News of the World’ü kapatma kararı aldı. 

Gazetenin dinleme servisi var ama kimsenin haberi yok

ASLINDA, telekulak skandalının baş isimleri Rupert Murdoch, oğlu James, eski yöneticileri Rebekah Brooks, Andy Coulson, kapatılan  News of the World’de manşet olacak haberlerin ideal  kahramanları... Telekulak skandalı yeni değil... İlk defa kamuya 2005 yılında yansıdı... İngiltere’nin en yüksek tirajlı gazetesi News of the World’ün, başkalarının telefonlarını  vurucu manşet çıkartma  uğruna başlattığı bir uygulama... Naomi Campbel gibi şöhretler gazetenin kurbanlarından bazıları...Scotland  Yard Polis teşkilatı, soruşturma başlattı ama tamamlayamadı... Şimdi emniyet teşkilatı News International’ı soruşturmayı engellemekle suçluyor. Murdoch, skandalda sorumluluğu olmadığını belirterek çalışanlarını suçluyor. İki tabloidde yıllarca genel yayın yönetmenliği yapan Rebekah Brooks da dinlemeden haberdar olmadığını  söylüyor... Avam Kamarası  işini ciddiye almadığı için emniyet teşkilatını suçluyor... Londra emniyet müdürü ve yardımcısı skandal nedeniyle istifa ediyor... Onların suçu ise eski bir News of the World editör yardımcısına iş vermek...

Hükümet devirme ailenin ortak kaderi

İNGİLİZ basının yüzde 40’ına sahip Rupert Murdoch, News of the World gazetesini kapatması  skandalı unutturmadı. Ucu İngiltere Parlementosu’na kadar giden skandalda kendisine basın danışmanı olarak gazetenin eski genel yayın yönetmeni Andy Coulson’ı atayan Başbakan David Cameron da eleştiriliyor. Coulson başbakanlıktaki görevinden istifa etse de Cameron eleştiri oklarından kurtulamadı. Tıpkı Murdoch’ın İngiltere Parlamentosunu karıştırması gibi babası da vaktiyle İngiltere Parlemantosu’nda kabine değişikliğine yol açmıştı. I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale muhabiri olan baba Murdoch’ın savaşının galibi Türkler yazısından sonra dönemin İngiliz kabinesinden değişiklik yapılmıştı.