Toplantıya damgasını vuran Müjdat Gezen, konuşma yapmak için bir hazırlık yapmadığını söyledi. Gezen, yaşananları eleştirerek "Tutuklanma hazırlığımız var. Hukuka yeni bir kavram geldi; aksi ispatlanana kadar herkes suçludur. Bu savcıları hakimleri kimlere şikayet edeceğimiz konusunda şüphelerim var. Tuz kokarsa ne yapacağız şüphelerim var." dedi.

Atatürk ile ilgili oynadığı bir oyunda bir seyircinin oyun sırasında "Ergenekon'dan sizi de içeri alırlar " dediğini hatırlatan Gezen, buna cevap olarak da esprili bir dille "Sıkıysa alsınlar " dedi.

ESİN AFŞAR: "CUMHURİYETİMİZE YAKIŞMADI BUNLAR"

Sanatçılar adına konuşma yapan bir diğer sanatçı da Esin Afşar'dı. Afşar, "Biz de bir karanlığa gider durumdayız. Sapla saman karışıtırılmaya başlandı. Son olay bardağı taşıran son damla oldu" diye konuştu. Türkan Saylan'ın evine baskın yapmanın akıl almaz birşey olduğunu söyleyen Afşar, " Cumhuriyetimize yakışmadı bunlar " dedi.

FİKRET OTYAM: "HAYIRLARA VESİLE OLACAK EFENDİM"

Böbrek hastası olmasına rağmen Antalya'dan İstanbul'a toplantıya katılmak için gelen resim sanatçısı Fikret Otyam ise, yaşananlara esprili bir dille yaklaştı. Otyam, "Şimdi bakıyorum ortalıkta bir telaş var. Bir üniversite kuruluyor. Gül- Tay üniversitesi . Buraya hoca lazım. Ama bunun rektörü kim olacak ? Rektör adayı olarak Perinçek'i öneriyorum. " dedi. Otyam son yaşananları tek bir cümleyle özetleyeceğini söyleyerek, "Hayırlara vesile olacak efendim" dedi.

MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ: "BİZ HÜKÜMET TERÖRÜ DİYORUZ BUNA"

Ünlü Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ ise, yaşananlara çok üzüldüğünü ve bunlara bir devlet terörü olarak baktığını ifade etti. Başka ülkelerde insanların suçu ispalanıncaya kadar masum olduğunu ancak Türkiye'de bunun tam tersi bir durumun yaşandığını kaydeden Çığ, "Ama buna herkes galiba müstehakız. Herkes vicdanına elini koysun. Bugüne kadar ne yaptım diye düşünsün. Bu memlekette İmam Hatipler açıldı ; kimse burada ne okutuluyor; neler yaşanıyor, diye sordu mu ?" dedi. "Bu memlekette iki sınıf halk yetişiyor; birisi ileriye diğeri geriye dönük." diyen Çığ, konuşmasının sonunda bir tespit yaparak "Ya bu memlekette demokrasi var; ya teokrasi var" dedi. "Gözaltına alınmaları hukuka karşı olarak buluyorum. Türkiye'nin geldiği nokta bugün bence hiç iyi değil. Eğer demokrasi varsa demokraside böyle birşey olmaması lazım. Bu bakımdan katiyen doğru değil. Biz hükümet terörü diyoruz buna" diye konuştu.

BEDRİ BAYKAM: "BU İKTİDARA KARŞI OLMA YASAĞI VAR MI ?"

Sinema sanatçıcı Tarık Akan ise, "1980 'den bu yana omuzlarımıza yüklenen yüklerin altından nasıl kalkacağız" diye sordu. Akan, asıl düşünülmesi gerekenlerin bu ülkede hareket etmek isteyen insanların nasıl hareketlendirileceği olduğunu da sözlerine ekledi ve bunların düşünülmesi gerektiğine vurgu yaptı. Ardından konuşma yapan sanatçı - yazar Bedri Baykam ise, çok ağır şartlardan geçildiğini söyledi.

Baykam, "Parti kurma, toplantı yapma, buluşma yasağı var mı ? Bu iktidara karşı olma yasağı var mı ? Varsa bu yasağı da çıkarsınlar." diyerek tepkisini dile getirdi. "Günah diye birşey varsa siz en büyük günahı işlediniz Türkan Saylan'a yaptıklarınızla" diyen Baykam, Almanya'daki Nazi dönemine benzer bir dönemin yaşandığını da söyledi. Daha sonra söz alan gazeteci Uğur Mumcu'nun ağabeyi avukat Ceyhan Mumcu ise, gözaltına alınacakların özgürlüklerine ne zaman kavuşacaklarının belli olmadığını söyledi.

Mumcu, yargıçların bir güvencesizlik altında yargılmalarına devam ettiğini söyledi. İlahiyat Profesörü Zekeriya Beyaz da söz alarak, bir konuşma yaptı. Beyaz, "Bu kadar kanunsuz, nizamsız , hukuk dışı olaylar oluyor da Türkiye Cumhuriyeti Devletinde buna dur diyecek hukuki bir mekanizma yok mu ?" diye sordu.

Sorunun asıl burada olduğunu söyleyen Beyaz, "Şu yaşadığımız dönem gösteriyor ki, 3 halim , 2 savcı hallettiğiniz zaman rejimi de, devleti de yok edersiniz, ortadan kaldırırsınız." dedi. İddianamede adı geçen akademisyen Prof. Dr. Tolga Yarman ise, "Merak ediyorum . Türklüğe hakaret suç olmaktan çıkarılırken, bir aydının görevi eleştirmekken, bunlar halka isyan davranışıyla bir tutuluyor" dedi.