Lavrov, Moskova'nın Libya'daki Ulusal Geçiş Konseyi'ni (UGK) ülkenin meşru yönetim gücü olarak tanıdığını ilan etmesinden kısa bir süre sonra Moskova'da yaptığı açıklamada, "Rusya eski Libya rejimini hiç bir zaman onaylamadı. Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev Mayıs ayında çok net bir şekilde Kaddafi'nin gitmesi gerektiğini söyledi" diye konuştu.

Ancak Libya'da BM Güvenlik Konseyi kararlarının bazı NATO üyesi ve bir kaç başka ülke tarafından uygulanma yönteminin hukukun üstünlüğü ilkesine aldırılmadığı anlamına geldiğini ifade eden Lavrov, "Afrika Birliği'nin inisiyatifi görmezden gelindi ve BM'nin yetkiyi sivillerin korunması için vermesine karşın sivil kayıplarında çok sayıda artış oldu. Biz adaletin hukuksuz yöntemlerle yerine getirilmeyeceği konusunda kesinlikle eminiz" dedi.
Fransa'nın başkenti Paris'teki Libya toplantısına ilk kez katılmayı kabul eden Rusya'yı temsil edecek olan Medvedev'in Afrika özel temsilcisi Mihail Margelov da, "Russia Today" televizyonuna yaptığı açıklamada, Libya'nın geleceğiyle ilgili kararı batılı politikacıların değil, Libyalıların kendilerinin vermesi gerektiğini vurguladı.

Uluslararası toplulukla birlikte Rusya'nın da Libyalılara destek vermeye hazır olduğunu ifade eden Margelov, "Totaliter ve dikta rejimlerin sona ermesiyle Rusya-Arap dostluğunun da ortadan kalktığını düşünenler son derece büyük bir yanılgı içindeler" diye konuştu.


Rusya'nın UGK'yı meşru gğç olarak tanıması

Rusya, Kaddafi yönetiminin tamamen tükenme noktasına geldiği aşamada Paris'teki Libya toplantısına ilk kez katılma kararını dün açıklarken, bugün de Libya'nın yeniden inşası sürecinde daha fazla rol alabilmek için batılı güçlerin Paris'teki toplantısı sırasında UGK'yı Libya'nın meşru gücü olarak tanıdığını açıkladı.

Kaddafi yönetiminde Libya ile milyarlarca dolarlık silah, enerji ve altyapı anlaşmaları olan Rusya'da yetkililer, geçiş süreciyle bu anlaşmaların kaybedilmesinden duydukları endişeyi dile getirmişti.

Nitekim, bugün UGK'yı Libya'nın meşru gücü olarak tanındığı yönündeki Rusya Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "Biz daha önceden yapılmış tüm anlaşmaların ve karşılıklı yükümlülüklerin iyi niyetle yerine getirileceği pozisyonundan hareket ediyoruz" denildi.
Rusya, geçen mart ayında BM Güvenlik Konseyi'nde yapılan oylamada çekimser kalarak Libya'daki askeri müdahaleye izin vermiş ancak daha sonra NATO'yu düzenlediği hava akınlarıyla kendisine verilen görevin ötesine geçmekle, sivilleri koruma misyonunda Kaddafi karşıtı güçlerin yanında yer almakla suçlamıştı. Medvedev, batıdaki karşıtları gibi Kaddafi'nin görevden ayrılması çağrısında bulunmuş ve Kaddafi'nin Rusya'ya iltica edemeyeceğini söylemişti.

Rusya Devlet Başkanı geçen hafta ayrıca Kaddafi ve muhaliflerinin görüşmeleri çağrısında bulunarak, ülkeyi "yeni bir demokratik başlangıç için bir arada tutmayı başarabilmesi" halinde UGK'yı meşru güç olarak tanımaya hazır olduklarını kaydetmişti.
Libya muhaliflerinin bir bölümü ülkenin yeniden inşası sürecinde kendilerine destek veren ülkelerin Rusya ve Çin'den daha avantajlı durumda olacağı mesajını verirken, Rus temsilci Margelov bu görüşe katılmadığını söyledi.

Margelov, Libya'daki yeni yönetimin böyle bir davranış içine girmeyeceğinden emin olduğunu belirterek, "Ben yeni Libya hükümetinin Rusya ile yapılmış anlaşmalara ekonomik ve teknik kriterleri yadsıyarak siyasi açıdan yaklaşacağına inanmıyorum" dedi.