Müftü, Hahambaşına Sordu
İstanbul Müftüsü Haleva'nın gözünün içine bakarak: "Gazzeli çocukların New Yorklu çocuklar kadar yaşama hakkı yok mu?"
Active Academy tarafından düzenlenen 7. Finans Zirvesi'nin ikinci gününde dini liderler, 'Kriz ve Değer Yargıları' konulu panelde bir araya geldi. Gazeteci Fatih Altaylı'nın yönettiği oturumda İstanbul İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı, Fener Rum Patriği Bartholomeos ve Türkiye Musevileri Hahambaşısı Rav İsak Haleva ekonomik krizi dini açıdan değerlendirdi. Ancak Müftü Çağrıcı, Haleva’nın gözlerinin içine bakarak öyle bir açıklama yaptı ki salonda alkış koptu.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında ölen ve yaralanan çocuklara dünyanın sessiz kaldığına dikkat çeken İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, bir din adamı ve ilahiyatçı olarak bu duruma tepki gösterdi. "İstanbullu, Londralı, New Yorklu çocuklar kadar Gazzeli çocukların da yaşamaya, güvenliğe, sağlığa ve eğitime ihtiyacı yok mu?" sorusunu yönelten Çağrıcı, Gazzeli çocuklara yapılanların onda birinin Londralı, New Yorklu ve Parisli çocuklara yapılması halinde dünyanın tutumunun nasıl olacağını merak ettiğini dile getirdi.
Panelde konuşan İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, insanın ahlaki ve manevi yönünün yoksullaşmasının korkutucu sonuçlara neden olduğunu belirterek yaşanan küresel ekonomik krizin de bunun bir sonucu olduğunu dile getirdi. Özgürlük denilen ancak gerçekte kazanma ve tüketme uğruna yapılan pek çok eylemin insanların bireyciliklerini, bencilliklerini, zevk eğilimlerini sürekli artırdığını vurgulayan İstanbul Müftüsü, devlet, siyaset, ekonomi gibi kurumsal yapıların da bu azmanlaşan eğilimlerin doyurulması için fırsatlar oluşturma yönünde kullanıldığını kaydetti. Modern insanın, haz alma tutkularını alabildiğine tatmin etmeyi hayatının tek amacı haline getirdiğinin altını çizen Çağrıcı, bunun meydana getirdiği tahribata örnek göstererek, "Bir ABD vatandaşı, bir Afrikalı'dan 24 kat fazla tüketiyor." dedi. Diğer yanda dünyanın pek çok yerinde mağdur edilen, çaresiz bırakılan yüz milyonlarca insanın bulunduğunu belirten İstanbul Müftüsü, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Köşeye sıkıştırılan her canlı gibi çaresizlik içine itilen bu yığınlar da başka bir çözüm üretemediği için, karşısındaki güçlerin büyüklüğü dolayısıyla, son noktada öfkeli, isyankar ve yıkıcı oluyor. Eğer küresel ekonomik kriz olmasaydı, dünyadaki ikiyüzlü ve adaletsiz düzen karşısında sessiz mi kalacaktık? Güçlülerin işi yolunda gitseydi, insanlığın en az yarısının yaşadığı açlık, sefalet, çaresizlik kimsenin umurunda olmayacak mıydı? Oysa yüzyıllardır Afrika'dan alan ülkeler aldıklarının belki onda birini eski sahiplerine verselerdi Afrika'da bildiğimiz acıların tümü ortadan kalkardı."
HER ÇOÇUĞUN YAŞAMAYA HAKKI VAR
Davetlilere, "İstanbullu, Londralı çocuklar kadar Gazzeli çocukların da yaşamaya, güvenliğe, eğitime, sağlığa ihtiyacı yok mu?" sorusunu yönelten Çağrıcı, konuşmasını şöyle noktaladı: "Elbette hiç kimse 'Hayır öyle değil' diyemez. Demiyor da zaten. Ama Gazzeli çocuklara yapılanların onda biri Londralı, Parisli, New Yorklu çocuklara yapılsaydı dünyanın tutumu yine bugünkü gibi mi olurdu? Bu vahim adaletsizlik karşısında biz dini liderlerin ne yaptıklarını da sorgulamamız gerekiyor. 'Birinci bin yılda Avrupa'yı, ikinci bin yılda Afrika'yı hallettik, şimdi üçüncü bin yılda sıra Asya'da' diyerek hala dini iktidar alanını genişletme hesaplarının ötesinde küresel adaletsizlik ve haksızlıklar karşısında onurluca bir duruş sergileyebiliyor mu dini liderler?''