Geçtiğimiz hafta gündemde Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın tutuklanması vardı.

Cumhuriyet gazetesi ve onun Ankara Temsilcisi söz konusu olunca orada bir durmak gerekiyor.

Ülkemizin çok önemli süreçlerden geçtiği şu günlerde şüpheli, gizemli ve illegal yapılanmalarla ilgili hangi taşı kaldırsanız altından o gazetenin mensupları çıkıyor nedense.

Uğur Mumcu cinayetinden tutun da, Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç, Bahriye Üçok ve daha birçok karanlık ve derin cinayetlere kadar her “kanlı” olayda işte bu gazetenin parmağı var.

Lanetli “Genç subaylar rahatsız” provokasyonu, bahçelere atılan bombalar ve gazetenin önde gelen idarecilerinin ETÖ bağlantıları da bu gazeteyi önemli kılan unsurlardan…

Biliyorsunuz, gücünü karanlık derin provokasyonlardan alan bu kuruluş, “Tehlikenin farkında mısınız?” diyerek kendine yaraşır karanlık yaygaralar kopartmıştı bir zamanlar…

Geçen hafta yine kendine pek yakışmayan beyaz sayfalarla ortaya çıkıp “Biz susarsak, kim konuşacak?” diyerek tahrik kokan planların peşine düşmüştü. Adeta işlediği cürümlerin ortaya çıkmasından korkan suçlular gibi…

Karanlıktan, tahrikten ve de provokasyondan beslenen bu odaklar kendileri için denizin bittiğinin farkına varıp adeta son kozlarını oynama peşindeler.

İşte Vakit gazetesi muhabirleri Kenan Kıran ve Murat Alan’ın önemli bir gazetecilik başarısına imza atarak ortaya çıkarttıkları insanın kanını donduracak belgelere göre Balbay resmen İsrail istihbaratına çalışmış.

Mustafa Balbay, TSK’nın İran ile ilgili istihbarat bilgilerini de elde ederek, bunları İsrail’de bir e-posta adresine servis etmiş. İddiaya göre Balbay, TSK’ya ait gizli bilgileri İsrail gizli servisi MOSSAD’a da göndermiş.

Mustafa Balbay’ın bilgisayarından bu bilgileri sildiği, fakat İstanbul Emniyeti uzmanları tarafından kurtarılan belgelerde TSK’nın hazırladığı İran, Irak ve Suriye’nin askeri ve beşeri yapısına ilişkin belgeler bulunduğu iddia edilmişti.


Bu gelişmeler sonrası, sorgulamada Mustafa Balbay’ı ‘Bilgisayarımdan silmiştim, nasıl ulaştınız’ diye panikleten Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait gizli belgeler, dudak uçuklatan detayları ile dikkat çekiyordu.

Adeta bir istihbarat görevlisi gibi çalıştığı ortaya çıkan Balbay’ın elde ettiği ve TSK’nın askeri planlamalarda kullanmak üzere arşivlediği gizli belgelerin, bir kısmı şöyle:

*74 numaralı klasörde Genelkurmay Başkanlığı 2. Başkanı Orgeneral Ergun Saygun’a ait ve ‘sağ yarısı’ isimli 23 Kasım 2006 tarihli belgeler.

* 75 numaralı klasörde Başbakanlık Güvenlik İşleri Başkanlığı’ndan çıktığı anlaşılan belgeler.

* Yine aynı klasörde gizli ibareli, “Türkiye Cumhuriyetinin İç Güvenliğinin tesis edilmesi ve İç Güvenlik Konsepti” içerikli belgeler.

* TSK’ya ait askeri terimler içeren gizli ibareli ve İran’la ilgili gizli askeri değerlendirme raporu.

* TSK’ya ait psikolojik harekât ile ilgili belgeler.

* Komşu ülke (İran) kara kuvvetlerine ilişkin silah araç ve gereçlerinin belirtildiği belgeler.

* “Türkiye’ye komşu ülkelerin davranış ilkeleri” isimli, Silahlı Kuvvetler tarafından hazırlanmış rapor.

* 82 numaralı klasörde, TSK tarafından hazırlanıldığı belirtilen Türkiye’ye komşu ülkeler İran, Irak, Suriye’nin askeri durumu, mevcut silah kapasitelerine ilişkin önemli bilgilerin yer aldığı belgeler…

*Türkiye’ye komşu ülkelerin etnik ve dini yapısına ilişkin belgeler.

* Yine Genelkurmay Başkanlığı’nın çok gizli ibareli komşu bir ülkeye ilişkin stratejik istihbarat kitabı ve bu kitabın ekindeki gizli ibareli bölümler.

* Üzerinde gizli kaşeli, Türk Silahlı Kuvvetleri’nce hazırlanmış komşu bir ülkenin (Suriye) istihbarat silahlı kuvvetlerine ilişkin istihbarat raporu ve bu raporun ekindeki aynı ülkeye ait sivil savunma teşkilatı, askeri okullar ve bu ülkenin istihbarat teşkilatına ilişkin dökümanlar, aynı ülkenin bakım onarım tesisleri ve bu ülkenin kara kuvvetlerinin nasıl konuşlandığına dair ayrıntılı dökümanlar, çok sayıda gizli ibareli rapor.


HABERVAKTİM