Erzurum'a gelen Kılıç, AK Parti İl Başkanlığında, ''Siyaset Akademisi'' isimli toplantıya katıldı.

Kılıç, toplantıda yaptığı konuşmada, üst üste yapılan 4 seçimden açık ara önde çıkan bir siyasi partiyi, muhaliflerinin engelleme çabalarının anlaşılabilir çabalar olduğunu, ancak AK Parti'yi engelleme çabalarının, hukuk ve demokrasi sınırları içinde kalmasını istediklerini söyledi.

''Eğer bir güreş tutulacaksa yeri minderdir. Minderin dışına taşmayı kimse aklının ucundan bile geçirmemelidir'' diyen Kılıç, şöyle devam etti:

''Milletin iradesi sandığa nasıl yansıyorsa, yönetime de o şekilde yansıyor. Millet istediği için bugün buralardayız. Millet istediği sürece, millet gönül tahtına AK Parti'yi açık tuttuğu sürece hiçbir güç, hiçbir kuvvet bizi bulunduğumuz yerden uzaklaştıramayacak, ama millet ne zaman 'sizinle buraya kadar' derse, biz milletin iradesini yok sayarak milletinin kararına saygısızlık yaparak, inadına ısrarla buralarda olmak için bir gayretin, arayışın içerisinde olmayacağız. Sözüm öncelikle millete rağmen kurumlar yoluyla iktidara gelmenin yollarının arayan CHP ve MHP'yedir, bu iki partinin üst yönetimlerinedir.''

Milletin gönlünü kazanarak, konuştuğu dili konuşarak ve vicdanına tercüman olarak bugünlere geldiklerini ifade eden Kılıç, ''Eğer niyetiniz Türkiye'yi yönetmekse sizin de yapmanız gereken şey, siyaset yolculuğunuzu milletle birlikte sürdürmektir. Yok eğer birtakım kurumların arkasına sığınırsanız, mahkeme salonlarından iktidara gelmeye çalışırsanız, yargının arkasından birtakım ayak oyunları oynamak suretiyle iktidar yolunu kendinize açmaya çalışırsanız bu yoldan iktidara ulaşmak size kapalıdır'' diye konuştu.

-''YARGIYI AK PARTİ'NİN ÖNÜNE BİR TIKAÇ OLARAK KOYUYORlAR''-

AK Parti Grup Başkanvekili Kılıç, muhalefetin yargıyı AK Parti'nin önüne bir tıkaç olarak koyma çabasına girdiğini savunarak, ''AK Parti'nin muhalefetin iddiasında olduğu gibi yandaş bir yargı yaratma çabası yoktur. AK Parti iktidarının yandaş bir yargı yaratma imkanı da yoktur'' dedi.

AK Parti'nin siyaset ahlakı ve anlayışının, elinde imkan olsa bile yandaş bir yargı yaratmaya imkan verecek bir ahlak anlayışı olmadığını söyleyen Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bizim hukuka bakışımız mahkemelerin bağımsız ve tarafsız olduğu noktasındadır, ama maalesef bugün CHP yargıyla birlikte siyaset yapar hale gelmiştir. Yargı, elindeki yargı erkinin gücünü kullanmak suretiyle AK Parti iktidarını, yasama organını kuşatma ve baskı altına alma çabası içerisindedir. Maalesef yüksek yargı milletin parlamento zeminindeki iradesini yok sayan bir yaklaşım içerisinde hareket etmektedir. Bugünkü hükümetin yargıyı kuşatma çabası yoktur, bugünkü yüksek yargının yürütmeyi, yasama organını kuşatma çabası vardır.''

-''HİÇ KİMSE MOĞULTAY'IN İTİRAFINI SORGULAMADI''-

Suat Kılıç, SHP'li eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ın partisinin bir kongresinde yaptığı konuşmada ''Bakanlığımız döneminde 5 bin kadar kadro açtık. Bu kadroların 2 binini hakim ve savcı alımlarında kullandık. Elbette ki sol görüşteki gençlerin atamasını yaptık. Öyle yapmayacaktık da MHP'li, ülkücü gençleri mi atayacaktık'' dediğini belirterek, ancak bu ülkede hiç kimsenin Moğultay'ın bu itirafını sorgulamadığını savundu.

Moğultay'ın ifadelerinin yargıda, kadrolaşmanın kimler tarafından yapıldığının ispatı olduğunu öne süren Kılıç, şöyle dedi:

''Bugünkü CHP, yargıda kadrolaşma iddialarında bulunurken esasında kendi mazisindeki kadrolaşma kirini hatırlayarak konuşmaktadır. SHP iktidar olduğu o seneler hakim ve savcı alımları Adalet Bakanlığı tarafından yazılı sınavlarla gerçekleşmiştir. AK Parti Hükümeti döneminde ise hakim ve savcı alımlarına ilişkin yazılı sınavı, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılmaktadır. Bu partinin adında adalet vardır, bu parti adalet sisteminin yozlaşmasına asla izin vermeyecektir, asla imkan sağlamayacaktır.

AK Parti'ye 'vatan haini' diyerek, liderimizi 'bölücülükle' itham ederek oy toplamanın gayreti içindeler, tıpkı otobüs garajlarındaki simsarlar gibi. Yürütmekte oldukları siyaset, vatandaşın aklını çelmeye yönelik simsar siyasetidir. Kendilerini aklı selime davet ediyorum, insafa davet ediyorum, vicdanlı olmaya çağırıyoruz. Sayın Baykal çıkıp çıkıp bizi bölücülerin sözcülüğünü yapmakla itham ediyor. Kendisine bölücü demiyorum, demeyeceğim. Ancak tarihteki bir fotoğrafı hatırlatmak istiyorum. 1995 seçimlerine gidelim. SHP, Halkın Emek Partisi ile ittifak kurdu ve Sayın Baykal Antalya'dan SHP milletvekili oldu. Ahmet Türk de SHP milletvekili oldu, Leyla Zana da Hatip Dicle de Sırrı Sakık, Mahmut Alınak, bunların hepsi Sayın Baykal ile aynı partinin milletvekili oldu, yol arkadaşı oldu, kanka oldular, aynı davaya yoldaş oldular. Fotoğraf ortada. Ben buna rağmen sana 'bölücü' demiyorum sen hangi yüzle benim partimi bölücülükle itham ediyorsun.''

-''TÜRKİYE'DE BİR KRİZ VARSA SEBEBİ DENİZ BAYKAL''-

AK Parti Grup Başkanvekili Kılıç, CHP ile MHP'nin söylemlerinin birebir örtüştüğünü ve bir koalisyon hükümeti hayali kurduklarını iddia etti. Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:

''CHP ve MHP'nin bugün yapmakta olduğu şey, kendi yumurtasını pişirmek için komşunun samanını yakmaktır. Fazladan 3-5 milletvekili çıkarmak için Türkiye'yi yangın yerine geçirmeyi göze alıyorlar. Neymiş, rejim kriziymiş, bunalımmış, büyük sıkıntıymış. Türkiye'de bir kriz varsa, sebebi adam akıllı bir sol parti olmayışıdır, yani sebebi Deniz Baykal'dır. Muhalefet siyaset yoluyla iktidar kanalları açamadığı için, muhalefet millet iradesiyle iktidara gelme imkanını göremediği için, Türkiye'de AK Parti'yi rejim krizi söylemleriyle iş başından uzaklaştırmanın gayretine düşmüştür.''

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kılıç, bir soru üzerine, ''Henüz yapılmayan bir Anayasa değişikliğini, Anayasa Mahkemesine götürüleceğini söylemek izi ve etkisi silinemeyecek bir ayıptır. Yargı ile CHP'nin el ele vererek yürütmeyi ve yasamayı kuşatma çabalarını Türk milleti ibretle izliyor. Sayın Baykal'a sesleniyorum, Anayasa Mahkemesinin de Yargıtayın da Danıştayın da yakasını bırak'' dedi.

Toplantıya, AK Parti Erzurum İl Başkanı Murat Kılıç, AK Parti Erzurum Gençlik kolları Başkanı Zafer Tarıktaroğlu ile partililer katıldı.