MISIR'DAKİ KATLİAM TÜRKİYE'Yİ AYAĞA KALDIRDI
Mısır'da darbecilerin yaptığı katliam Türkiye'yi ayağa kaldırdı. 200'den fazla kişinin katledildiği saldırılarda 2000 binden fazla kişi de yaralanmıştı.
Mısır'da darbecilerin bu sabah giriştiği katliam Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Seçilmiş hükümeti darbe yoluyla indirilmesini protesto eden ve Mursi'nin serbest bırakılmasını talep eden Adeviye Meydanı'ndaki halka keskin nişancılarla yapılan saldırı Türkiye'nin birçok yerinde protesto edildi.
Cumhurbaşkanı Gül, olum bitenler kabul edilemez derken, "Korkarım ki böyle giderse Mısır’ın uzun süre demokrasiyle buluşması zor olacak" sözleriyle asıl korkusunu da dile getirdi.
Başbakanlıktan yapılan açıklamada ise uluslararası kurum ve kuruluşlar görev çağırıldı. Açıklamada BM Güvenlik Konseyi ve Arap Ligi başta olmak üzere uluslararası topluluk, bu katliamın durdurulması için derhal harekete geçmelidir” denildi.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek de "Akan kan ve vahşet karşısında medeni dünya bir şey yapacaksa, uluslararası kuruluşlar gayret içinde olacaksa tam da zamanıdır" uluslararası kuruluşlara çağrı yaptı.
AKP'den yapılan ilk açıklamada ise Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, "darbecilerin değil, halkın yanında" olduklarını dile getirdi.
Bu arada Türkiye'nin bir çok noktasında Mısır'da darbecilerin yaptığı katliam protesto edildi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün açıklaması;
“Korktuğumuz olaylar gerçekleşiyor Mısır’da. Olup bitenler tabi ki kabul edilemez. Sivil insanlara silahlı müdahale. Gösteri yapan insanlara silahla müdahale asla kabul edilemez, gerekçesi ne olursa olsun. Bunlar çok tehlikeli kapıları açar. Bütün Mısır halkına hem başsağlığı hem de geçmiş olsun diyoruz. Olayların büyüklüğü ortada. Korkum şu ki Mısır içerisinden çıkılmaz bir kaosa girer bu gidişle. Bu yol çıkmaz bir yol Mısır için. Hemen komşumuzda olup bitenler nasıl başlamıştı? Sivil halka silahla müdahale olayları bu noktaya getirmiştir. Mısır’daki olaylar sadece Arap dünyasını değil bütün Müslüman dünyasını ilgilendirecek ve etkileyecek bir gelişme gösterdi. Herkesin aklı selimle hareket etmesinin zamanı çoktan geçmiştir. Herkesin bir araya gelmesi gerekir. İlk iş Cumhurbaşkanı'nın serbest bırakılması. Sonra herkesin katılacağı, şeffaf ve düzgün seçimlerin yapılmasıdır. Korkarım ki böyle giderse Mısır’ın uzun süre demokrasiyle buluşması zor olacak. Bu yolun yol olmadığını bir kez daha hatırlatmak isterim. Mısır halkının tamamı bizim kardeşimizdir. Bu söylediklerimiz de Mısır’a duyduğumuz dostluklardandır.”
İşte Başbakanlık’tan yapılan açıklama:
"Tüm uyarılara rağmen Mısır'daki yönetimin barışçıl gösterilere karşı bir kez daha şiddete başvurmasını en sert şekilde kınıyoruz. Hiç bir şiddet olayına karışmayan sivil halkın üzerine ateş açılması ve keskin nişancılar vasıtasıyla sivil halkın hedef alınması ağır bir suç teşkil etmektedir. 30 Haziran'dan bu yana, kardeş Mısır halkının yaşadığı can kayıplarından darbe yoluyla demokratik ve sivil yönetime el koyan mevcut idare sorumludur. BM Güvenlik Konseyi ve Arab Ligi başta olmak üzere uluslararası topluluk, bu katliamın durdurulması için derhal harekete geçmelidir”
AKP'den yapılan Açıklama;
"Başından beri vurguladığımız gibi, dünyanın neresinde olursa olsun, darbe kim tarafından ve kime karşı yapılırsa yapılsın partimiz ve iktidarımız, darbelerin ve darbecilerin karşısında, demokrasinin ve halkın yanında olmuştur ve bundan sonra da olmaya devam edecektir. Bu darbe yönetiminin zaliamane eylemlerine karşı partimiz ve iktidarımız insanlık vicdanının sesi olmaya devam edecektir. Silaha, şiddete ve kaba kuvvete baş vurmadan, meşruiyyet içinde kalarak demokratik mücadele veren Mısır halkının bu onurlu ve haklı mücadelesini destekledik ve sonuna kadar destekleyeceğiz. AK Parti olarak başta BM olmak üzere etkili ve yetkili tüm uluslararası kuruluşları ve camiaları, Mısır'daki bu vahşeti, bu katliamı, bu insanlık dramını sona erdirmek için acilen müdahil olmaya, Mısır'ın gayrimeşru yönetimine gereken tavrı takınmaya davet ediyoruz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.