Mısır Müslümanlar`ı neden karşısına alıyor
İşin içinde Türkiye kıskançlığı var
Gazze`nin izolasyonunu protesto için yola çıkan "Filistin`e yol Açık" konvoyu, Mısır`ın El Ariş Limanı`nda engellendi. Mısır`ın müslümanları karşısına alma pahasına yaptığı bu hareketin asıl nedeni ne? Nagehan Alçı Akşam gazetesindeki köşesinde konunun iç yüzünü ve Mübarek`in planını yazdı..
YENİ ORTADOĞU PLANI
`Satılık` diyoruz, `İsrail`in uşağı` diyoruz, `Müslümanlar`ın yüz karası` diyoruz... İyi, güzel de Mısır, İslam dünyasından bunca tepki çekeceği aşikarken, Gazze`ye geçişleri neden engelliyor? Arap dünyasında ne hesaplar dönüyor?
Gelin, `Yapma Hüsnü Mübarek!` sloganıyla duygusal yazılar yazmanın ötesine geçelim ve Türkiye`yi devre dışı bırakmak üzere olan yeni Ortadoğu planına bakalım...
MÜBAREK`İN İKİ HESABI
Hüsnü Mübarek 1981`den beri Mısır`ı tam bir diktatör olarak yöneten politikacı. Gücünü kurduğu denge ilişkilerinden alıyor. Bu ilişkilerin başında da ABD ile olan geliyor. O nedenle her halukarda Washington ile iyi geçinmek zorunda.
Mübarek`in son dönemde önemli iki hesabı var: Birincisi oğlu Cemal`i kendinden sonra başkan seçtirmek. Mısır`da her ne kadar seçimler var gibi görünse de tüm düzenek hikaye. Kim ABD`nin desteğini alırsa o seçiliyor. Bu nedenle `oradan` gelecek destek için her şeyi yapmaya hazır...
ABD`YE MESAJ: BAK BÖLGEYİ ZAPTURAPT ALTINA ALIYORUM
İkinci sebep İslam dünyasında var olan bir ittifakı güçlendirerek liderliğe oynamak. Bu ittifak Suudi-Mısır ittifakı. Hatta Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebul Gheit dün bu ittifakı tanıtmak ve ABD`nin desteğini almak için Washington`daydı. Obama`ya yeni bir İsrail-Filistin barış önerisi sundu. Bu öneri Mübarek, Mahmud Abbas ve Benyamin Netanyahu`nun garantörlüğünde bir çözüm öngörüyor. Ancak böyle bir çözüm Hamas`a rağmen hiç de gerçekçi değil. Mısır da bunu biliyor. Tek derdi ABD`ye `Bak bölgeyi senin istediğin gibi zapturapt altına alıyorum` mesajı vermek.
TÜRKİYE`YE MEYDAN OKUMA
Bu mesaj da Türkiye`ye bir meydan okuma aslında. Türkiye bir süredir Ortadoğu`da arabuluculuğa oynarken, Mısır da aynı rolün peşinde. Yani burada yaşanan aslında İstanbul-Kahire nüfuz savaşı. Bu savaştan kimin galip çıkacağını söylemek için erken ancak şunu söyleyebiliriz: Tarafların yöntemleri arasında müthiş bir fark var.