Mikrofonda ne çamlar devriliyor !!

Mikrofonda ne çamlar devriliyor !!

Mikrofon karşısındaysanız bin düşünüp bir konuşmak mümkün olmuyor ve bir anda aylarca belki de yıllarca konuşulacak potlar kırabiliyorsunuz, işte bazıları:

Kemal Atalay

Efendim konuşmak zor iş elbette. İnsan konuşurken, söyleyecekleri üzerinde tekrar tekrar düşünmediği için -tabii ki “kişilik özelliklerinden” dolayı da- zaman zaman gaf yapar, yani pot kırar, yani çam devirir. (Siz bakmayın benim böyle “güzel güzel” yazdığıma, beni bir de dedikodu yaparken görün!) Yazar, bu cümleyi sırf pot kırmış olmak için yazdı.

== >>> SON DAKİKA… >>> HANDE ATAİZİ ÖYLE BİR POT KIRDI Kİ… >>>
Bebek'te İngiliz arkadaşı ile görüntülenen oyuncu Hande Ataizi, adeta bir Ramazan bombası patlatmış... Masasına basın mensuplarını davet eden Ataizi, öyle bir pot kırmış ki...

“Ünlü oyuncu Hande Ataizi Bebek'te İngiliz emlakçı arkadaşı Chris ile objektiflere takıldı. Masasına basın mensuplarını davet eden Ataizi, "Buyurun gelin bir şeyler için" derken, 'Niyetli' olduğunu söyleyen muhabirlere, "Aaa Ramazan’da mıyız" karşılığını verdi.” Bugün, 08.09.09

Efendim elbette herkesin Ramazan ile içli dışlı olma durumu yoktur; ancak olayın geçtiği yer İstanbul’un Bebek’i… Televizyon, gazete, radyo, atılan Ramazan topları, çalınan davullar, eş-dost, oraya buraya asılı ilanlar, basında çıkan haberler… hiç mi duyulmamıştır yani?
Gizli Soru >>> Gazetelerde kendisi dışında çıkan haberleri okuyan kaç “sanatçı” var?
Tamam, Ataizi’nin yanında bir İngiliz arkadaşı varmış, ayrıca Ataizi, Philippe Amram ile 2 yıl aşk yaşayıp ayrılmış ve onu hala seviyormuş, vs. vs… Sanatçımızın dış dünyayla sıcak ilişkileri var, anlaşıldı; ancak bunlar, “Aaa, Ramazan’da mıyız” potunu haklı çıkarmak için ne kadar gerekçe gösterilebilir?
Öbür Gizli Soru >>> Sanatçı, yaşadığı toplumun bir adım önünde gitmez miydi? Yani, Ataizi’nin, Ramazan’ın ne zaman başladığını, toplumdan 1 gün önce bilmesi gerekmez miydi?

BOĞAZ DOKUZ DÜĞÜM
Gaf, “yersiz, beceriksiz, zamansız söz ya da davranış; patavatsızlık, pot” olarak tanımlanıyor. Hani o ortamda uygun olmayan ve bizi rezil edecek bir lafı söylememiz ya da benzer bir harekette bulunmamız, gaf oluyor... Boşuna, “boğaz dokuz boğum, dokuz kez düşün, onuncusunda konuş” denmemiş… Bu arada hazır “pot kırmaktan” söz açılmışken Türkiye’nin ünlülerin ünlü potlarını, yıllar geçse de unutulmayan sözlerini hatırlatmadan geçmek olmaz (!)

ÜNLÜLERİN ÜNLÜ GAFLARI

Mazhar Alanson
Beyaz Show'a konuk olan ünlü sanatçı Mazhar Alanson, ağzından kaçırdığı bir sözle Beyaz'ın soğuk terler dökmesine neden oldu. Seyirciye yaşını soran Beyaz, 41 cevabını alınca Mazhar Alanson ağzından ‘Kaşaaar’ lafını kaçırdı.

Beyaz: “Eminem dünyaca ünlü bir grup biliyorsunuz değil mi arkadaşlar?”

TRT 3 spikeri: “Şimdi de Pink Floyd ve arkadaşları söylüyor: The Wall...”

Helin’s Port adıyla köşe yazan Hülya Avşar’ın kardeşi Helin Avşar, laiklik ile ilgili bir yazı yazmıştı. Yazısında “Her şeyin laik olmasını istiyorum. Ne mutlu Türkiye” diyerek gündeme gelmişti.

Reha Muhtar: “Bütün bunları nasıl yaptın ha? Cevap ver!”
Telefondaki kişi: “Bakın efendim izah edeyim...”
Reha Muhtar: “Sus, konuşma! Hâlâ utanmadan izah ediyorsun! Cevap versene...”

Bir başka Reha Muhtar klasiği: Tüneli kaçmak için mi kazdınız?

Ünlü Şarkıcı Emrah yıllar önce kendisine müzik hakkında yöneltilen soruları yanıtlarken büyük bir gaf yaptı. Emrah, “Mozart dinliyorum, ama Türkiye’ye gelirse konserine mutlaka giderim’ deyiverdi.

Wimbledon erkekler final maçını anlatan TRT spikeri: “Kaybedecek hiçbir şeyi yoktu. İlk iki seti kaybetti. Şimdi kaybedecek daha çok hiçbir şeyi yok!”

Sunucu: Hilal Hanım takip mesafesi nedir?
Hilal Cebeci: Takip mesafesi, mesela ben şu anda 40 km hızla gidiyorum ya, önümdeki araçla aramdaki mesafe de 40 kilometre olmalıdır.
Sunucu: Ama Hilal Hanım, bu durumda İstanbul-Ankara yolunda sadece 13 araç olabilir.

Metin Uca: “Akdeniz’de yaşayan saldırgan bir köpekbalığı türü, ‘C’ harfi?”
Yarışmacı: “Caws!..”

A Takımı Adlı Programda Alt Yazı
“İsmini vermek istemeyen bir izleyici Filiz Ovar İngiltere’den arıyor.”

Gazetecinin Sorusu: “Türkan Hanım, gözlerinizi bağışlamayı düşünür müsünüz?”
Türkan Şoray: “Bugün mü?”

Türkiye-Brezilya maçında spiker: “Alpay arka ayağını burktu!”

Cüneyt Arkın
“İstanbul’un 5’te yarısını gezdim.”

Asena
“Salak olabilirim ama aptal asla!”
Yine Asena: “Elimde olmayaraktan silim sürtmüş olabilir.”

Öykü Serter
“Evet, tüm bölgelerimizden puanları aldık. Sadece dış bölgelerimiz kaldı.”

Ebru Gündeş
“Sade sadelikten gelir. O yüzden sadeyi tercih ettim!”

Nihat Doğan
“Atatürk ne demiş: Yurtta sulh barışta sulh.”

Manken Sinem Güven de, meme kanseriyle ilgili olarak ‘Meme kanserine son derece karşıyım’ diyerek “düşündürücü” bir açıklama yapmıştı.

“En Büyük Yarışma Bu Yarışma” adlı programda Neco: “Ne iş yapıyorsunuz?”
Yarışmacı: “Su an işsizim Neco Bey...”
Neco: “Harika... Süper!”

İzzet Yıldızhan
“Fransızlar amma kültürlü, ufacık çocukları bile Fransızca konuşuyor.”

Pot kırılır elbette, gönüller şen olsun. Ancak nedir: boğaz dokuz düğümdür… ne söylenecek, laf nereye gidecek, biraz düşünülmelidir… Hem sadece bizimkiler pot kırmıyor ki şu hayatta!

Brooke Shields
“Sigara öldürür ve eğer ölürseniz hayatınızın önemli bir parçasını kaybedersiniz...”