MHP ve CHP'den TRT'ye baskı

MHP ve CHP'den TRT'ye baskı

TRT'de yayınlanan haber ve programlarda 'evet' yönünde bir değerlendirme bir konuk olursa, hemen o program hakkında suç duyurusunda bulunuluyor.

HÜSEYİN LİKOĞLU'nun haberi

Muhalefet, halk oylaması süreci dolayısıyla TRT'yi yargı kıskacına aldı. TRT'deki bütün haber ve programları mercek altına alan CHP ve MHP, programlarda ve haberlerde 'evet' kanaat belirten konuklar olursa, hemen o program hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Muhalefetin bu tavrı nedeniyle zor günler yaşan TRT, tartışma programlarında konuk ağırlamakta güçlük çekiyor. Şimdiye kadar 4 haber, 2 haber programına dava açıldı. Muhalefet TRT ŞEŞ'i es geçmezken, bu kanalda yayınlanan bir programa katılan bir konuk evet yönünde kanaat bildirdiği için, programla ilgili dava açıldı. CHP ayrıca TRT'de geçen neredeyse her 'evet' için ayrı bir suç duyurusunda bulundu. Suç duyurulrının syısının 100'ü geçtiği belirtildi.

EVET SUÇ, HAYIR SERBEST

TRT Haber'de yayınlanan Medya Müfettişi programına konuk olan anayasa hukukçusu Prof. Dr. Serap Yazıcı ve Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi AdemYavuz Arslan, programda evet yönünde kanaat belirttikleri için, program hakkında dava açıldı. Oysa, aynı programa CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek ve eski sendikacı Rıdvan Budak da katılarak hayır yönünde kanatlarını dile getirmişlerdi. Yine 45 Dakika adlı programa katılan bir konuk evet yönünde düşüncesini açıkladığı için, program hakkında dava açılırken, aynı programda CHP MYK üyesi Gürsel Tekin ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, hayır yönünde düşüncelerini ifade etmişlerdi.

RÜYAYALARINI ANLATMAK BİLE YASAK

TRT'de yayınlanan bir başka programda, cezaevinde yatan ülkücülerin kurduğu Yusufiyeliler Derneği Genel Başkanı Hasan İlter, 12 Eylül'de cezaevine girdim. Tam 12 yıl yattım. Gördüğüm işkenceler hala rüyalarıma giriyor. Şimdi önümüze bir fırsat geldi. Evet diyeceğim" dediği için program hakkında dava açıldı. Ancak, aynı programa katılan MHP'li Yılmaz Durak'ın hayır diyeceğini belirtmesi göz ardı edildi.

Sadece çektiğim çileleri anlattım

TRT'ye açılan davayı değerlendiren cezaevinde yatan ülkücülerin kurduğu Yusufiyeliler Derneği Genel Hasan İlter, "12 Eylül'de gördüğüm işkenceler hala rüyalarıma giriyor" dediği hatırlatarak, "Ben herhangi siyasi partinin propagandasını yapmadım. 12 Eylül döneminde yaşadığım çileleri, darbe nedeniyle uğradığım mağduriyetleri anlattım. Duygularımızı ifade etti. Bunları siyasi bir amaçla yapmadım. Ne herhangi bir partiyi desteklediğimi söyledim, ne de herhangi bir partinin karşısında olduğunu ifade ettim. Davaları hayretle karşılıyorum" dedi

Cumhuriyet yazdı CHP dava açtı

Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arsan, TRT'te Medya Müfettişi programını katıldığı ve 1 saatlik programda sadece 9 dakika anayasa halk oylası sürecinin konuşulduğunu ifade ederek, "Anaya değişikliği ve referandum sürecini bir gazeteci gözlemiyle anlattım. Evet ya da hayır demedim. Kamuoyu araştırmalarına bakılırsa referandumdan evet çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu dile getirdim. Bu söylediklerim, ertesi gün Cumhuriyet Gazetesi'nde haber olarak yer aldı. Daha sonra Vatan, Radikal gazeteleri alıntıladı. Bunun üzerine CHP suç duyurusunda bulundu. CHP Mersin Milletvekili İsa Gök'ü aradım. Programı izleyip izlemediğini sordum. İzlemediğini söyledi. Suç duyurusu dilekçesine baktım. Cumhuriyet Gazetesi'nde çıkan haberin aynısı suç duyurusu dilekçesinde yer aldı. CHP izlemediği program için gazetelerde çıkan haberlere dayanarak suç duyurusunda bulundu" dedi.

Tarafsızlık ilkesini koruyoruz

Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu'ndan (TRT) bazı basın yayın organlarındaki haberlere yönelik yapılan açıklamada, iddia edildiğinin aksine tarafsız ilkesinin koruduğu belirtilerek, "TRT ekranları, hiç kimsenin şahsi duygularına alet olmayacak kadar korunaklı yapılardır" denildi. TRT'nın açıklamsında, Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel ile görüşleri nedeniyle röportajdan bilinçli olarak vazgeçildiği yönündeki haberler hatırlatılarak, şu ifadelere yerverildi: "TRT program yapımcıları, ısrarla kendilerinin haber değil, program yaptıklarını ve bu programında bir formatı olduğunu söyleseler de Ali Tezel ile ancak çekim anında görüşebilmişlerdir. Kendisine programın formatı anlatılmış ve bu programın kamu yayın ilkelerine göre yapıldığı, yoruma yer verilmediği belirtilmiştir. Tezel ise bu formatın kendisi için uygun olmadığını belirterek, istediği gibi yorum yapmak, konuşmak istemiştir. Program yapımcıları da kendisine teşekkür ederek, yayın formatında bu tür kişisel yorumların uygun olmayacağını söyleyerek çekimden vazgeçmiştir. Tarafsız yayın ilkesiyle hareket eden ve halkın güvenini her daim kazanmış TRT, yayına çıkardığı hiçbir yorumcuya, ilkeleri dışında yayın yaptırmaz. TRT, bazı basın yayın organlarının iddia ettiği gibi yanlı program değil, tarafsız yayın için çekimden vazgeçmiştir. TRT ekranları, hiç kimsenin şahsi duygularına alet olmayacak kadar korunaklı yapılardır.'

CHP'lilerin adresi Kaçmaz

Muhalefetin suç duyuruları nedeniyle, Ankara Adliyesi TRT yöneticilerinin ikinci adresi oldu. TRT yöneticileri savunmalarından 'hayırı' savunan konuklara ve 'hayrı' içerikli haberlere yer verdiklerini dile getiriyorlar. TRT hakkında suç duyurusunda bulunan muhalefet temsilcileri seçtikleri adliyelerle davayı garanti etmeyi de ihmal etmiyorlar. Muhalefet temsilcileri, TRT'nin bir çok programının İstanbul'da yayınlanmasına rağmen, bütün suç duyurularını Ankara'da yapıyorlar. Çünkü Ankara adliyesi suç duyurusuyla ilgili takipsiz kararı verdiği taktirde, hemen Osman Kaçmaz'ın başkanı olduğu Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvuruyorlar. Yayınlarla ilgili Basın Kanunu ve Memuru Muhakemat Kanununa göre iki ayrı dava açılıyor. Memuru Muhakemat Kanunu 7 yıl hapis cezasını öngörüyor.

YENİ ŞAFAK

Etiketler :