MHP ve BDP Etnik Siyaset Uyarısı
Çelik, demokratik açılımdan geri adım atılmayacağını belirtirken, "Eğer açılım olursa MHP de BDP de İşçi Partisi'ne döner, marjinal bir parti olur" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, etnik siyasetle oy toplayan partilerin demokratik açılıma karşı çıktığını savundu.
Çelik, demokratik açılımdan geri adım atılmayacağını belirtirken, "Eğer açılım olursa MHP de BDP de İşçi Partisi'ne döner, marjinal bir parti olur." dedi. Anamuhalefet partisine de yüklenen Çelik, CHP'nin 'tuzu kuruların partisi' halini aldığını iddia etti.
AK Parti Sözcüsü ve medyadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, demokratik açılımdan geri dönüş olmadığını söyledi. Açılım karşıtlarının siyasi kaygılarla hareket ettiğini savunan Çelik, "Terörün bir sektörü var. MHP de terörün kendisine oy getirdiği partilerden birisidir. Şehit cenazeleri gelince bu, MHP'nin işine yarıyor. PKK çizgisinde siyaset yapan parti ile MHP birbirinin değirmenine su taşıyor. İkisi de açılımın önündeki en büyük engel. Eğer açılım olursa bu iki parti de İşçi Partisi'ne döner, marjinal bir parti olur." dedi. Gergin ortamların MHP'ye yaradığını belirten Çelik, buna MHP'nin 80 öncesinde Sünni-Alevi veya sağ-sol çatışmasının olduğu yerlerden çıkardığı oyları örnek gösterdi. MHP'nin yerine kurulan MÇP'nin çatışma sonrasında sadece yüzde 2,5 oy alabildiğini hatırlattı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 2009 yılında yaşanan gelişmeler ve 2010 beklentilerini Zaman'a anlattı. Hükümetin 2009 yılında demokratik hak ve özgürlükleri genişletme kararlılığı içinde hareket ettiğini belirten Çelik, bu sayede sivil siyasetin Türkiye gündemine oturduğunu aktardı. Bu dönemde yaşanan 'darbe söylentilerine' de göndermede bulunan Çelik, bu tür beklenti içinde olanları, "Darbe, geri kalmışlıktır." sözleriyle uyardı. Çelik, "İngilizler, sözlüklerinde darbe karşılığı bir kelime olmamasıyla övünürler." dedi. "Nerede darbe yapılır?" diye soran Çelik, "Gana'da, Gine'de, Uganda'da, Somali'de, Siena Cumhuriyeti'nde. Oralarda sabah çavuş, öğleden sonra onbaşı darbe yapabilir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise bugün gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir ülkedir. Böyle bir ülkede darbecilik ve darbe söylentileri yakışır mı?" ifadelerini kullandı.
Çelik, anamuhalefet partisinin sosyal proje üretemediğini, bunun yerine belli kesimlerin savunucusu halini aldığını belirtti. CHP'nin Bülent Ecevit'in 70'li yıllardaki estirdiği havadan çok uzak bir noktada olduğunu iddia eden Hüseyin Çelik, CHP ile ilgili şu yorumu yaptı: "CHP, Ecevit'in 70'lerdeki gecekonduların, fakir fukaranın, itilmiş kakılmışın, hakları çiğnenmişlerin partisi olmaktan çıkmış, tuzu kuruların partisine dönüşmüştür."
Habur ve kelepçeli görüntü hataydı
AK Parti Sözcüsü Çelik, "Peki açılım konusunda hiç hata yok mu? Hangi konuda özeleştiri yapıyorsunuz?" sorusuna, "Elbette var. Habur ve Silopi görüntüleri çok büyük hata olmuştur. Bu, sürece zarar vermiştir. KCK operasyonu sırasında bir yerlerden servis edilircesine eli kelepçeli görüntüler de ajitasyon anlamına geliyor." şeklinde cevap verdi. AK Parti içerisinde bu konuda tartışma yaşandığı iddialarına ilişkin olarak ise, "Partimizin içinde bütün arkadaşlarımız demokrasinin standardının yüksek olmasını istiyor. Ama yöntemiyle ilgili olarak elbette sizi beni rahatsız ettiği gibi bazı arkadaşlarımızı rahatsız eden şeyler var. Ama başkalarının yanlışlarından dolayı doğrularımızdan vazgeçme lüksümüz olamaz." açıklaması yaptı.
'Borçlanma arttı' iddiaları yalan
Hüseyin Çelik, bir siyasi kadronun başarısının 'ülkeyi nereden alıp nereye götürdüğüyle ölçülebileceğini' belirtti. Borçlanma konusundaki eleştirilere katılmazken şu örneği verdi: "Ayda 1.000 lira kazanan bir memur var. 5 bin lira borçlanmış. 20 bin geliri olan bir tüccar var. O da 50 bin lira borçlanmış. Hangisinin borçlanması daha yüksek? Memurun. Çünkü o aylık gelirinin 5 katı, diğeri de 2,5 katı borçlanmış. Borç stokunu böyle hesaplamak lazım."