28 Şubat 'ın ardından 1999 genel seçimlerinde Fazilet Partisi 'nden (FP) milletvekili seçilen, başörtüsü nedeniyle yemin edemeyen, Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlıktan çıkarılıp, AİHM kararıyla yeniden bu hakkına kavuşan dönemin FP İstanbul Milletvekili Merve Kavakçı, 28 Şubat soruşturması kapsamında ifade verdi. ABD 'de George Washington Üniversitesi 'nde öğretim üyeliği yapan Kavakçı, dün eşi Cihangir İslam ve avukatı İsmail Aydos eşliğinde Ankara Adliyesi 'ne geldi. Kavakçı, adliyeye, eşinin elini tutarak girdi.

"O gün Genel Kurulda bana yapılanlar adı konmamış darbedir" diyen Merve Kavakçı, Uğur Dündar'ın telefon kayıtlarının da incelenmesini talep etti.

İşte Kavakçı'nın konuşmasından satırbaşları:

O GÜN YAŞANANLAR ADI KONMAMIŞ DARBEDİR

* Öncelikle, hukuki anlamda şahsımla ve beni seçen İstanbul halkı ile ilgili bu ayıbın giderilmesini talep ediyorum. O gün TBMM'de yaşanan olaylar sonucunda sadece benim görev yapmam engellenmedi, bana oy vermiş olan seçmenin temsil hakkı da gasp edildi. O gün genel kurulda yaşananlar adı konmamış bir darbedir. Silahlı Kuvvetler gölgesinde silahsız DSP güçlerinin TBMM çatısı altında taşeronluğunu üstlendiği bir darbedir.

MECLİS BU AYIBI ORTADAN KALDIRMALIDIR

*Milli irade yok sayılmıştır. Din ve ifade hürriyeti engellenmiştir. Kadınlarının üçte ikisinin başlarının örtülü olduğu bir ülkede kadın ayrımcılığı yapılmıştır. Meclis'in itibarı zedelenmiştir. Meclis bu ayıbı ortadan kaldırmalıdır.TBMM'nin gasp edilen haklarımın iadesi ile alakalı Meclis Kararı çıkartmasını talep ediyorum.

BİZLERİN 28 ŞUBAT'I HALA DEVAM EDİYOR

O gün benimle aynı sıraları paylaşan siyaset arkadaşlarım iktidar oldu. Bizlerin 28 Şubat'ı hâlâ devam ediyor. Benim için etkileri kökleşerek devam ediyor. Partimin kararı ile aday oldum. Ancak kısa zamanda da bu yola yalnız devam edeceğimi anladım. Şimdi burada, hem şahsım adına hem de temsil hakkından mahrum bırakılan seçmenim adına bulunuyorum.

UĞUR DÜNDAR'IN TELEFON KAYITLARI İNCELENSİN

Dönemin Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Dış İşleri Bakanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı arasındaki yazışmalar, sözlü görüşmeler, Genel Kurmay Başkanlığı'nın Kozmik Odası'nda konu ile ilgili dokümanlar, dönemin devletlerarası yazışma ve görüşmeleri (Türkiye-ABD), İlgili telefon kayıtları, İlgili istihbarat kayıtları (MİT-MOSSAD-CIA) arasındaki sözlü ve yazılı kayıtlar, Orhan Güngen-Uğur Dündar ve ekibi arasındaki telefon görüşmesi kayıtlarının incelenmesini talep ediyorum.

GÜL 'MECLİS BAŞKANI'NIN ELİNİ ÖP İZİN VERİRSE YEMİN ET' DEDİ

Meclis 'te yemin etmeden önce yemin etmemin engellenmesi için basında sivil toplum kuruluşlarında, askeriyede kamuoyu oluşturularak baskı yapılmaya başlandı. Fazilet Partisi'ndeki yöneticilere Kavakçı başörtülü yemin ettiği takdirde askeri müdahale olacağı şeklinde sözler söyleniyordu. Bülent Ecevit'in "Meclis'te oda verelim, gelsin ama yemin etmesin" dediği aktarıldı. Abdullah Gül, " Gel, Meclis Başkanı'nın elini öp izin verilirse yemin edersin"dedi.