Merkez Oyuna Gelecek Mi?
Bir süredir yerli-yabancı aktörlerle Merkez Bankası'na baskı oluşturmaya çalışan faizci lobi, bugün cevabını alacak.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) bugün toplanarak faizleri artırıp artırmayacağına karar verecek. Merkez Bankası'nın önünde iki yol bulunuyor. Ya lobinin baskısına boyun eğip faizleri artırarak geçici bir kur indirimiyle birlikte vatandaşın geleceğini faizciye teslim edecek ya da bu lobiye aslanlar gibi direnip üreten, büyüyen, kaynaklarını kendi vatandaşı için harcayan Türkiye'den yana olacak. Günlerdir gerek içerideki gazete ve televizyonlarda gerekse yurt dışındaki yayın organlarında sürekli olarak Türk ekonomisinin 'battığı' propagandası yapılıp, Merkez Bankası'nın 'faizi artırmaktan başka çaresi olmadığı' fikri pompalanıyor. İçeride ekonomi programlarına çıkan banka temsilcileri ve sözde ekonomistler, ağız birliği etmişçesine "Faiz atmazsa felaket olur" tehditlerini savuruyor.
TAM TERSİ OLDU
Bu propaganda sürerken, bir yandan da piyasadaki kurun artması için her türlü imkan kullanılıyor, Merkez'in ihalelerinde bile yüksek fiyatlar verilerek müdahalenin etkisiz kalması isteniyor. Siyasi karışıklıklar fırsat olarak kullanılarak piyasalara olumsuz hava estiriliyor. Hatta gıda fiyatlarında bile spekülasyonlar, suni zamlar yaptırılıyor. Faiz kararına bir gün kalmışken de lobi harekete geçerek yine kuru rekor seviyeye çıkartmaktan geri durmadı. Dolar dün bu spekülasyonlarla 2.25 lirayı görerek tarihi bir rekora daha imza attı. Faizcilerin bu baskılarına karşı iş dünyası ise 'üretimden yana olunması' çağrısını yapıyor. Bugüne kadar bu baskıyla faiz artıran birçok gelişmekte olan ülke ekonomisinde ise kur düşürülemedi. Kısa süreli değerlenen yerel para birimleri, ithalatı artırarak ihracat ve üretime darbe vururken, işsizliği de körükledi.
VATANDAŞ NE KAYBEDER
Yatırımlar azalır. İşsizlik artar. Ekonominin büyümesi yavaşlar. İhracat düşer, ithalat patlar. Vatandaşın paraya ulaşması zorlaşır. Kredi faizleri artar. Sanayicinin üretim gücü zayıflar.
İŞ DÜNYASINA KULAK VERİN!
Merkez Bankası'na iş dünyasından çağrı geldi. İşadamları, Merkez'in faizi artırması durumunda ekonominin duracağını belirtti. Mehmet Büyükekşi (TİM Başkanı): Faizleri artırmaması gerekir. Dolar kurunun da ihracatçı için öngörülebilir seviyede olması lazım. Kurun artması için de bir neden yok. İbrahim Çağlar (İTO Başkanı): Acilen sanayi yatırımlarını hızlandıracak adımlar atmamız gerek. Bunun için de faizlerin artmaması lazım. Hikmet Tanrıverdi (İHKİB Başkanı): Yüksek faiz her zaman yüksek kurdan tehlikelidir. Ekonominin büyümesini yavaşlatır. İbrahim Burkay (BTSO Başkanı): Piyasanın Merkez Bankası'nın faizleri artırmasına değil, desteğe ihtiyacı var. Faizler artarsa büyüme zayıflar, işsizlik artar, finansman pahalılaşır. Abdullah Değer (ANGİAD Başkanı): Yüksek faiz, yatırımın önündeki en büyük engeldir. Büyümeyi durdurur, işsizliğin artmasına neden olur. Nurettin Özdebir (ASO Başkanı): Faizi 5 puan artırsa da dolara faydası olmaz. Kur 2 liranın altına inmez. İnse bile tekrar yükselir. O yüzden boşuna faizleri yükseltmemeli. Faizler artarsa büyüme durur. Nail Olpak (MÜSİAD Başkanı): Son günlerin spekülatif hareketleri sonucu artan döviz dışında, ekonomik hiçbir gerekçe ortaya konulmadan, faizlerin artmasını istemek halkın ve kamunun kaynaklarından haksız kazanç sağlama çabasından başka bir anlam taşımaz. Ömer Cihad Vardan (İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı): Bu kadar olayın üzerine bir de Merkez Bankası faizi artırırsa, iş dünyası tam anlamıyla kilitlenecek. Ülke kaosa sürüklenmek isteniyor. Bu noktada işadamları olarak herkesin işine gücüne bakması şart. Ancak işimize bakmak için de faizlerin yatırımcıyı caydırmaması gerekli.
'FAİZ ARTIŞI DOLARI FRENLER' BİR YALAN!
ABD Merkez Bankası'nın (FED) Mayıs 2013'te tahvil alımlarını azaltmaya başlayacağını duyurmasıyla birlikte birçok gelişmekte olan ülkenin para birimi dolar karşısında değer kaybetti. Bunun üzerine birçok ülkenin merkez bankaları, faiz silahını çekerek, kurdaki yükselmeye karşı tedbir almaya çalıştı. Ancak özellikle Türkiye ile birlikte anılan ve 'Kırılgan Beşli' diye ifade edilen Hindistan, Brezilya ve Endonezya gibi ülkelerde faiz artışlarının, doların yükselmesine engel olmadığı, bu yalanın faiz lobisinin propagandası olduğu görüldü.
FIRSATI KAÇIRMADI
Merkez Bankası'nın faizleri artırıp artırmayacağı kesinleşmeden bankalar konut kredisi faiz oranlarını yükseltti. Bankaların yaptığı 0.06 puanlık artışla birlikte konut kredisi faiz oranları yüzde 1 seviyesine çıktı.
MALİYETİ YÜKSELDİ
Aralık ayında 10 yıl vadeli 100 bin liralık konut kredisi aylık taksidi bin 435 lira, toplamda ödenecek faiz ise 72 bin 165 liraydı. Ocak ortasında konut kredisinin aylık taksidi bin 477 lira, toplamda ödenecek faiz ise 77 bin 197 lira oldu. Faiz artışı, toplamda ödenecek faizi 5 bin 32 lira artırdı. KrediPazari.com'dan alınan bilgilere göre; bu ay 16 banka (Abank, Akbank, Albarakatürk, DD Mortgage, Denizbank, Finansbank, Garanti Bankası, HSBC, Kuveyt Türk, Ing Bank, İş Bankası, Şekerbank, Tekstilbank, Türkiye Finans, Yapı Kredi, Ziraat Bankası) konut kredisi faiz oranlarını artırdı. Aralık ayının ilk haftasında 21 bankanın konut kredisi oranları 10 yıl vadede ortalama yüzde 1, 5 yıl vadede ise yüzde 0.97 idi. Bu ay ise oranlar 5 yıl vadede yüzde 1.04'e, 10 yıl vadede ise yüzde 1.06'ya yükseldi.
'EKONOMİDE HASAR OLUR'
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Merkez Bankası'nın faiz ile ilgili bir artırıma gitmemesi gerektiğine inandığını söyledi. Faiz artırımının sonuçlanmış bir adım olacağını belirten Zeybekci, "Bu da ekonomimize kalıcı bir fatura oluşturur" şeklinde konuştu. Bakan Zeybekci, sözlerine şöyle devam etti: "Türk Lirası'nın değer kaybetmesini ekonomik bir sonuç olarak görmüyoruz. Bunu spekülatif amaçlı görüyoruz. Kurun 2.20, 2.30 olmasını dış ticaret anlamında tehlikeli görmüyorum. Hatta bir nebze sağlıklı ve olumlu görüyorum."
KATILIM ADIMI TEDİRGİN ETTİ!
Ziraat Bankası, başka bir isim ve bilanço ile katılım bankası kurma hazırlıklarını tamamladı. Haziran 2014'te faaliyete başlayacak Ziraat'in katılım bankasına ilk sermayeyi Hazine Müsteşarlığı koyacak. Körfez'den sermaye girişini hızlandıracak katılım bankacılığında ilk adımı Ziraat Bankası atıyor. Ardından da Halk Bankası ve VakıfBank katılım bankaları açılacak. Türkiye'de Albaraka, Bank Asya, Kuveyt Türk ve Türkiye Finans olmak üzere 4 katılım bankası faaliyet gösteriyor. Kamu bankalarının faizsiz bankacılık girişimi uluslararası lobileri tedirgin ediyor.
Takvim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.