Memurlar neden 'evet' de ısrarlı?
Memur-Der Federasyonu Genel Başkanı Cengiz Özbay, anayasa değişiklik paketini neden desteklediklerini açıkladı
MEMURLAR ‘EVET’ DE KARARLI
Memur-Der Federasyonu Genel Başkanı Cengiz Özbay, anayasa değişiklik paketini desteklediklerini belirterek, “Anayasa ve HSYK yapılanmasında belli bir zümrenin tercihleri değil, katılımcı ve demokratik tercihler dikkate alınmış. Bu yüzden hayır demeyeceğiz. Daha fazla demokrasi için evet oyu kullanacağız” dedi.
AK PARTİ YERİNE BAŞKA PARTİ YAPSAYDI YİNE ‘EVET’ DERDİK
Sorularımızı cevaplandıran Özbay, “Mesele parti meselesi değildir. Mesele ülke meselesidir. Yapılan değişikliği getirenlerin yerine TBMM iradesinin öne çıkması önemlidir. Biz değişikliği partiler üstü bir kanaatle değerlendiriyoruz. Bu değişikliğin hazırlanmasında hangi partinin emeği olursa olsun kesinlikle tercihimiz aynı olacaktı. Yani evet. Ülkesini seven, tarafsız bir vizyon sahibi olmanın gereği budur” diye konuştu.
Memur-Der Genel Başkanı Cengiz Özbay ile yaptığımız röportaj:
12 Eylül tarihinde yapılacak olan anayasa değişikliği referandumuna destek olma kararınızı açıkladınız. Peki neden 'evet' ?
Memur-Der Federasyonu Genel Başkanı sıfatı ile teşkilat olarak ‘Evet’ diyeceğiz. Çünkü bu değişiklikte Türkiye için hak ve özgürlükleri genişleten maddeler var. Daha güzel bir Türkiye için bir başlangıç olacaktır. Referandumdan evet çıkması kamuoyunun daha sade ve öz bir anayasa talebi beklentisini karşılayacak yeni girişimleri harekete geçirecektir. Temel hak ve özgürlüklerin genişlediği, korunduğu, sık sık değiştirilme ihtiyacı olmayan, geniş kesimlerin üzerinde uzlaştığı bir anayasa için iyi bir adım olacağını düşünmekteyiz. Diğer taraftan önceki süreçte yaşanılan bir takım olumsuzluklar var. Bu olumsuzlukların asgariye ineceğine ve daha iyi bir anayasa için ciddi bir adım olacağına ve Türkiye için, demokrasi için bir şans olacağına inanıyoruz. Biz Memur-Der camiası olarak kendimize böyle bir şansı vermek istedik. Bu sebeple federasyon ve bağlı derneklerimizle birlikte topyekun “evet” diyeceğiz.
'Evet' nedenlerinizi öğrenmiş olduk. Toplumun merak ettiği bir başka konu ise peki neden 'hayır' değil?
Bu referandum sandığı TBMM'de yaşanan bir süreç sonrasında milletin önüne çıkmıştır. Geri dönüşü olmayan bir durumla karşı karşıya kalınacağından "hayır" diyerek çözüme katkı sağlayacağımızı düşünmüyoruz. Anayasa'da değişiklik yapılması düşünülen maddelere hayır demek toplumsal gelişimimize, demokrasimize ne fayda sağlayacağı konusunda mantıklı bir izah getirilmeden "hayır" demenin anlamı yoktur. Yeni düzenlemede memurlarla ilgili maddeler var. Bu günlere kolay gelinmedi. Sendikal haklar ve disiplin cezalarına karşı idari davaların yolu açılıyor. Diğer maddeler de, hayır dememizi imkânsız kılanlar var. Örneğin Anayasa ve HSYK yapılanmasında belli bir zümrenin tercihleri değil, katılımcı ve demokratik tercihler dikkate alınmış. Bu yüzden hayır demeyeceğiz.
'Evet' yönünde desteğinizi açıkladıktan sonra nasıl bir tepki gördünüz?
Biz bu kararı teşkilatımızın tamamının uygun görüşü ile aldık. Teşkilat içinden hiçbir tepki almadık. Ancak şunu söyleyebilirim ki, bizi tebrik edenler çoğunluktadır. Diğer taraftan Evet veya Hayır demek demokrasiyi içselleştirmiş insanlar için tepki verilecek durumlar değildir. Çağdaş insanların kendi fikirlerine saygı duyulmasını bekleme hakları vardır, dolayısıyla diğer insanların fikirlerine de saygı duymak zorundayız. Tercihlerimizi herkesin kabul etmesini beklemek çağdışı bir yaklaşım olacaktır.
İnsanların kafasında bir karışıklık olduğu görülmekte, bizimle konuşan insanlar görüşme sonrasında baştaki ısrarcı "hayır" tarzından vazgeçmekteler, zihinlerindeki bazı tereddütlerle ilgili daha detaylı düşünme eğilimine girmekteler. Baştaki olumsuz yaklaşımlarının daha makul bir tarza dönüştüğü görülmekte ve bunun için bize teşekkür etmektedirler. Saygı ve meşru yöntemler olmak kaydıyla tepkilere de açık olduğumuzu rahatlıkla ifade ediyoruz.
Bu değişiklik paketinin memurlara ne gibi yansıması olacak?
Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı önemli bir değişiklik. Toplu görüşmelerde bugüne kadar alınan kararların pratiğe yeterince yansımadığı görülmekte. Toplu sözleşme imkanına kavuşulması halinde çalışanların talepleri ile ilgili daha somut sonuçlara ulaşılması mümkün olacaktır. Çalışan temsilcilerinin toplum önünde hükümetlerle pazarlık yapması; memurların sosyal hakları ve ücretleri ile ilgili iyileştirmeleri hızlandıracağını umut etmekteyiz.
Anayasa Mahkemesi ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısında yapılan değişiklikleri nasıl karşılıyorsunuz?
Yapılması düşünülen bu değişikliği değerlendirmek için bugüne kadar yaşananları unutmamak gerekmekte. Aslında bu değişikliğin etkilerini kısa sürede görmek belki çok mümkün olmayacak. Anayasa Mahkemesi üye sayısının artması ve seçilme yöntemlerindeki değişikliklerle oluşacak Anayasa Mahkemesi daha hızlı ve doğru kararlar alacaktır. Anayasa Mahkemesinin "siyasallaşacağı" iddiası, buraya seçilecek kişilere ve "Devlet"e karşı bir güvensizlik anlamı taşır. Bu son derece haksız bir iddiadır. Aynı zamanda bu iddia, yüce mahkemeye karşı bir saygısızlıktır. Biz asla böyle bir gaflet içinde olamayız.
HSYK konusuna gelince; hakim ve savcıların kendi temsilcilerini kendilerinin seçmesi katılımcı demokrasiye uygun bir durum. Tabi bu seçimlerin hukuk sistemi üzerinde olumsuz sonuçlar ortaya çıkmasına fırsat verilmeden sağlanması da önemlidir. Hukukçularımızın bu olgunlukta olduğunu düşünmekteyim. HSYK üyelerinin daha demokratik şekilde belirleneceği ümidi içerisindeyiz. Bu kurulda kimlerin, ne şekilde yer alacağı ile ilgili yapılan bu teknik düzenleme sonucunda üyelerin daha tarafsız ve daha özgür karar vermeleri sağlanacaktır.
Her iki durumda belli bir kesimin tercihlerine göre değil, tabandan gelen sese göre yapılanma ortaya çıkacaktır. Ülkemizin demokratikleşme sürecine de uygun olarak yürüyeceğini anladığımız bu yapılanmalar, hak ve özgürlüklerin tümden garanti altına alınması için çok ciddi bir adım olduğunu değerlendirmekteyiz.
Anlaşılan o ki, ülkemizde üst düzey yapılanmalarda belli bir zihniyetin yansımaları hakim iken, yeni düzenlemelerle bu durum değişim gösterecektir. Belli bir zümre yerine halkın tercihleri bu yapılanmalara yansıyacaktır. Bu yüzdendir ki yüzlerce sivil toplum örgütü terciklerini evet olarak açıklamışlardır.
Son olarak şunu ifade etmek isterim. Mesele parti meselesi değildir. Mesele ülke meselesidir. Yapılan değişikliği getirenlerin yerine TBMM iradesinin öne çıkması önemlidir. Biz değişikliği partiler üstü bir kanaatle değerlendiriyoruz. Bu anlamda değişikliği hazırlayan siyasi partinin kendilerini öne çıkarmamış olmalarından dolayı da kutluyoruz. Biz bu değişikliğin hazırlanmasında hangi partinin emeği olursa olsun kesinlikle tercihimiz aynı olacaktı. Yani evet. Ülkesini seven, tarafsız bir vizyon sahibi olmanın gereği budur.
Bu duygularla 12 Eylül referandum oylamasının ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlı olmasını temenni eder, federasyonumuz adına tüm kamuoyuna selam ve saygılarımı sunarım.
Başak Medya Ajans