Medya'dan Hocaefendiye huzur yok

Medya'dan Hocaefendiye huzur yok

Medyadan 'Mahmut Efendi'ye huzur yok.

Medya, 79 yaşındaki Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi ve sevenlerini tekrar gündemine aldı. Önce, Beykoz Çavuşbaşı'nda ikamet ettiği ev, "Hocaya trilyonluk ikiz villa" başlığıyla manşete taşındı.

Ardından, "Çarşamba'yı bırakıp Çavuşbaşı'na yerleşmeye başladılar" haberi geldi. Bölgeyi adeta çembere alan muhabirlerin bahçe duvarına tırmanıp fotoğraf çekmeye çalışması ise olayı karakola taşıdı. Tartışmanın sebebi bazı gazetecilerin ısrarcı tacizi. Trilyonluk villa olarak gösterilen yerler, dörder katlı iki apartman. Ustaosmanoğlu'nun oturduğu evin kapı numarasına kadar ayrıntılı şekilde haber yapılması da, sevenleri tarafından 'hedef gösterme' olarak nitelendiriliyor. Hayatını İsmailağa Camii'ne yakın mütevazı evinde sürdüren Mahmut Efendi'nin Çavuşbaşı'na yerleşmesi de yeni bir olay değil. Ustaosmanoğlu rahatsızlığı sebebiyle sürekli tedavi görüyor, birçok kez hastaneye kaldırıldı. Doktorların tavsiyesi üzerine geçtiğimiz yıl Çavuşbaşı'ndaki evde istirahate çekildi.

Mahmut Efendi'nin aylarca değişik hastanelerde yattığı zamanlar oldu. Her tedavi sonucunda doktorlar, "Hocayı stres ve gürültüden uzak bir ortamda dinlendirin." tavsiyesinde bulunmuş. Yakınları, doktorların bu uyarılarını dikkate alıyor. 2001'de hastaneden taburcu olduğunda, bir yakınının Üsküdar Çamlıca'daki evinde üç ay istirahat ediyor. 2005 yılında tekrar hastaneye kaldırılan Mahmut Efendi, bu defa bir dostunun Bursa Uludağ'daki evinde üç ay kalarak dinleniyor. 2007 yazında tekrar rahatsızlanan Mahmut Efendi, uzun süreli bir tedavi gördü. Taburcu olmasının ardından da Çavuşbaşı'ndaki eve götürülerek istirahate çekildi.

Mahmut Efendi'nin sevenleri, her yerde kendisini ziyaret etmek istiyor. Çavuşbaşı'nda olduğunun duyulması üzerine sevenleri onu görmek için buraya geliyor. Yakınlarının ziyaret istememesine rağmen değişik illerden gelen dostları, çevrenin de dikkatini çekiyor. Cemaatin önde gelenleri, medyada yer aldığı gibi İsmailağa cemaatinin Çarşamba'yı terk ederek Çavuşbaşı'na yerleşmek üzere olduğu haberlerinin gerçeği yansıtmadığını söylüyor. Mahmut Efendi'nin kaldığı evin kapı numarasına kadar ayrıntılı haber yapılması da 'hedef gösterme' olarak nitelendiriliyor.

Gazetecilerle yaşanan tartışmanın özetine gelince; Vatan Gazetesi muhabirleri, Mahmut Ustaosmanoğlu'nun Beykoz Çavuşbaşı'ndaki evine giderek görüşme talebinde bulunuyor. Ancak Mahmut Efendi'nin yakınlarınca talep kabul edilmiyor. Bunun üzerine muhabirler Mahmut Efendi'nin yaşadığı evi görüntüleme girişiminde bulunuyor. Komşulara göre gazetecilerin ziyareti ilk değil. Bir mahalle sakini, "Gazeteciler buralarda bir iki gün boyunca dolaştı." diyor. Başka bir kişi de kavganın yaşandığı gün gazetecilerin duvara tırmanarak fotoğraf çektiğini söylüyor. Olayın devamında, uyarılara aldırış etmeyen muhabirlerle Mahmut Efendi'nin yakınları arasında arbede yaşanıyor. Tartışmanın büyümesi üzerine gelen jandarma ekibi, aralarında muhabirlerin de bulunduğu 13 kişiyi ifadelerini almak üzere karakola götürüyor. Mahmut Efendi'nin sevenleri, haberin çıktığı gazetenin sahibi dahil olmak üzere kimsenin özel mülkünün, özel hayatının izinsiz istismar edilmesinin doğru olmadığını ifade ediyorlar.

Çıkmaz sokak, caddenin de ismi

Çavuşbaşı Belediyesi'nden yapılan açıklamada da haberlere tepki gösterilerek, belediyenin Cumhuriyet değerlerine bağlı olduğu vurgulandı. Gazete haberinde bir tabeladaki 'Cumhuriyet Çıkmazı' fotoğrafına 'manidar' denilmişti. Beldenin en büyük caddesinin Cumhuriyet isimli olduğu belirtilen açıklamada, buraya bağlı bir çıkmazda da aynı adın bulunduğu aktarıldı. Fatih Caddesi'ne de bağlı Fatih Çıkmazı'nın olduğu, ayrıca beldede Atatürk Bulvarı, Demokrasi Caddesi'nin bulunduğu kaydedildi.

Hukukçular: Özel hayatın gizliliği ihlal ediliyor

Hukukçular, Mahmut Efendi'nin evinin izin verilmemesine rağmen görüntülenmek istenmesinin bir suç olduğuna dikkat çekiyor. Hukukçular Derneği Başkanı Kamil Uğur Yaralı, "Tartışmaya girme yerine hukuki yollara başvurarak gazeteciler önlenmeliydi." diyerek yaşanılan tartışmanın yanlış olmasına vurgu yapıyor. Gazetecilerin huzur ve sükûneti bozma, özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi suçlarını işlediğine dikkat çeken Yaralı, özel hayatın gizliliğinin ihlâl edilmek istendiğini, bunun sonucunda da o kişilere altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilebileceğini belirtiyor. Yaralı, kanunda kişilerin özel hayatına ilişkin görüntünün basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, cezanın yarı oranında artırılacağına vurgu yapıyor.

Hukukçular Derneği basın sözcüsü Av. Cüneyt Toraman da gazetecilerin yaptığının konut dokunulmazlığı ihlali olduğunu dile getiriyor. "Bu bir suçtur. Bir kimsenin evinin, işyerinin ve buna benzer özel mülkiyetine ait yerlerin fotoğraflanabilmesi için mutlaka sahibinden izin alınması gerekiyor." diyen Toraman, sözlerini şöyle tamamlıyor: "Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikâyeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir."

Zaman - Mükremin Albayrak