Medyada Çalık-Doğan savaşı

Medyada Çalık-Doğan savaşı

Sabah Gazetesi Aydın Doğan'ı belgeli haberle vurdu, Doğan Hürriyet ile savunmaya geçti..

Sabah Gazetesi, Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak'ın da ilk kez bir haberin arkasında durduğu köşe yazılarıyla Aydın Doğan'ın kağıt dosyasını açtı. Sabah'ın dün SPK raporuna dayandırarak belgeleriyle ortaya koyduğu haberin ardından Doğan savunmada.. Hürriyet Gazetesi'nde sürmanşetin yanısıra Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün köşesi de Sabah'a yanıta ayrıldı.

İşte Sabah'ın haberleri ve Doğan'ın savunması:

SABAH SPK RAPORUNU YAZDI: 36.5 milyon lira haksız kazanç!

SPK, Doğan Grubu'nun "vergi cennetleri"nde kurduğu tabela şirketler üzerinden kağıt ithalatı yaparak nasıl haksız kazanç sağladığını
gözler önüne serdi: Doğan Grubu, yüksek kârla gazete kâğıdı ithal ederek Hürriyet ve Milliyet'in küçük ortaklarını on yılda 36,5 milyon lira zarara uğrattı

50 bin sayfalık dev dosya
SPK, Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı'na Aydın Doğan, İmre Barmanbek, Hanzade Vasfiye Doğan Boyner ve Ali Rıza Temuroğlu hakkında
suç duyurusunda bulunmuştu. Üsküdar Savcılığı, yetkisizlik kararıyla dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.
Dosyayı Savcı Sadi Yoldaş inceliyor.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), 'haksız çıkar sağlama' gerekçesiyle hakkında suç duyurusunda bulunduğu Doğan Grubu'nun
"usulsüz ithalat dosyası"na ilişkin raporunu hazırladı. SPK Denetleme Dairesi'nin yedi yıllık uzun bir araştırma sonucunda hazırladığı
rapor, Doğan Grubu'nun yurtdışındaki belirli tabela şirketleri üzerinden kâğıt ithalatı yaparak Hürriyet ve Milliyet'in (Doğan Yayıncılık)
küçük ortaklarını nasıl zarara uğrattığını ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor. SPK'nın tespitlerine göre, Doğan Grubu, 2008 itibariyle
yüzde 39,79'u halka açık olan Hürriyet ile 2007 yılı sonu itibariyle yüzde 41,39'u halka arz edilmiş olan Milliyet'i, Sermaye Piyasası
Kanunu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil eden kâğıt ithalatı yöntemleriyle faiz hariç 36 milyon 500 bin lira zarara uğrattı.
Rapora göre, Hürriyet ve Milliyet'in küçük yatırımcılarının hanesine zarar olarak yazılan bu tutar, Doğan Dış Ticaret'in baskı makineleri
de ithal ettiği göz önüne alındığında daha da büyüyor. SPK Denetleme Dairesi uzmanı Özkan Tekneci ve uzman yardımcısı Beyamil Öztürk
tarafından hazırlanan 14 Ekim 2008 tarihli rapora göre, borsada işlem gören Hürriyet ve Milliyet, 1997 ile 2007 yılları arasında zincirleme
olarak on ayrı tabela şirketi üzerinden ithalat yaptı. Bu şirketler, İngiltere Ticaret ve Sanayi Bakanlığı'nın da doğruladığı üzere nihai
olarak Aydın Doğan tarafından yönlendirilen şirketlerdi. SPK'nın tespitlerine göre on yıl boyunca herhangi bir personeli ve müştemilatı
olmaksızın sadece tabela şirketi olarak faaliyet göstererek kâğıt ihtilatı yapan firmalar şunlar: Falcon Purchasing Services Limited,
Falcon Enterprises Limited, Falcon Enterprises Holding Limited, Eurozone Trading Limited, Sortal Trading Company Limited, Shawcliff
Trading Limited, Clarity S.A., Fairworld International Limited, Born Investment S.A., Born Investment Holding Company S.A.

BİR MİLYAR LİRALIK KÂĞIT İTHALİ
Doğan Dış Ticaret (DDT), üretici firmadan doğrudan ürün alabileceği halde ticari hilelerle yurtdışındaki bu şirketleri devreye sokarak
Hürriyet ve Milliyet'in büyük ortağı Aydın Doğan'a haksız kazanç sağlarken, küçük ortakları zarara uğrattı. SPK Denetleme Dairesi'nin
raporunda 2000-2003 döneminde sadece bir tabela şirketinin kazancının 11 milyon 930 bin 834 dolar ve 395 bin 772 euro olarak yer aldığı,
dolayısıyla Hürriyet ve Milliyet'in bu tutar oranında zarara uğratıldığı tespit edildi. Rapora göre, 1997-2007 arasındaki on yıllık süreçte
Doğan ailesinin kontrolündeki tüm tabela şirketlerine gazete kâğıdı ithalatı için diye faiz hariç 36 milyon 499 bin 665 lira aktarıldı.
Raporda gazete kâğıdının yanı sıra baskı malzemesi de ithal edildiği için haksız kazancın daha fazla olduğu tespitine yer verildi. Raporun
değerlendirme bölümünde DDT'nin, 1997-2007 yılları arasında Hürriyet ve Milliyet için toplam 888 milyon 856 bin 246 TL'lik kâğıt ithal
ettiği kaydedildi. Bu bölümde ayrıca DDT'nin 92 milyon 239 bin 183 TL'lik baskı malzemesi ithal ettiği de belirtildi.

KÜÇÜK ORTAĞA KAZIK; YÜZDE 30!
SPK Denetleme Dairesi, elde ettiği verilere dayanarak gazete kâğıdı satış fiyatlarına Doğan Grubu lehine dolar bazında yüzde 5,15; euro
bazında ise yüzde 5,86 kâr konulduğunu belirledi. Raporda "Sortal veya Shawcliff, gazete kâğıdını üretici firmanın satış fiyatları üzerine
parti başına yüzde 30'lara varan oranlarda kâr marjı ekleyerek DDT'ye fatura etmektedir" denildi. SPK raporunda, küçük ortakların nasıl
zarara uğratıldığı şu ifadelerle anlatıldı: "Hürriyet ve Milliyet'in gazete kâğıdı ve baskı malzemeleri alımlarında DDT ve Doğan ailesinin
sahibi olduğu/kontrolü altında bulundurduğu ikinci, hatta üçüncü bir şirketin araya konulması halka açık şirketler olan Hürriyet ve
Milliyet'in hâkim ortakları olan Doğan ailesinin ekonomik yararına, ancak yönetimde yer almayan küçük ortakların zararına işleyen bir
yönetim biçimi olarak karşımıza çıkmaktadır." SPK Dairesi'ne göre, zaten Doğan'ın kurduğu yurtdışı şirketlerin İstanbul'a gönderilen
gazete kâğıtlarını belirli bir kâr marjı ile DDT'ye fatura etmekten başka bir fonksiyonu bulunmuyor.

AYDIN DOĞAN'A SUÇ DUYURUSU
SPK Denetleme Dairesi'nin incelemesi tamamlandıktan sonra Kurul, Mayıs ayında Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'na Aydın Doğan, İmre Barmanbek,
Hanzade Vasfiye Doğan Boyner ve Ali Rıza Temuroğlu hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı, yetkisizlik gerekçesiyle
dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Ekleriyle birlikte yaklaşık elli bin sayfalık dosya şimdi Savcı Sadi Yoldaş tarafından
inceleniyor.

İşte Doğan'ın tabela şirketleri

Falcon Purchasing Services Limited: Merkezi Londra'da bulunan şirket, İngiliz vergi sistemine tabi olarak faaliyet gösteriyor.
Eurozone Trading Limited: Malta'da kurulu gözüken bir tabela şirketi. Ancak faaliyetini İrlanda'dan yürütüyor. Doğan Dış Ticaret'in en sık kâğıt ithal ettiği şirketlerden biri.
Sortal Trading Company Limited: Vergi cenneti olarak bilinen Jersey Adaları'nda kurulu. DDT'nin gözde ithalatçı tabela şirketlerinden.
Shawcliff Trading Limited: İngiliz Virgin Adaları'nda kurulu bir aile şirketi.
Falcon Enterprises Limited: Malta'da kurulu bir şirket. Kurucu ortağı yüzde 45 hisse ile Aydın Doğan.
Falcon Enterprises Holding Limited: Bu şirket de Malta merkezli olarak faaliyet gösteriyor. Kurucuları arasında Aydın Doğan da yer alıyor.
Clarity S.A.: Pek fazla ticari faaliyeti bulunmuyor. Lüksemburg'da kurulu.
Fairworld International Limited: Doğan ailesinin sonradan kurduğu tabela şirketlerinden biri.
Born Investment S.A.: Lüksemburg'da kurulu. Yöneticileri arasında Aydın Doğan da yer alıyor.
Born Investment Holding Company S.A: Yöneticileri arasında yine Aydın Doğan'ın da yer aldığı Lüksemburg'da kurulu bir şirket.

Tabela şirketler vergi cenneti adalarda

SPK'nın, Aydın Doğan, kızı Hanzade Doğan Boyner ve 2 profesyonel yöneticisi hakkında 7 yıla kadar hapis istemiyle dava açılması için savcılığa başvurmasının yankıları sürerken, yeni detaylar da netleşiyor. Doğan Grubu'nun, küçük yatırımcıyı zarara uğratan ithalatlar için kullandığı yurtdışındaki tabela şirketlerinin Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) kara listesinde yer alan adalarda kurulduğu tespit edildi. SABAH'ın elde ettiği dosyaya göre, Doğan ailesinin sahibi olduğu Sortal ve Shawcliff'in merkezi, İngiliz Virgin Adaları ve Jersey Adaları'nda bulunuyor. Tıpkı Maldiv ve Şeysel Adaları gibi "vergi cenneti" olaraki bilinen bu adalarda kurulan şirketler vergi kaçırmak için de kullanılıyor. SPK, Doğan Grubu'nun, Sortal ve Shawcliff'ten farklı olarak İngiliz vergi sistemine tabi olan Londra merkezli bir aracı şirketinin bulunduğunu tespit etmiş. Falcon Purchasing Services Limited adlı bu şirketin yetkilileri Doğan Holding'le doğrudan ilişkili isimler: İmre Barmanbek, Şener Mustaoğlu ve Hanzade Vasfiye Doğan Boyner.

SIR ADAM: SIRRI TOPÇU..
Bu yetkililerden İmre Barmanbek, Doğan Grubu'nun mali operasyonlarından sorumlu isimlerinin başında geliyor. Barmanbek'e 1998 içinde offshore şirketlerden Eurozone tarafından 200 bin dolar tutarında ödeme yapılmış. 2000-2007 döneminde Hanzade Vasfiye Doğan Boyner'e ise ücret/prim mahiyetinde 668 bin sterlin ödenmiş. Yaşar Begümhan Doğan Faralyalı'ya ise 2005-2007 döneminde yapılmış 97 bin 246 sterlinlik bir ödeme bulunuyor. Şener Mustaoğlu da 1997-2007 arasında 959 bin 232 sterlin almış. Bütün bu ödemeler küçük yatırımcıların zarara uğratılmasına neden olan tabela şirketi gelirlerinden yapılıyor.

GİZLİ ORTAK AYDIN DOĞAN
Sermaye Piyasası Kurulu'na göre Falcon'un mali işlerini yürüten isim Sırrı Topçu... İngiltere Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, SPK'ya gönderdiği 4 Haziran 2003 tarihli yazıda Falcon'un nihai olarak Aydın Doğan tarafından kontrol edildiğini bildirdi. Falcon ile Doğan Holding'in Londra'daki adresleri de aynı. Doğan Holding'in doğrudan yönlendirdiği hemen bütün şirketlerde adı göze çarpan İmre Barmanbek on yıl süreyle Hürriyet'in yönetim kurulu üyeliğini yürüttü. Barmanbek, 29 Mayıs 2008'de -yurtdışındaki tabela şirketlerine de ortak olduğunun anlaşılmasından sonra- bu görevinden ayrıldı.

ARACI ŞİRKET FALCON...
SPK'nın tespitlerine göre Doğan Holding, "vergi cenneti"nde kurulu Sortal ve Shawcliff'le ilişkisini doğrudan değil, Falcon üzerinden sağlıyor. Sortal ve Shawcliff, Falcon'a ait telefon ve faks numaralarını kullanıyor. SPK raporunda yer alan bütün bu bilgiler, yurtdışında kurulu şirketlerin, tabela şirketleri olduğunun kanıtı. Bu tabela şirketlerinden Clarity S.A.'nın sermayesi 14 milyon, Falcon Investment Holding Company'nin 35 milyon ve Eurozone'un da 25 milyon dolar olarak belirlendi.

FAALİYETLERE PERDE
SPK raporuna göre yurtdışındaki şirketlerin faaliyetleri, Aydın Doğan'ın kontrolünde olan kimi şirketler tarafından perdeleniyor. Eurozone'un nihai tüzel kişi ortağı Falcon... Bu şirket, Sortal ve Shawcliff'ten farklı olarak İngiltere'de kurulu olduğu için vergiye tabi. Doğan Holding'de görev yapan İmre Barmanbek, Ali Rıza Temuroğlu ve Hanzade Vasfiye Doğan Boyner, tıpkı Falcon'un olduğu gibi Eurozone'un da yönetim kurulu üyesi olarak görünüyorlar. Eurozone'un 1997 ticari kârı 4 milyon 545 bin 344 dolar. Bu tutar, 1998'de 2 katından fazla artmış ve 11 milyon 193 bin 662 dolar kâr elde etmiş.

TÜSİAD BAŞKANI DA ORTAK
Yine Falcon ve Eurozone gibi Doğan Holding yöneticilerinin ortağı olduğu şirketlerden biri de Clarity S.A. Bu şirket; şimdi TÜSİAD Başkanı olan Arzuhan Doğan Yalçındağ (Aydın Doğan'ın kızı), Sema Işıl Doğan (Aydın Doğan'ın eşi), Vuslat Doğan Sabancı (Aydın Doğan'ın kızı), Hanzade Vasfiye Doğan (Aydın Doğan'ın kızı) ve Yaşar Begümhan Doğan Faralyalı (Aydın Doğan'ın kızı) tarafından 23 Nisan 1999'da kurulmuş. Şirketin kuruluş sermayesi 14 milyon dolar.

"ŞÜPHEYE YER YOK"
SPK raporunda bütün şirketler için, "DDT'nin gazete kâğıdı ve baskı malzemesi alımları gerçekleştirdiği şirketler şüpheye yer bırakmayacak şekilde Doğan ailesinin sahibi olduğu/kontrolü altında bulundurduğu şirketlerdir" deniliyor. Zaten şirketlerin ortaklık yapıları da bu tespiti doğrular nitelikte.

Abdurrahman Şimşek-Sabah

HÜRRİYET SAVUNMADA:

Bir süredir bazı gazetelerde Doğan Grubu aleyhine sürdürülen iftira kampanyası, Sabah Gazetesi'nin dünkü sayısında "Doğan'ın büyük oyunu" başlığı ile tekrarlandı. Haziran ayında hem savcılık, hem de üst mahkeme bu konuda "Kovuşturmaya gerek yok" kararı verdiği halde, bu kararlar hiçe
sayılarak aynı iftiralar yeniden gündeme getirildi.


Gazete 10 ay önce Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından hazırlanan bir rapora dayanarak, kâğıt ithalatında haksız kazanç elde edildiği iddiasıyla
Doğan Grubu yöneticileri hakkında 7 yıl hapis istemi ile savcılığa başvuruda bulunulduğunu iddia etti. Oysa, Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı
8 Haziran 2009'da "Güveni kötüye kullanma" suçu oluşmadığından, kovuşturma yapılmasına gerek olmadığı kararı verdi. Ayrıca konu 26 Haziran
2009'da Kadıköy Birinci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sonuçlandırıldı ve "Doğan Grubu yöneticileri hakkında kovuşturmaya yer olmadığı"
yolunda karar alındı.

VARAN 1

Savcılık 'gerek yok' kararı verdi

BU kampanya, 2008'de bazı gazetelerde yayınlanan haberlerle başladı. Sermaye Piyasası Kurulu bunları ihbar kabul ederek, Üsküdar Cumhuriyet
Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Başvuruyu inceleyen Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı 8 Haziran 2009'da "Güveni Kötüye Kullanma suçuna
yönelik isnatta suçun yasal unsurları oluşmadığından tüm şüpheliler hakkında "KOVUŞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIĞINA" karar verdi. Yani Doğan Grubu yöneticileri hakkında bir işlem yapılmasına gerek yoktur diyerek, takipsizlik kararı aldı.

VARAN 2

Ağır ceza da 'gerek yok' dedi

ANCAK SPK bu karara itiraz etti. İtiraz üzerine Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi konuyu ele aldı. Mahkeme 26 Haziran 2009 günü SPK'nın itirazı reddetti. Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığının "Doğan Grubu yöneticileri hakkında kovuşturmaya yer yoktur" kararı kesinleşti. Böylece bir ay içinde hem savcılık, hem ağır ceza mahkemesi aynı yönde 2 karar aldı ve Doğan Grubu'nun kağıt ithalatı üzerinden haksız kazanç elde ettiği iddialarını geçersiz kıldı.

VARAN 3

SPK'nın yeni bir girişimi olmadı

ORTADA kesinleşmiş bir mahkeme kararı varken, SPK'nın bu konu ile ilişkin yeni bir inceleme veya soruşturma yaptığına dair ne bir açıklaması ne de Doğan Grubu'na tebligatı oldu. Yani ortada SPK'nın yeni bir girişimi yoktu.

VARAN 4

Maliye: İddia doğru değil

Doğan Grubu hakkındaki bu iftiralar 2001'de Uzan Grubu'na ait olan Star Gazetesi tarafından başlatıldı. Doğan Grubu'nun halka açık şirketlerinin ithal ettiği kâğıdı pahalıya mal ederek küçük yatırımcıyı zarara uğrattığı iddia edildi. O günlerde resmi ithalat belgeleri ile, Doğan Grubu gazetelerinin aldığı kâğıdın fiyatının öteki gazetelerden, bu arada Star Gazetesi'ninkinden de ucuz olduğu ispatlanmıştı. Ancak Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu bu yayınları ihbar kabul ederek bir inceleme başlattı. İnceleme sonunda düzenlenen raporda "Doğan Grubu'nun yüksek bedelle gazete kağıdı, magazin kâğıdı ve baskı malzemeleri ithalatı yaptığı iddiasının yerinde olmadığı" sonucuna varıldı.

VARAN 5

Mahkeme kararı: Yayınlar iftira

Doğan Grubu bu iftirayı atan Uzan'lara karşı Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkemece atanan bilirkişiler her iki grubun kâğıt maliyetlerini karşılaştırdı. Bunun sonucunda bir rapor düzenledi. Raporda "Doğan Grubu'nun kağıt maliyetlerinin Star Gazetesi'nden daha düşük olduğu saptanmıştır" denildi. Mahkeme de şu gerekçeli kararı aldı: "Bilirkişilerin yapmış oldukları inceleme sonucuna göre ileri sürülen itham ve iddiaların gerçekle ilgisinin bulunmadığı, haber değerinin olmadığı anlaşılmıştır. Ancak basın alanında yer alan her iki kuruluşun olayın geçtiği günlerde birbirleriyle sürtüşme içine girdikleri, bunun doğurduğu şahsi kin ve garez ile hareket eden davalı tarafın (Uzan Grubu'nun) davacıyı (Aydın Doğan'ı) piyasada yıpratmak, onu kamuoyunda küçük düşürmek amacıyla davaya konu haberleri yaptığı sonucuna varılmıştır."
Söz konusu karar Yargıtay tarafından da onaylanarak kesinleşti.

Şirketlerin hepsi yasal ve izinli

Doğan Grubu'nun yurt dışındaki şirketleri, Hazine Müsteşarlığı'nın bilgi ve izni dahilinde kurulmuş olup, tamamen yasaldır. Hepsi de bulundukları ülkelerin mevzuatına uygun uluslararası ticaret yapmaktadır. Yurt ışı şirketlerinin elde ettikleri kârlar Türkiye'de beyan edilerek vergileri ödenmiştir. Ayrıca Doğan Grubu dışında bir çok şirket de aynı yöntemlerle ithalat yapmaktadır.

Sabah iftiraya devam ediyor

SABAH Gazetesi'nde dün birinci sayfadan yayınlanan "Aydın Doğan'a ağır suçlama" başlıklı haberde, Haberde, Doğan Grubu'nun ithal ettiği kâğıdı yurt dışındaki şirketleri üzerinden geçirerek fiyatını yükseltiği ve küçük yatırımcıyı 36.5 milyon lira zarara uğrattığı iddiaları yer aldı.

Sırrı Topçu 10 yıldır bizimle çalışıyor

SABAH Gazetesi'nin yazı dizisinde Sırrı Topçu adlı kişiden sanki kanunsuz işlere karışmış bir "Sır adam" olarak söz edilmektedir. Topçu, sır adam değildir. Kendisi 10 yıldan fazla süredir grubumuzun İngiltere'de kurulu Falcon Purchasing Services Ltd. şirketinde görev yapan dürüst bir çalışanımızdır.

ERDAL ŞAFAK'TAN DOĞAN'IN YANITINA YANIT: RAPOR GÜNCEL, DOSYA SAVCININ ÖNÜNDE


Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) son derece kapsamlı raporuna dayanan "Aydın Doğan'ın kâğıt dosyası" başlıklı dizimize Doğan Yayın Holding dün üç sayfalık yanıt gönderdi.
Avukat Erem Turgut Yücel imzalı cevapta şöyle deniyor:
1- Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı, "Güveni kötüye kullanma suçuna yönelik isnatta suçun yasal unsurları oluşmadığından tüm şüpheliler hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına" karar verdi.
SPK'nın bu karara yaptığı itiraz Kadıköy 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce 26 Haziran 2009 tarih ve 2009/602 sayılı kararıyla reddedildi.
2- Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı konunun Sermaye Piyasası Kanunu'na muhalefet yönünden incelenmesi için dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar verdi. Başsavcılık, SPK'nın "Görevi kötüye kullanma" suçunda ısrar etmesi ve Sermaye Piyasası Kanunu'nun 47'nci maddesinde sayılan suçlara dayalı bir başvuruda bulunmaması nedeniyle soruşturma açılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle dosyayı Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade etti.
3- Haberde yer verilen SPK inceleme raporu, suç duyurusuna esas alınan ilk rapordur. Oysa Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı ilk inceleme raporunu yetersiz görerek yeniden inceleme yapılmasını istedi, bunun üstüne düzenlenen 6 Nisan 2009 tarihli raporda haberinize esas alınan 14 Ekim 2008 tarihli ilk inceleme raporundaki tespit ve iddiaların çoğunun yanlış olduğu yine SPK tarafından ikrar edildi.

Dosya kapatıldı mı?
Şimdi Doğan Yayın Holding'in bu cevaplarını üçüncü maddeden başlayarak yanıtlayalım:
Haberimiz SPK'nın 14 Ekim 2008 tarihli raporuna değil, 6 Mayıs 2009 tarihli yenilenmiş raporuna dayanıyor. İlk rapor, SPK denetçilerinin Doğan Grubu'nun off shore şirketlerinin güncel muhasebe kayıtlarına ulaşamamaları nedeniyle eksikti. Daha sonra Virgine ve Jersey adaları yetkililerinin yardımlarıyla bu kayıtlar elde edilince rapor yenilendi ve kâğıt ithalatının paravan şirketler üstünden yürütülmesinin mali boyutlarına ilişkin son veriler belirlenebildi. Biz de haberimizi bu yeni bilgi ve verilere dayalı rapora dayandırdık, dayandırmaya devam ediyoruz.
Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "Güveni kötüye kullanma suçuna yönelik isnatta suçun yasal unsurları oluşmadığından tüm şüpheliler hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığı" yolunda karar verdiği doğru. SPK'nın bu karara yaptığı itirazın Kadıköy 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce reddedildiği de doğru. Ancak dosyanın kapandığı yanlış. Halen 2009/37610 soruşturma numarasıyla "UYAP Sistemi"ne göre Ekonomik Suçlar Savcısı Sadi Yoldaş tarafından inceleniyor. Yoldaş, 15 Temmuz'da SPK Başkanlığı'na gönderdiği yazıyla, bazı konularda ek araştırma talep etti. Savcılığın dosyayı üç ay içinde sonuçlandırarak karara varması bekleniyor.

Vergi incelemesi
Ayrıca yine aynı iddialarla ilgili olarak Maliye denetim elemanlarınca vergi kaybı açısından yapılan incelemeler tamamlandı, raporun yazım aşaması bitmek üzere.
Bir başka deyişle, iddialar hem SPK, hem de Maliye tarafından soruşturuldu. Bunu da en iyi, aylar boyunca Maliye gelirler kontrolörlerini ağırlayan Hürriyet ve Milliyet yönetimleri biliyor.
Özetlersek; habere konu olan SPK raporu güncel. Soruşturmayla ilgili gelişmeler güncel.
Gerek SPK, gerekse Maliye soruşturmalarının sonuçlarıyla ilgili en güncel haberleri de vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın...

ERTUĞRUL ÖZKÖK SAVUNMADA:

BİR insan o manşeti atarken, bir sayfa yöneticisi o sayfayı yaparken eli hiç mi titremez?

"Yukardan gelen emir" bu kadar mı demiri keser?

Bu insanların gözünde suçsuzluğumuzu ispat etmek için gidip daha kaç mahkemeden beraat kararı, takipsizlik kararı almalıyız?

Bu insanların gözünde aklanmak için ille de Mahkeme-i Kübra'ya mı gitmeliyiz.

İnsaf yahu.

* * *

Dün Sabah Gazetesi'ni açıyoruz.

Birinci sayfada manşetten bir haber:

"Aydın Doğan'a ağır suçlama".

Neymiş suçlama:

"SPK, Aydın Doğan, kızı Hanzade Doğan Boyner ve iki profesyonel yöneticisi hakkında 7 yıla kadar hapis istemi ile dava açılması için savcılığa başvurdu."

Adam ya farkında değil, ya düşmanlık vicdanını delikli peynire çevirmiş.

Biraz baksa, biraz vicdanı müsaade etse şu durumu görecek.

SPK bu başvuruyu yapmış.

Başvurunun üzerinden aylar geçmiş.

SPK'nın başvurduğu Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı eski deyişle "Takipsizlik", yeni deyişle "Kovuşturmama" kararı vermiş.

İş orada da bitmemiş.

SPK bu defa Kadıköy Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz etmiş.

Ağır Ceza da bu itirazı değerlendirmiş.

İtirazı reddetmiş.

Yani o da eski deyişle "Takipsizlik", yeni deyişle "Kovuşturmama" kararı vermiş.

Hem savcı, hem mahkeme dava açmaya bile gerek görmüyor.

Ama gazete bir türlü tatmin olmuyor.

Söyle arkadaş, daha nereye gidip kendimizi savunalım.

* * *

Bu ne biçim iştir anlamıyorum.

2001 yılında Uzanların gazetesi pis bir iftira atıyor.

Atıyor ve leke orada kalıyor.

Neymiş, biz gazete káğıdını dışardaki şirketimiz aracılığıyla ithal ediyormuşuz ve bunu yüksek fiyatla gazetelerimize satıyormuşuz.

Bu yolla küçük yatırımcıyı mağdur ediyormuşuz.

Devletin resmi káğıtlarını, ithalat belgelerini, konşimentolarını alıyoruz, suratlarına çarpıyoruz.

Bizim káğıt fiyatımız, iftirayı atan gazeteninkinden bile ucuz.

O yetmiyor, mahkemeye veriyoruz. Mahkeme iftiracıyı mahkûm ediyor, bizi haklı görüyor.

O yetmiyor Maliye Bakanlığı olayı inceliyor ve "Bu işte yanlış bir şey yok" diyor.

Pekii rahatlayabiliyor muyuz?

Nerdeee...

Bazıları ne mahkemeyi ipliyor, ne de ispata bakıyor.

Tek mahkeme, onun vicdanı, pardon vicdansızlığı.

Ya da yüksek bir yerden tak diye emir geliyor, o da şak diye düğmeye yeniden basıyor.

* * *

Bir kere daha aynı iftiralar.

Aynı teraneler.

Üstelik "Küçük yatırımcı mağdur ediliyor" diye avaz avaz bağıran kim?

Logosundaki "Sabah" ismiyle binlerce küçük değil, küçücük yatırımcıyı mahvetmiş, hayatını kaydırmış ve elini kolunu sallayarak gitmiş gazete.

Kader. Yolumuz yine mahkemeye.

Bu defa da dava açmaya bile gerek görmüyor.

Gelin görün ki, arkadaşın vicdan muhasebesi nakıs.

Bilanço çökmüş.

Otuz tane mahkeme kararı getirsen onun gözünde aklanman mümkün değil.

Kafaya koymuş bir kere.

Ben karayı çalarım, al eline deterjanı her gün temizlenmeye uğraş.

* * *

Değerli okurlarımız.

Hayatımız oradan buradan gelen böyle iftiralara cevap hazırlamak, mahkemelerde kendimizi savunmak, Prometheus gibi her gün paramparça edilmeye çalışılan ciğerimizi tamir etmekle geçiyor.

Ve bu arkadaşlar utanmadan bir de bizlere demokrasi dersi vermeye çalışıyorlar.

Onların işine gelen kararı veren mahkeme iyi, iftira attıkları insanların hakkını, hukukunu koruyan mahkeme adil değil.

İnsaf edin, insaf.

Daha hangi mahkemede hakkımızı, paramparça edilen hukukumuzu arayalım ve sizin gözünüzde aklanalım.

Emin olun, bir gün bu yaptıklarınızdan utanacaksınız.