Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Arınç'ın kendisine "Azrail misin" diyerek hakaret ettiğini iddia etti.

 

Arınç'a, "Sayın Arınç 10 yıldır sizi bu kürsülerde ilk kez böyle gördüm. Siz oturaklı cevaplar veren birisisiniz. Ama bugün nedense kenardan dolaştınız. Sorulara cevap vermediniz" diye seslenen İnce, şöyle konuştu:

 

"Çorum'da da birisinin bana 'canın cehenneme' dediğini ve adamı haşat ettiğimi söylediniz. Böyle bir şey yok. Ben o salona gittim. Salon müthiş kalabalıktı. Salonda kaç kişi oturuyorsa, bir o kadar kişi de ayaktaydı. Bir saat konuştum. Merdivenlerden çıkarken karşı kaldırımda çocuğun birisi bir şey söylüyor, anlamadım bile. Sonra partili gençler ona vurdu. Ben öyle bir şey olmasını asla istemem.

 

Çocuğun yanıma gelip 'senin de canın cehenneme Muharrem İnce' demesini gerçekten isterim. Çünkü ben o demokrasi kültüründen geliyorum. Sizin gibi muhalefetteyken farklı, iktidardayken farklı bir kültürden gelmiyorum. Sayın Arınç bana onu soran Başbakan'ın kendisi. Sen 'Esad'a canın cehenneme dedin, Amerika'ya diyebilir misin' diye sordu. Yani Başbakan diyor ki 'ben diyemem ABD'den korkarım. Ben diyemediğime göre Muharrem İnce de diyemez' diyor.

 

Onun karşılığında ben onu dedim. Ama siz diyemezseniz, siz muhalefetteyken konuşursunuz, iktidara geldiğinizde bunları yapamazsınız. Ben Azrail olduğum iddiasında falan değilim. Ama ben şunun iddiasındayım, Irak'taki Müslümanlar bombalanırken, emperyalistlere karşı çıkarım. Muhalefette de olsam karşı çıkarım. İktidarda olsa karşı çıkarım. Ben herkese de bu anlamda 'canın cehenneme' derim. Bu benim Azrail olduğum anlamına gelmez. Bu benim önce sözünü ettiğiniz gibi namuslu, dik durduğum, boyun eğmediğim anlamına gelir."

 

"En son konuşmanız lazım"

 

Bülent Arınç da sataşma gerekçesiyle söz alarak, Azrail'in meleklerden birisi olduğunu ve görevi bulunduğunu belirterek, "İsrafil'in de görevi vardır. Bütün meleklerin görevi vardır. O yüzden Azrail demem herkesi bir tarafa göndermesinden. Öbür tarafla ilgili" dedi.

 

CHP'li İnce'nin, Hz. Ömer'den ve hadisi şeriflerden örnekler verdiğini ifade eden Arınç, "Hacca gittiğimden, helallikten bahsediyor. Kendisi de umreye gitmişti. Bunların hepsi mukaddes duygular. En sonunda da 'namus, ahlak' diyerek sözlerini bitiriyor. Tamam. Şu Meclis'te 550 kişi var. Rahmetli olan da var. Ahlaktan, adaletten, namustan bahsedilecek olsa sizin en son konuşmanız lazım. Çünkü 549 milletvekilinin 500 tane dokunulmazlık dosyası var. BDP'de bir milletvekilinin 18 dosyası var. Ama bu milletvekillerinin içinde bir tek dosya cinsel tacizden. O da size ait" diye konuştu.

 

"Gelin dokunulmazlığımı kaldırın"

 

İnce de "sataşma" gerekçesiyle yeniden söz aldı. İnce, şöyle devam etti: "Savcıya talimatı vereceksiniz. Muharrem İnce'yi susturmak için davaları açtıracaksınız. Sonra da benim dokunulmazlığımı tutacaksınız. Benim dokunulmazlığımı kaldıracaksınız, ben gideceğim. Evet benim hakkımda böyle bir şey yazdılar doğru. Ben bundan korkmuyorum ki. Ben yargılanmak istiyorum. 'Resmi evrakta sahtecilik' Başbakan sahtekar mı, Başbakan'ın dosyaları yok mu? Başbakan'ın 50 tane dosyası var.

 

Başbakan o yolsuzlukları, o dokunulmazlıkları, o çeteleşmeyi kabul ediyor mu da ben bunu kabul edeyim. Sizin yapmanız gereken iş şu: Birisine bir suç isnat edilebilir. Bu, onun suçlu olduğu anlamına gelmez. Ben yargılanmak istiyorum. Sizde birazcık yürek varsa gelin dokunulmazlığımı kaldırın. Ne istifa edeceğim. Sayın Arınç size bu sözü çok pahalı ödeteceğim. O savcıya talimatı siz verdiniz, Hükümetiniz verdi. Muharrem İnce'yi susturmak için böyle bir şey yapalım dediler. Ben bugün bu kürsüden bunu konuşacağınızı biliyordum ama benim yüreğim yerinde, abdestimden de şüphem yok. Ne yaptığımı biliyorum."

 

"Bu haltın cezasını da göreceksin, hesabını da vereceksin"

 

Arınç, yeniden söz alarak, İnce'ye yönelik şunları söyledi:"Ayıpları örtmek esastır. Bizim inancımızda öyledir. Bugüne kadar sabrettim. Ama ahlaktan, inançtan, adaletten bahseden bir insanın foyasını meydana çıkarmak bizim görevimizdir. Özellikle hiçbir savcıya talimat vermek, dava açmak, iddianame... Boşuna bağırma, bağırmakla bu iş olmaz. Suçluluğun telaşı içindesin. O iddianamenin içindeki mesajları okuyunca, şu koltuklar kadar insanın yüzü kızarıyor ama senin yüzün kızarmıyor. Sen Allah'tan kork. Bırak yargılanmayı. Önce istifa et. Yanında bir bayan milletvekili var. Ondan utan. Hiç olmazsa cinsel taciz suçlamasından istifa ederek kendini bir kenara çek. Bunu yapan, insan insanlık dışıdır. Sen kendin partili bir bayana karşı işlediğin bu haltın cezasını da göreceksin, hesabını da vereceksin."

 

Konuşmaların ardından Arınç hakkında gensorunun gündeme alınması kabul edilmedi.

 

Gensorunun reddedilmesinin ardından CHP'li İnce, oturduğu yerden Arınç'a laf atmaya devam etti. Arınç, İnce'nin kavas aracılığıyla kendisine gönderdiği yazıyı okuduktan sonra yırttı.