Mardin katliamında ürperten ifade

Mardin katliamında ürperten ifade

Bilge Köyünde meydana gelen ve 44 kişinin ölümüyle ilgili iddianemede yer alan ifadeler ürpertti!

Mardin'in Mazıdağı İlçesine bağlı Bilge Köyünde 4 Mayıs 2009 tarihinde 7'si çocuk 44 kişinin öldürüldüğü, 4'ü çocuk 10 kişinin de yaralandığı saldırı olayıyla ilgili hazırlanan iddianame Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesince onaylandı.

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tutuklu 9 sanık hakkında, TCK'nın ''Tasarlayarak ve canavarca hisle adam öldürme'' suçundan 36'şar kez, 7 çocuğun öldürülmesi suçundan 7'şer kez ve gebe olduğu bilinen kadını öldürmek suçundan da 1'er kez olmak üzere 44'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

İddianamede ayrıca, tutuklu 9 sanığın, 4'ü çocuk 10 kişiyi de ''Kasten öldürmeye kalkışma'' suçundan 200'er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.

Sanıklardan 18 yaşından küçük olan M.Ş.Ç. ile ilgili soruşturmanın ayrı yürütüldüğü kaydedilen iddianamede, evinde 6 adet el bombası bulunan Ahmet Çelebi hakkında da 17 yıla kadar hapis cezası istendi.

AİLELER ARASINDA HUSUMET BULUNMUYOR

İddianamede, olayın meydana geldiği Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde yapılan araştırmada, ''maktuller ve aileleri ile şüpheliler ve aileleri arasında suçun işlenmesi açısından bir husumetin bulunmadığı''nın tespit edildiği kaydedildi.

İsmi açıklanmayan gizli bir tanığın beyanına göre, Mehmet Çelebi'nin eşi Fersi Çelebi'nin olayda öldürülen Fesih Çelebi ile cinsel ilişkiye girdiğine dair söylentilerin bulunduğu belirtilen iddianamede, ancak söz konusu hususun tüm taraftarca doğrulanmadığı ifade edildi.

Taraflar arasında olay öncesinde Mazıdağı Cumhuriyet Başsavcılığı'na yansıyan bir sürtüşmenin bulunmadığı anlatılan iddianamede, şu ifadelere yer verildi:

''Taraflar arasında köyde kadastro geçmesine yönelik sürtüşme bulunması yönünde yapılan araştırma neticesinde; söz konusu Bilge köyünde kadastro çalışmalarının yapılmadığı, kadastro çalışmalarının yapılmamasının tarafların aralarındaki ihtilaftan kaynaklandığına dair herhangi bir bilgiye ulaşılamadığı belirlenmiştir.''

İddianamede, ayrıca olayın tanıkları ve yaralıların ifadelerine de geniş yer verildi.

''NAMAZ KILANLARA ATEŞ ETTİLER''

Olayda yaralanan Murat Çelebi ifadesinde, saldırının olduğu esnada nişan töreninin yapıldığı Cemil Çelebi'nin evinde bulunduğunu belirterek, şöyle dedi:

''Evdeki erkekler odada namaz kılmaya başladılar. Ben ve 3 kişi namaz kılmadığımız için odanın girişinde bekliyorduk. Odaya giren Mehmet Emin Çelebi, bana ve yanında bulunan Şükriye'ye ateş etti. Ben yere düştüm. Yüzünde maske bulunmayan Mehmet, elindeki silah ile namaz kılan kişilere seri halde ateş etmeye başladı.''

''BİZİ HAMO VURDU''

İddianamede, müşteki olarak ifadesine yer verilen Rukiye Çelebi, olay tarihinde kız kardeşi Sevgi'nin nişanı için babası Cemil Çelebi'nin evinde toplandıklarını, şüpheliler Mehmet, Abdulhakim ve Mehmet Şirin Çelebi'nin uzun namlulu silahlarla eve gelerek, odada bulunanlara ateş ettiğini anlattı.

Arka kapıdan balkona çıkarak kurtulduğunu kaydeden Çelebi, eve gidip eşinin silahını alarak yeniden saldırının olduğu eve geldiğini, burada yaralı olarak yerde yatan eniştesi Abdulkerim'in kendisine, ''Bizi hamo vurdu'' dediğini kaydetti.

''KÖKÜNÜ KURUTACAĞIM''

Meles Çelebi de ifadesinde, ablası Rukiye Çelebi'nin çocuklarına baktığı için nişanın yapıldığı eve gidemediğini, silah seslerini duyduğu sırada televizyon izlediğini, pencereden dışarı baktığında, şüpheli Abdulkadir Çelebi'nin eşi Neslihan Çelebi'nin damadı olan Mehmet Sait Çelebi'ye Kürtçe, ''Yeter artık. 20 kişiyi öldürdün, hepsini öldürdün'' dediğini, buna karşılık Çelebi'nin de ''Ben onların kökünü kurutacağım'' dediğini duyduğunu anlattı.

YASAK İLİŞKİ İDDİASI

İddianamede, olayın ardından tutuklanan şüphelilerin yakınlarının ifadeleri de yer aldı.

Tutuklu Mehmet Çelebi'nin eşi Fersi Çelebi, ifadesinde, eşinin evde namaz kıldığı sırada silah seslerinin duyulduğunu, namaza ara verip dışarı çıkan eşinin geri döndüğünde, ''Köyü teröristler bastı. Sen çocuklarla kilitle kapıyı kimseye açma'' diyerek, silahını alıp olay yerine gittiğini kaydetti.

Çelebi, kendisine sorulan, ''Olayda öldürülen Fesih Çelebi ile öncesinde bir birlikteliğin oldu mu?'' sorusuna is, ''Hakkımda iftira atılmıştır. Bu iftirayı atanlar hakkında şikayetçiğim. Atılan iftira dolayısıyla DNA testi yaptırmak istiyorum'' dediği belirtildi.

Söz konusu ''yasak ilişki'' iddiası üzerine olayda ölen Fesih Çelebi'den otopsi işlemi sırasında DNA incelemesi için numune alındığı belirtilen iddianamede, ''Maktul Çelebi'nin Fersi Çelebi ile ilişkiye girdiği ve bu ilişkiden Fersi Çelebi'nin hamile kaldığı iddia olunduğu üzere; Fersi Çelebi'nin soruşturmanın yürütüldüğü sırada hamile olması, anne karnındaki çocuktan DNA incelemesine esas doku örneklerinin alınmasının ise çocuğun hayatını tehlikeye sokacağı yönünde şifahi olarak uzman görüşünün alınması nedeniyle Fersi Çelebi'nin çocuğu dünyaya geldiğinde DNA incelemesi yaptırılabilecek'' denildi.

''KÖYÜ TERÖRİSTLER BASTI''

Tanık olarak ifadesine başvurulan İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görevli Üsteğmen A.B. de olaydan haberdar olduktan sonra geçici köy korucuları Hacı Salih Çelebi ve Mehmet Sait Çelebi'yi aradığını, ancak her iki korucunun da kendisine cevap vermediğini belirtti.

Askerlerle köye doğru giderken kendisini arayan Mehmet Sait Çelebi'nin, ''Köyü teröristler bastı. Roket ve uzun namlulu silahlarla saldırdılar. Biz depo yakınlarında mevzilendik. Köyün emniyetini sağlıyoruz'' dediğini anlatan A.B, ''Ben de onlara neden çatışmanın olduğunu bölgeye gitmediklerini sordum'' dediği belirtildi.

A.B, köye vardığında evin içinde 27 cesedin bulunduğunu, bir kısım cesedin de Mardin'e sevk edildiğini öğrendiğini belirtti.

KÜRTÇE BİLEN ER KONUŞMALARI DUYDU

İddianamede, Mazıdağı İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görevli er N.T'nin gözaltında bulunan şüphelilerin kendi aralarında Kürtçe yaptıkları konuşmalara tanıklık ettiği belirtildi.

Kürtçe bilen er N.T, ifadesinde, şüphelilerin kendi aralarında yaptıkları konuşmalarda, ''8-9 kişi kaldı, kökleri kurudu'' dediklerini ayrıca birbirlerine yönelik olarak da, ''Burada ifade vermeyelim, savcılığa gidince hepimizin ifadesi aynı olsun. Daha önce de bizi suçladılar bir şey olmadı, şimdi de suçluyorlar. Biz suçsusuz'' dediklerini kaydetti.



Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :