Sivas'ta yarın başlayacak 'Kerbela' sempozyumuna katılmak üzere Sivas'a gelen Ehl-i Beyt Vakfı Genel Başkanı Altun, Büyük Otel'de basın mensuplarıyla bir araya geldi. Vakıf olarak, Türkiye'de ve dünyada çok büyük hizmetler yaptıklarını ifade eden Altun, bu hizmetlerin hedefindeki asıl düşüncenin, bütün Müslümanları aynı temel değerler üzerinde buluşturmak olduğunu söyledi. 

Bunun için dünyanın aşağı yukarı bütün ülkelerinde çalışmalarının devam ettiğini anlatan Altun, bu çalışmaları nedeniyle geçtiğimiz yıl Birleşmiş Milletler 'Sevgi ve Barış Ödülü'nü bütün İslam dünyası adına vakıflarına verildiğini hatırlattı.

Sivas'ın çok tartışılan bir kent olduğunu da ifade eden Ehli Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, Madımak olaylarının bazı güçlerin oyunu olduğunu söyledi. Geçmişte Sivas'ın daha çok Pir Sultan Abdal ile tanındığını anlatan Altun, "Pir Sultan Abdal'ın Sivaslı olması Sivaslılar için büyük bir onur." dedi.

Sivaslıların, 1993 yılında yaşanan Madımak olaylarıyla incitilmeye çalışıldığını belirten Altun, şunları söyledi: "Fakat biz onların hepsinin birçok güçler tarafından tezgahlandığını ve Türkiye ile oyun oynayanlar tarafından toplumu germek, birbirinden koparmak için yapılan organizasyonlar, tuzaklar olduğunu biliyoruz. Ama bir daha bunların ne Sivas'ta ne de başka bir yerde yaşanmaması için tüm halkımızın ortak değerlerini iyi öğrenmesi gerekiyor. Ortak değerler tektir. Hepimiz, Allah'a, Hz. Muhammed'e, Ehli Beyt'e inandığımız gibi evimizde Ali, Hasan, Hüseyin, Fatıma isimleri bulunuyor. İnanç değerlerimizi neslimize ne kadar iyi öğretebilirsek o ölçüde hoşgörüyü, toplumsal kucaklaşmayı ve dostluğu sağlayabiliriz."

Günümüzde Alevi-Sünni ayrımının büyük ölçüde gerilediğini de memnuniyetle gördüklerini dile getiren Fermani Altun, insanların farklı kültür, farklı inanç ve farklı geleneklerinin hiçbir zaman ayrım sebebi olmaması gerektiğini vurguladı.

Sanki bugüne kadar inanç değerlerinin belli kesimlere aitmiş gibi yanlış bir algının olduğunu kaydeden Altun, "Ehl-i Beyt, Kerbela, Mevlana, Hacı Bektaş hepimizin. Bunlar bizim ortak değerlerimiz. Biz bunları nesillerimize ve inanç kesimlerimize öğretebildiğimiz ölçüde yapay birçok bilgisizlikten kaynaklanan durumların giderildiğini görüyoruz. Bu mesajı Sivas'tan vermeyi de ayrı bir önem olarak addediyoruz. Aynı tarihe, aynı geleneğe, aynı kültüre sahip insanlar olarak bilgisizliğin giderilmesini öneriyoruz. Nefiste yarışan bir toplum değil, ilimde, sevgide yarışan bir toplum olmalıyız. Sevgiyi nesillerimize dağıtmalıyız. Yaşanan bütün olumsuzluklar, insanlardaki sevgi ve diyalog değerleri erozyona uğradığı için kaynaklanıyor." şeklinde konuştu.