M. Bekaroğlu Şamil Tayyar'a cevap verdi
Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu kendisi hakkında ergenekoncu diyen Şamil Tayyar'a cevap verdi.
Mehmet Bekaroğlu`nun Star Gazetesi Yazarı Şamil Tayyar`ın 21 Ağustos tarihli yazısı üzerine yaptığı açıklamayı sunuyoruz
Sayın Şamil Tayyar,
21 Ağustos 2009 tarihli yazında “Ergenekon’a destek veren Veysel Candan ve Mehmet Bekaroğlu’nun kulakları çınlasın. Numan Bey’in ayak bağıdır. Kendisine de ifade ettim.” diye bir cümle kullanmışsın.
Bu şahsıma yapılan bir iftiradır. Mehmet Bekaroğlu’nun Ergenekon’a destek verdiğine dair bir deliliniz var mı? Sonra Mehmet Bekaroğlu’nun Ergenekonculuğu kadar absürd bir cümle kurulamaz. Bu iftiraya defalarca cevap verdim. Ama maalesef hala senin gibi insafsız ve sorumsuzlar iftira etmeye devam ediyor. Yahu arkadaş, sen beni tanır mısın, bilir misin? Nasıl oluyor da bunları yazıyorsun? Sonra niçin sen? Anladım bazıları ile geçmişten kalma hesaplarımız var, onları görüyorlar. Ama seninle geçmişte hiç yolumuz kesişmedi ki sen ne istiyorsun?
Bak sayın Tayyar, geçmişte senin ismini hiç duymadım. Ne zaman demokrat ve özgürlükçü olduğunu bilmiyorum. “Belki ezelden beri” diyeceksin. Ne var ki ben seni çok eskilerde demokrasi, hak ve özgürlük savunucularının yanında hiç görmedim. Fakat beni araştır, sor (Herkese sorabilirsin, sağcı, solcu fark etmez, bugünkü hükümetin adamlarına, mesela Mustafa Karaalioğlu’na da sorabilirsin), Mehmet Bekaroğlu için ‘darbe yanlısı, demokrasi karşıtı, karışık, bulaşık’ vs bir tek kelime duyamazsın.
Sizler nasıl insanlarsınız; nasıl oluyor da hiç tanımadığınız, hiç bir alışverişte bulunmadığınız bir insana iftira atıyor, onu karalıyor, ona zarar veriyorsunuz? Tayyar Şamil, bu öyle sözün gelişi söylenmiş bir cümle değil. Belli ki belli bir amaçla bu koroya katılıyorsun. Malum bir çevre epey bir zamandır kendilerinden olmayan herkesi Ergenekonculukla suçlayarak etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Bu çerçeveden bir süreden beri bu çevre ağzımdan çıkan her sözün altında Ergenekon bağlantısı aramaya başlamıştır. Onlara defalarca anlattım ve sonunda anladılar, gördüler ki Bekaroğlu’nu darbecilikle, demokrasi düşmanlığı ile karalamak mümkün değil, şimdi başka açıklarımı aramaya başladılar. Ama sen kolaycılığa kaçtın. Belli ki bir yerlere mektup yazıyorsun. Ne o, gazetedeki köşende bir sorunun mu var; baş patronun yeni adamlarının böyle mi gözüne gireceksin? Çok ayıp çok. Bir insana iftira ederek, ilgisiz birinin omuzlarına basarak bir menfaat elde etmeye çalışmak çok ayıp bir iş.
“Hayır, ne ilgisi var?” diyemezsin. Çünkü “Ergenekon’a destek veren Mehmet Bekaroğlu” cümlesini kullanmışsın. Bu büyük bir yalan. Yalan çünkü Mehmet Bekaroğlu hiçbir zaman hiçbir şekilde darbecilere destek vermemiştir. Ayrıca Mehmet Bekaroğlu’nun ömrü darbecilikle, darbecilerle, hak ve halk düşmanları ile mücadele ile geçmiştir. O nedenle Mehmet Bekaroğlu’nun bunu ispatlama diye bir derdi de yoktur, çünkü bütün Türkiye buna şahittir. Hal böyleyken sendeki nasıl bir cesaret ki ya da karşılığında ne kadar büyük bir şey bekliyorsun ki bu iftiraya cüret edebildin?
Sen araştırmacı gazetecisin; şimdi namusuna ve şerefine havale ederek sana bir görev yüklüyorum. Bu araştırma yap; Mehmet Bekaroğlu’nun nasıl bir geçmişe sahip olduğunu, kim olduğunu, kimlerle düşüp kalktığını öğren, öğrendiklerini de sütununda yaz. Ve elbette benden ve okuyucudan özür dile. Tabi gerçekten herifsen, namus ve şeref taşıyorsan.
Selamlar.
Prof. Dr. Mehmet BEKAROĞLU
Sayın Şamil Tayyar,
21 Ağustos 2009 tarihli yazında “Ergenekon’a destek veren Veysel Candan ve Mehmet Bekaroğlu’nun kulakları çınlasın. Numan Bey’in ayak bağıdır. Kendisine de ifade ettim.” diye bir cümle kullanmışsın.
Bu şahsıma yapılan bir iftiradır. Mehmet Bekaroğlu’nun Ergenekon’a destek verdiğine dair bir deliliniz var mı? Sonra Mehmet Bekaroğlu’nun Ergenekonculuğu kadar absürd bir cümle kurulamaz. Bu iftiraya defalarca cevap verdim. Ama maalesef hala senin gibi insafsız ve sorumsuzlar iftira etmeye devam ediyor. Yahu arkadaş, sen beni tanır mısın, bilir misin? Nasıl oluyor da bunları yazıyorsun? Sonra niçin sen? Anladım bazıları ile geçmişten kalma hesaplarımız var, onları görüyorlar. Ama seninle geçmişte hiç yolumuz kesişmedi ki sen ne istiyorsun?
Bak sayın Tayyar, geçmişte senin ismini hiç duymadım. Ne zaman demokrat ve özgürlükçü olduğunu bilmiyorum. “Belki ezelden beri” diyeceksin. Ne var ki ben seni çok eskilerde demokrasi, hak ve özgürlük savunucularının yanında hiç görmedim. Fakat beni araştır, sor (Herkese sorabilirsin, sağcı, solcu fark etmez, bugünkü hükümetin adamlarına, mesela Mustafa Karaalioğlu’na da sorabilirsin), Mehmet Bekaroğlu için ‘darbe yanlısı, demokrasi karşıtı, karışık, bulaşık’ vs bir tek kelime duyamazsın.
Sizler nasıl insanlarsınız; nasıl oluyor da hiç tanımadığınız, hiç bir alışverişte bulunmadığınız bir insana iftira atıyor, onu karalıyor, ona zarar veriyorsunuz? Tayyar Şamil, bu öyle sözün gelişi söylenmiş bir cümle değil. Belli ki belli bir amaçla bu koroya katılıyorsun. Malum bir çevre epey bir zamandır kendilerinden olmayan herkesi Ergenekonculukla suçlayarak etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Bu çerçeveden bir süreden beri bu çevre ağzımdan çıkan her sözün altında Ergenekon bağlantısı aramaya başlamıştır. Onlara defalarca anlattım ve sonunda anladılar, gördüler ki Bekaroğlu’nu darbecilikle, demokrasi düşmanlığı ile karalamak mümkün değil, şimdi başka açıklarımı aramaya başladılar. Ama sen kolaycılığa kaçtın. Belli ki bir yerlere mektup yazıyorsun. Ne o, gazetedeki köşende bir sorunun mu var; baş patronun yeni adamlarının böyle mi gözüne gireceksin? Çok ayıp çok. Bir insana iftira ederek, ilgisiz birinin omuzlarına basarak bir menfaat elde etmeye çalışmak çok ayıp bir iş.
“Hayır, ne ilgisi var?” diyemezsin. Çünkü “Ergenekon’a destek veren Mehmet Bekaroğlu” cümlesini kullanmışsın. Bu büyük bir yalan. Yalan çünkü Mehmet Bekaroğlu hiçbir zaman hiçbir şekilde darbecilere destek vermemiştir. Ayrıca Mehmet Bekaroğlu’nun ömrü darbecilikle, darbecilerle, hak ve halk düşmanları ile mücadele ile geçmiştir. O nedenle Mehmet Bekaroğlu’nun bunu ispatlama diye bir derdi de yoktur, çünkü bütün Türkiye buna şahittir. Hal böyleyken sendeki nasıl bir cesaret ki ya da karşılığında ne kadar büyük bir şey bekliyorsun ki bu iftiraya cüret edebildin?
Sen araştırmacı gazetecisin; şimdi namusuna ve şerefine havale ederek sana bir görev yüklüyorum. Bu araştırma yap; Mehmet Bekaroğlu’nun nasıl bir geçmişe sahip olduğunu, kim olduğunu, kimlerle düşüp kalktığını öğren, öğrendiklerini de sütununda yaz. Ve elbette benden ve okuyucudan özür dile. Tabi gerçekten herifsen, namus ve şeref taşıyorsan.
Selamlar.
Prof. Dr. Mehmet BEKAROĞLU
