Libya'daki durumu değerlendirdi
ABD Başkanı Barack Obama, sonunda sessizliğini bozdu ve Libya'daki durumu değerlendirmek üzere kamera karşısına geçti. ABD Başkanı, ülkede yaşananları 'acımasızca ve kabul edilemez bir katliam' olarak niteledi. Birleşmiş Milletler ise, 'Masumların kanını
ABD Başkanı Barack Obama, sonunda Libya konusundaki sessizliğini bozdu.
Obama, ülkede yaşananları "acımasızca ve kabul edilemez bir katliam" olarak niteledi; şiddeti sert bir dille eleştirdi.
Ancak Obama konuşmasında Kaddafi'nin adını ağzına bile almadı:
"Diğer tüm hükümetlerde olduğu gibi, Libya hükümetinin de şiddetten kaçınma, ihtiyaç sahiplerine gelecek insani yardıma müsade etme ve insanların haklarına saygı duyma sorumlulukları vardır. Libya hükümeti, bu sorumlulukları yerine getirememesi dolayısıyla sorumlu tutulmalı ve insan hakları ihlaliyle yüzleşmelidir."
ABD Başkanı'nın konuşmasındaki gecikmenin en büyük nedeni, Libya'daki Amerikalıların can güvenliği.
Ülkede çoğu çifte vatandaş olan 6 bin kadar Amerikalı var. İlk kafile dün Malta'ya transfer edildi. ABD, kalan vatandaşlarının tahliyesi için ülkeye uçak yollamayı da planlıyor.
Yaptırım mı geliyor?
ABD'den gelen tepkiler Obama'nın açıklamasıyla sınırlı değil. Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Libya'daki şiddeti durdurmak için tüm seçenekleri değerlendirdiklerini söyledi.
Bu seçenekler içinde Kaddafi ve Libya devletinin ABD'deki malvarlığının dondurulması ve ülkeye yaptırımlar uygulanması da var.
Ancak ABD, bu adımları uluslararası toplumla birlikte atmak istiyor, açıklamalarda buna vurgu yapılıyor.
Obama, Müsteşar Bill Burns'ü Avrupa ve bölgedeki ülkelere yolluyor. Dışişleri Bakanı Clinton, "Ülkede olan biteni daha net kavradıktan sonra atılacak adıma karar vereceğiz" diyor.
Clinton'ın da Cenevre'de düzenlenecek BM İnsan Hakları Konseyi toplantısında Libya'daki durumu görüşeceği belirtildi.
BM de tepki gösterdi
Libya'daki olaylara bir diğer tepki Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban-Ki Mun'dan. Ban, "Sivillere düzenlenen saldırılar, uluslararası hakların ihlalidir" dedi; masumların kanını dökenlerin cezalandırılması gerektiğini söyledi.
"Dünya tek ağızdan konuştu: Libya hükümeti halkını koruma yükümlülüğünü yerine getirmelidir" diyen Ban, siyasi işlerden sorumlu yardımcısı Lynn Pascoe'yu yarın Mısır'a, bir başka üst düzey BM yetkilisini de hafta sonunda Tunus'a göndereceğini açıkladı.
"Kaddafi ile geçen gün telefonda 40 dakika konuşmanıza rağmen birşey değişmedi, başka ne yapacaksınız?" sorusu üzerine, Ban, "(Kaddafi'nin) yaptıkları kabul edilemez, onunla o kadar konuşmama rağmen dinlemedi, bu kabul edilemez" dedi.
"Kaddafi'ye liderliği bırakma çağrısı yapacak mısınız?" sorusu üzerine ise Ban, "Tüm bu konularda durumun nasıl gelişeceğini göreceğiz. Uluslararası toplum güçlü şekilde konuştu. Libya'nın geleceğine kendi halkı karar vermeli" dedi.
Kaddafi'nin kızının BM'deki görevine son verildi
Bu arada Libya lideri Muhammed Kaddafi'nin, BM Kalkınma Programı'nın (UNDP) iyi niyet elçisi olarak görev yapan kızı Ayşe El-Kaddafi'nin görevine son verildiği bildirildi.
BM Sözcüsü Martin Nesirky konuyla ilgili sorular üzerine, 24 Temmuz 2009'da UNDP'nin, Libya'da AIDS ve kadınlara şiddet konularında çalışmak üzere iyi niyet elçisi olarak atadığı Ayşe El-Kaddafi'nin görevine, Libya'da son yaşanan gelişmelerden dolayı UNDP tarafından son verildiğini açıkladı.
Hukukçu olan Ayşe El Kaddafi'nin BM iyi niyet elçisi olarak gönüllü çalıştığı ve BM diplomatik kimlik kartına sahip olmadığı bildirildi.
Kaynak: