KUTLU DOĞUM ENGELLENEMEZ
AK Parti Adana Milletvekili Kirişçi, "Danıştay'ın kararı siyasi bir karardır. YÖK, bu siyasi kararın gereğini yerine getirecektir" dedi ve ekledi:
AK Parti Adana Milletvekili Vahit Kirişçi, "Danıştay'ın kararı siyasi bir karardır ve kabul edilemez. YÖK, bu siyasi kararın gereğini yerine getirecektir" dedi. Kirişçi'den önemli açıklamalar geldi.
Kirişçi, Adana İmam Hatip Lisesi mezunlarının Kurban Bayramı buluşmasına katıldı. Okul bahçesindeki buluşmada basın mensuplarına açıklamada yapan Kirişçi, meslek liselerinin ve imam hatip liselerinin nitelikli insan kaynakları noktasında ülkeye büyük katkı sağladığını ifade ederek, "Bu okulların benzerleri yıllardır bu hizmetleri yürüttü. Bunlardan bir tanesi de İmam Hatip Lisesi mezunu olan bu ülkenin bugünkü Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır" diye konuştu.
"DANIŞTAY'IN KARARI SİYASİDİR"
Danıştayın kararını 'siyasi' bir karar olarak nitelendiren Kirişçi, şunları söyledi: "Eğer siz bir ülkede, milli eğitim alanında gerekli düzenlemeleri anayasanın vermiş olduğu yetki çerçevesinde elinde tutan bir irade olarak düşünecek olursanız, Türkiye'de Mili Eğitim Bakanlığı'nın müfettişlerinin denetimine tabi, Mili Eğitim Bakanlığı'nın her türlü müfredatını birebir uygulayan ve dolayısıyla anayasal çizginin asla dışına çıkmamış olan bir okulun ve bu okul gibi meslek liselerinin tamamımın üniversite giriş sınavında bu şekilde önünü kesmeye yönelik bir girişimi kabul etmemiz mümkün değildir. Bu girişim tamamı ile siyasi bir girişimdir. Bu, Danıştay'ın bu alanda tek ve örnek karar değildir, Türkiye'de siyaset kurumunun üzerinde kendini gören ama yeri geldiğinde de erkler arası ayrımın önemli olduğunu, demokrasinin gereği olduğunu vurgulayanların bu gereklerinin yargı olarak kendilerinin uymadığı noktasında bir değerlendirme yapmak mümkündür. Daha önceki bir karara 'Bu, YÖK'ün kendi sorumluluk alanındadır' diyerek YÖK'ü haklı gören, ama aynı YÖK tarafından 'Katsayı adaletsizliği bu şekilde devam edemez, bu mutlaka kaldırılmalıdır' diyen YÖK'ün kararına itiraz edenlerin o itirazlarını da haklı bulmalarına, gösterilebilecek en büyük 'çifte standart' veya 'özensizlik' demek mümkündür"
"YÖK, SİYASİ KARARIN GEREĞİNİ YAPACAKTIR"
Kirişçi, Danıştay'ın kararının kabul edilebilir olmadığnı aktararak, "Bu siyasi kararın tabiki YÖK gereğini yapacaktır. Bundan bizim en ufak bir kuşkumuz yok. Bir şekilde bir çözüm bulunacaktır" dedi. Danıştay'ı cumhuriyet ilkeleriyle kavgalı kesim olarak nitelendiren Kirişçi, yaşanılan sürecin doğum doğum öncesi ve doğum esnası sancılar olarak görülmesi gerektiğini savunarak şunları söyledi: "Bunları Türkiye'nin aslında bir kutlu doğuma doğru yürüyüş gerçekleştirdiği bir dönemde, yaşadığı doğum öncesi ve doğum esnası sancılar olarak görmek lazım. Türkiye bunlardan kurtulacak. Çünkü Türkiye, ayağında bu prangalar varken, o tarihin kendine yüklemiş olduğu misyonun gereğini asla yapamaz. Türkiye, o muasır medeniyet denilen, bu cumhuriyetin kurucusu tarafından bir hedef olarak gösterilmiş olan noktaya bu tür anlayışlarla asla ulaşamaz. O nedenle ne kadar cumhuriyetin ilkeleriyle barışık olduklarının da gösterilmesi açısından bu da çok önemlidir. Çünkü cumhuriyet ilkeleriyle kavgalı kesim olarak gösterdikleri meslek liselerinin bir bölümünden hareketle geneline yönelik bu tür ithamların aslında tam karşılığının kendilerinde olduğunu da söyleyebiliriz"
"DEMOKRATİK AÇILIM SÜRECİNDEKİ BU KARAR ÇOK MANİDARDIR"
"AK Parti'yi birinci parti olarak içlerine sinderemeyenlerin artık sindirmesi lazım" diyen Kirişçi, "Ne yaparlarsa yapsınlar, bu davranışlarıyla bile AK Parti'yi büyütmeye devam ediyorlar. Ama biz AK Parti'yi ve AK Parti iktidarını hizmetlerimizle büyütmek istiyoruz" şeklinde konuştu.
Kirişçi, toplumun bir kesimin ayrımcılığa tabi tutulduğunu ve bunun bir 'insan hakları' ihlali olduğunu belirterek, 'demokratik açılım' sürecine ilişkin şu açıklamaları yaptı: "Türkiye'de demokratik açılımı, milli birlik ve beraberliği, kardeşliği konuştuğumuz bir dönemde toplumun bir kesimini bu şekilde bir ayrımcılığa tabi tutmak kesinlikle ve kesinlikle bir 'insan hakları' ihlalidir. Türkiye'nin bu demokratik açılım sürecinde hedef olarak ortaya koyduğu, örneğin 'ayrımcılıkla mücadele komisyonu' adı altında Türkiye'de meydana gelmesi muhtemel her türlü ayrımcılığa karşı oluşturduğumuz bu mekanizmayı konuştuğumuz dönemde, bir erkin böyle bir karar almış olması da çok manidardır. Bunu bir siyasi olarak, asla kabul etmiyorum. Biz bunların hepsinin üstesinden geleceğiz, ama demokratik usuller çerçevesinde bu işi yapacağız. Ve bu ülkenin başbakanı gibi güzide, mümtaz insanları yetiştirmiş bu meslek liselerinin önünü açmaya devam edeceğiz"