ESAM Genel Merkezi'ndeki konferansta konuşan Recai Kutan, 28 Şubat olarak adlandırılan süreçte kendisinin de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevini yürüttüğünü hatırlattı.

Bu dönemdeki olaylara ilk elden şahit olduğunu dile getiren Kutan, Türkiye'de ilk olarak 1950'de başlayan demokrasi yaşamının zaman zaman askeri müdahalelerle kesintiye uğradığını belirtti.

Bu müdahalelerin sonuncusunun da ''28 Şubat'' olduğunu ifade eden Kutan, devlette askeri vesayet anlayışının ilk olarak Osmanlı döneminde İttihat Terakki Cemiyeti ile başladığını savundu.

İttihat Terakki uygulamalarının, Cumhuriyet döneminde de devam ettiğini iddia eden Kutan, ''Hayretle görüyorsunuz ki o ittihatçıların önemli bir kısmı özellikle Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde de yer almış durumdalar. En üst seviyede olan bazı insanlar köken itibariyle İttihat Terakki'den geliyorlar'' diye konuştu.

Kutan, olaylardan sonra bir emekli generalin, ''28 Şubat sürecinde Sincan'da tankları kendisinin yürüttüğünü ve dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ile Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir'in durumdan daha sonra haberdar olduğunu söylediğini'' de kaydetti.

-ŞEVKET KAZAN-

Şevket Kazan da, üzerinden 14 sene geçtikten sonra bile 28 Şubat hadisesinin bu yıl da gündemdeki yerini koruduğunu anımsattı. Türkiye'deki askeri müdahalelerin hepsinin ABD'nin öncülüğünde ve müsaadesiyle hayata geçirildiğini iddia eden Kazan, 28 Şubat sürecinin de ABD'nin yönlendirmesiyle gerçekleştiğini savundu.

ABD'nin Türkiye'nin stratejik müttefiki olduğunun söylendiğini anımsatan Kazan, şöyle konuştu:

''ABD, Türkiye'nin stratejik müttefiki olamaz. Niye? Çünkü, Lozan Antlaşması ile çizilen sınırlarımızı Avrupa devletlerinin hepsi tanıdığı halde, ABD kabul etmemiştir. ABD'nin bizim topraklarımızda iki hedefi vardır. Biri, bizim topraklarımızı da içine alan Büyük İsrail'i kurmak. Diğeri de Kars'ı, Erzurum'u içine alacak şekilde Büyük Ermenistan'ı kurmak. Dolayısıyla ABD Lozan Antlaşmasını imzalamamış, daha sonra da onaylamamıştır. Sınırlarımızı tanımayan devlet, bizim stratejik müttefikimiz olur mu?''