Kuşakları hem birbirine hem ana yurda "melodi"lerle bağlayan dernek
Intermelodi Derneği, Belçika'da 60 yıldır varlık gösteren Türk toplumunun ilk kuşağından son kuşağına fertlerini, çatısı altında bir araya getiriyor-
BRÜKSEL (AA) - SELEN VALENTE - Belçika'nın başkenti Brüksel'de faaliyet gösteren Intermelodi Derneği, ülkenin her köşesinden Türk kökenli vatandaşı Türk müziği yoluyla çatısı altında bir araya getirerek hem kuşaklar arasında köprü kuruyor hem de Türkiye ile bağları kuvvetlendiriyor.
"Kuşaktan Kuşağa Belçika'da Türkler" başlıklı dosya haberin yedinci ve son bölümünde AA muhabiri, ataları 1964'te imzalanan İş Gücü Anlaşması'yla göçen, kendileri ülkenin bir ferdi haline gelen kuşakları, ülkenin başkenti Brüksel'de bir araya getiren Intermelodi Derneğinin konuğu oldu.
Intermelodi, Brüksel'in "Türk Mahallesi" olarak bilinen bölgesinde kapısı, sokağa taşan Türkçe ezgilere kulak veren herkese açık bir dernek olarak 5 yıldır faaliyet gösteriyor.
Her yaş grubuna hitap eden Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği korolarıyla ilk kuşaktan "kıdemli" vatandaşların dahi uğrak noktası Intermelodi, yalnızca vatan hasretini gidermekle kalmıyor, nesilleri de birbirine bağlıyor.
Bu yönüyle Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından 26 Mayıs'ta yapılan Türkiye-Belçika İş Gücü Anlaşması'nın 60. yılı kutlamasında verdiği konserle adından söz ettiren dernek, Yunus Emre Enstitüsü (YEE) gibi kurumlarla da ortak birçok eğitim projesine imza atıyor.
Derneğin kurucusu kanun sanatçısı ve orkestra şefi Tuncay Yılmaz, ney sanatçısı eşi Azime Aksoy Yılmaz ile başkentin kalbinde kurdukları "melodi" köprüsünü AA muhabirine anlattı.
TRT İzmir Radyosu Sanatçısı Şifa Yılmaz'ın oğlu Yılmaz, çocukluk yıllarında başladığı müzik yolculuğunu akademik anlamda ilerletmek için 9 yıl önce Brüksel'e geldiğini söyledi.
Yılmaz, "Her yaştan gurbetçi vatandaşlarımızın müzik eğitimiyle ilgileniyoruz." dedi.
Derneğin isminin seçimiyle ilgili Yılmaz, "Müzik uluslararasıdır. Türkleri, gurbette bir araya getiren bir kültürümüz olduğu için, yabancılara da kültürümüzü güzel bir şekilde anlatabilmek için bu ismi koyduk." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, dernekte 5 yıldır sazdan perküsyona, gitardan piyanoya enstrüman kursları, koro çalışmaları, Türkiye'den gelen ustalar eşliğinde atölye çalışmaları sürdürdüklerini dile getirdi.
"Bunu görev olarak üstlenmiş durumdayız." diyen Yılmaz, şunları kaydetti:
"Hem Türk Sanat Müziğini hem Türk Halk Müziğini benimsetmeye gayret gösteriyoruz. Ancak görüyoruz ki bu zaten kendilerinde mevcut. Neşeli şekilde icra ettikleri zaman, derneğimize hevesle geldikleri zaman bizler de çok heyecanlanıyoruz."
- "Şimdiki gençler çok şanslı"
Koro çalışmalarına katılan ve saz çalan, 2. kuşaktan 1976 Brüksel doğumlu Erdoğan Süer de inşaat ustası rahmetli babasının söylediği türkülerden etkilenerek Türk müziğine yönlendiğini anlattı.
Çocukluk yıllarında tekno, blues gibi yabancı müzik türlerine ilgisi olduğunu belirten Süer, "Daha sonra baktım ki yılları boşuna geçirmişim." diyerek Türk müziğine olan sevgisini dile getirdi.
"Neşet Ertaş sevgisini babamdan öğrendim." diyen Süer, şöyle devam etti:
"Şimdiki gençler çok şanslı. Bizim dönemimizde Tuncay hocamız gibi eğitmenler yoktu. Ancak akademiye gidip solfej öğrenebilirdik ama Türk müziği öğrenme şansımız yoktu."
- "Burada hep beraber bir aile gibiyiz"
Dördüncü kuşaktan, 18 yaşındaki Müberra Sıkıer de dedesinin temizlik sektöründe, babasının ise havaalanında çalıştığını söyledi.
Araba mekaniği üzerine eğitim alan Sıkıer, genellikle "erkek mesleği" olarak bilinen bu alanı özellikle tercih ettiğini dile getirdi.
Sıkıer, kısa süre önce vefat eden babasının yapmak isteyip, kendisinin doğumu nedeniyle sınavlarına giremediği için yapamadığı bir meslek olduğunu ifade etti.
"Babamın mirasını devraldım." diyen Sıkıer, Türk müziği sevgisinin ise annesinden geldiğini belirti.
Sıkıer, "Annem sanat olarak icra etmek istemiş ama köyde büyüdüğü için yapamamış." ifadesini kullandı.
Intermelodi Derneği çatısındaki koro çalışmalarından gülümseyerek söz eden Sıkıer, "Türk Sanat Müziği bence eski zamanlara dönmek gibi. Köklerimizi geri salıyoruz. Gurbetçi olsak da Türkiye ile bağımız kopmuyor. Burada hep beraber bir aile gibiyiz." diye konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.