Kurtulmuş'tan "Anayasa Meclisi" önerisi!
Anadolu Fikir Platformu’nun İhtiyaç Akademi ana sponsorluğunda gerçekleşen salı söyleşilerinin bu haftaki konuğu olan Has Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş yeni anayasa ve güncel konularla ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Anadolu Fikir Platformu’nun İhtiyaç Akademi ana sponsorluğunda gerçekleşen salı söyleşilerinin bu haftaki konuğu olan Has Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş yeni anayasa ve güncel konularla ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Anayasa Meclisi Kurulmalıdır
İhtiyaç Akademi’nin Kocatepe’deki merkezinde yapılan söyleşide konuşan Numan Kurtulmuş, yeni anayasanın dört ana başlıkta incelemesi gerektiğini söyledi. Kurtulmuş, bu dört ana başlığı “Niçin yeni bir anayasa, ideolojik devletten demokratik devlete geçiş sağlayabilecek bir anayasa, sözde vatandaş özde vatandaş ayrımını ortadan kaldırabilecek bir anayasa ve anayasayı kim yapacak?” olarak özetledi.
Yeni anayasa için mecliste grubu bulunan dört partinin her birinden üçer uzman alarak kurulan anayasa komisyonu ile uzlaşma komisyonunu eleştiren Kurtulmuş, “yeni anayasa için en uygun yol anayasa meclisi oluşturmaktır. İki turlu seçimle belirlenecek bu meclis meşruiyet tartışmalarına son verecektir. Aksi halde mevcut düzenle yapılacak bir anayasa en geç birkaç ay sonra yoğun meşruiyet tartışmalarına neden olacaktır” ifadelerini kullandı.
Kapitalizm Çökmeye Mahkumdur
Numan Kurtulmuş üzerinde çalışma yaptıkları bir anayasa taslağı olduğunu ve bunu bitirerek ilgili yerlere sunduklarını hatırlatarak, “Bizim önerdiğimiz anayasada herkes tarafından ifade edilenlerin dışında bazı unsurlar var. Bunlardan ilki yeni anayasanın insan merkezli olmasıdır. 82 Anayasası devlet merkezlidir. İkincisi, eşitlik ilkesine dayanmalıdır. Bireyler diğer bireylere ve devlete karşı yargı önünde eşit olmalıdır. Bu yapıldığı takdirde laiklik tanımına bile gerek kalmaz. Üçüncüsü, sosyal adaletçi perspektiftir. Tarihte, Almanya’da Hitlerin temsil ettiği faşizm ile Rusya’da Stalin’in temsil ettiği Komünizm yıkılmıştır. Günümüzde ise ‘vahşi’ olarak nitelendirdiğimiz kapitalizm çökmeye mahkûmdur. Emek giderek daha değersiz hale gelmektedir. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de de aynen Hindistan ve Pakistan’da olduğu gibi çocuk çalıştırma köylerinin kurulduğuna şahit olacağız. Kapitalizm de yıkılmaya doğru gitmektedir. Dördüncüsü, halk tarafından seçilmiş bir denetim meclisidir. Bu meclis seçilirken partiler aday göstermeyecek. Yürütmenin denetimi Türkiye’de mümkün değildir. Bu meclis, Devlet Denetleme Kurumu ve Sayıştay da dâhil tüm kurum ve kuruluşları denetleme yetkisine sahip olmalıdır. Beşincisi, İl Meclislerinin kurulmasıdır. Aslında AK Parti’nin kurduğu kalkınma ajanslarını önemsemek lazım fakat bu ajanslar maalesef işlevsiz durumda. İl Meclisleri bu kalkınma ajansları marifetiyle adliye, milli eğitim, güvenlik ve nüfus dışındaki tüm işlere karar vermelidir. Altıncısı, Yerel Yönetimler Bakanlığı kurulmalıdır. Yedincisi, halka milletvekillerini azil etme hakkı tanınmalıdır. İlindeki vekilden memnun olmayan kişiler o vekili seçtirebilecek yeterlilikteki oy kadar imza toplayabildiği takdirde vekili geri çekebilmelidir. Sekizincisi, vatandaşların belli bir imza sayısına ulaştığı takdirde kanun teklifi verme hakkı olmalıdır. Dokuzuncusu, özellikle dış politikayla ilgili temel konularda referanduma gidilmelidir.” dedi. Laiklik tartışmalarına da değinen Kurtulmuş, laikliğin Fransa orijinli olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Fransa’da din Aristokratlara hareket alanı sağlardı, Aristokratları beslerdi. Aristokratlar ise din görevlilerini beslerdi. Halk buna karşı çıktı. Fransız İhtilali’yle dinle devlet arasındaki meşruiyet ilişkisi kesildi.”
Türkiye’de Başkanlık sistemi, “Kralı seçimle işbaşına getirme” anlamı taşır
Yeni Anayasa’nın nasıl bir siyasal sistem teklif edeceği sorusu üzerinde duran Has Parti Genel Başkanı Kurtulmuş, teorik olarak başkanlık sisteminin en güzel sistem olduğunu ancak Türkiye’nin şartlarının buna müsait olmadığını söyledi. Kurtulmuş, Türkiye’de başkanlık sisteminin uygulanmasının ‘Kralın seçimle iş başına gelmesi’ anlamı taşıyacağına vurgu yaparak, Türkiye’nin parlamenter sistemle devam etmesinin daha doğru olacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanını halk değil, yine liderler belirleyecek
AK Parti’nin Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesiyle ilgili yaptığı düzenlemeyi de eleştiren Başkan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı adayı olmak için en az 20 milletvekili tarafından teklif edilmek gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi: “AK Parti’nin yeni düzenlemesine göre Cumhurbaşkanı adayı olmak için en az 20 milletvekilinin imzası gerekiyor. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı olacak kişi ancak meclisteki 550 milletvekili arasından seçilebilir. Hâlbuki bir milletvekili çıkartmak için yetecek kadar halktan imza toplayan birinin de Cumhurbaşkanı adayı olabilmesi gerekiyordu. Aksi takdirde, Cumhurbaşkanını aslında halk değil yine liderler belirleyecek.”
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.