'Kurtulmuş Hocasına karşı vefalıdır'

'Kurtulmuş Hocasına karşı vefalıdır'

Vakit yazarından Erbakan vesayeti değerlendirmesi...

Vakit gazetesi yazarı bugünkü yazısında öncelikle yerel seçimlerde Saadet Partisi'nden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adayı olan Bekaroğlu'nun son değerlendirmelerine değindi. Erbakan vesayeti konusunu değerlendiren yazar 'Kurtulmuş hocasına karşı vefalıdır, saygılıdır' diyerek birlik mesajı verdi.
 
İşte Nusret Çiçek'in yazısı:
 
Erbakan vesayeti!
 

Saadet Partisi’nin oy oranı % 6’ların üzerine doğru fırlayınca birileri şantaj sandığındaki malzemelerden fırına sürmeye başladı.
Bir başkası da, dost ayağında Milli Görüş’e yeni adres gösterme peşinde.
E Bekar kardeşim gel de çatlama...
Madem Milli Görüşün adresinde eksen kayması var, o zaman İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı için adaylığını AK Parti’den değil de Saadet Partisi’nden neden koydun?
Hem de Kadir Topbaş için o kadar şeyleri söyledin... Hem oradan hem buradan olmuyor işte. AK Parti’deki seçmenle Saadet Partisi’ndeki seçmeni (Büyük Birlik Partisi de dahil) Milli Görüş çizgisiyle ayırmaya kalkışmak büyük vebaldir. Bu kesim bir tanedir, bugün AK Parti’ye oyunu vermeyi uygun görmüş olabilir, yarın da Saadet Partisi’ne vermeyeceği ne malum...
Veya bir başka özdeş partiye...
Bu kesim artık küçük hesapların adamı değildir de birileri hesaplı gündemi Erbakan-Kurtulmuş cephesinde oluşturmaya çalışıyor....
Beşinci kolun görevi bu değil mi?
Sözde, Genel Başkan Kurtulmuş, Erbakan vesayetini bu kongrede kaldıracakmış...
Vesayet...
Aklı ermeyen kimseleri yönetmek için yasal bir kurum olup, bir tarafta Erbakan gibi tarihi bir şahsiyet, diğer tarafta Kurtulmuş gibi aklı başında bir siyasetçi için bu kelimeyi kullanmak hem yersiz hem de gereksiz... Tanıdığım sayın Kurtulmuş, vesayetlik değildir.
Yine tanıdığım Sayın Erbakan Hoca, vasi değildir, bu davanın yıllara varan çilekeş ve de bıkmaz usanmaz manevi mimarıdır...
Hem de unutulmaz kahramanıdır.
Zaman zaman eleştirilerimiz olabiliyor, olmalıdır da...
Diyoruz ki, zamanı gelen sahneden çekilecek...
Bekaya göçecek...
Bunda alınacak veya gücenecek bir durum yok... Yaşını ve de hizmetini dolduranlar 40 yılın üzerinde oturdukları koltuklarını geriden gelenlere kendi elleriyle teslim etmelidirler.
Etmezlerse vebal onlarındır. Taze kan varken yorgun kanla cephedeki harekâtı sürdürmek sünnetullaha aykırıdır... Doğru değildir, caiz değildir...
Kaldı ki ağabeylik de bir başka manevi görevdir...
Onlar “Biz ağabey olarak kenara çekiliyoruz” dediklerinde, bu camiada kimseler çıkıp da “Hayır, siz bizim ağabeyimiz olamazsınız” demez ve de ahlakî yapı buna müsait değildir.
Hatta Kurtulmuş’un ilk genel başkanlığı esnasında yazmış olduğum yazıda söylediğim cümleyi aynen tekrar etmekte fayda var. Uçağa yeni bir kaptan uygun görüldükten sonra eskilerin arka koltukları işgal etmeleri güvenlik sorununu getirir gündeme...
Kaptana güvenmeme sorununu...
Siz kaptana güvenmiyor musunuz?..
Güvenin...
Kim ne derse desin, Saadet Partisi’nin kaptanı sayın Kurtulmuş’tur... Aynı zamanda camianın imamıdır (lideridir). İmam öne geçtiğine göre cemaat onun arkasında safa duracaktır...
Bana göre konu Erbakan Hoca’nın şahsı değildir. Her ne olursa olsun Hocamız bu davaya her şeyini veren bir liderdir. Özal’ından tutun da Erdoğan’ına kadar hepsi onun tedrisatından geçmiş ve de “adamım” diyebilen her kim varsa adamlığını bu zata borçludur...
Müslüman’ın vefa borcu ibadetlerin en başında gelir.
Bu ülke Hocamıza çok şey borçludur, bırakın ömrünün son yıllarında ne söylemek istiyorsa söylesin, hangi talimatı vermek istiyorsa doya doya versin...
Hocamızın deneyimlerine, tecrübelerine bu ülkenin her zaman ihtiyacı vardır...
Sayın Kurtulmuş’un “Erbakan vesayetini bu kongrede kıracağız” sözü hiçbir zaman hocası adına söylenmiş olamaz. Kurtulmuş, manevi liderine saygıda kusur etmez.
Kurtulmuş, Hocasına karşı vefalıdır, saygılıdır...
Öyle bir niyeti olmuş olsaydı yıllardır o kapıyı beklemez, daha başka açılan nimet kapılarından girer, rahatına bakardı. Ufak bir menfaat karşılığı hemen sırtını çevirenleri, hemen kapıp kaçanları gördük.
Saadet Partisi günün koşullarında yeni bir vizyon ve de yeni bir kadro değişikliğine gitmeli.
Buna ihtiyacı var.
Tabii ki bu değişikliği öncelikle lider sağlayacak... Birlikte kader arkadaşlığı yapacak isimleri belirleyecek, sık dokuyup sık eleyecek... Değilse, bu partinin de diğerlerinden farkı kalmaz...
“Görev istenmez, verilir” düsturu Saadet Partisi’nde hâlâ geçerli...
Kurtulmuş gibi nezih ve de terbiye timsali bir liderin en doğrusunu yapacağına inanıyorum...
Ve de Saadet Partisi geleceğin iktidar alternatifidir...
Bunu her zeminde söyledim, yine de tekrarlıyorum. Bu alternatif diğerlerini de yanına katarak istikbal yolunda emin adımlarla yürüyecek ve de ilerleyecek...
O bakımdan kimseler fitneye pabuç bırakmasın...
Saf tutun... Birlik olun... Kenetlenin... Bölünmeyin... Parçalanmayın...
“Bölünürseniz mağlup olursunuz” ilahi emri... Vesselam...
 
haber5.com

Etiketler :