Kurtulmuş: Bunun sonu kördüğüm olur
Saadet Partisi lideri Numan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi'nin kendisini senato konumuna getirdiğini belirterek parlamentoya uyarıda bulundu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, ''Anayasa Mahkemesi, parlamentonun üstünde bir senato konumuna kendini getirmiştir. Yani parlamento bir Anayasa değişikliği yapsa bile Anayasa Mahkemesi bunu esastan reddedebilir. Bu bir hukuki kördüğümdür'' dedi.
Numan Kurtulmuş, parti genel merkezinde Ankara Sivil Toplum Örgütleri Platformu üyelerini kabul etti.
Kabulde yaptığı konuşmada, ''sivil anayasa çalışmalarına'' değinen Kurtulmuş, planlanan anayasanın ulusun istekleri doğrultusunda yapılması gerektiğini kaydetti.
Tüm siyasal partilerin mevcut anayasal sistemin Türkiye'yi ileri taşıyamayacağı konusunda düşünce birliği içinde olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, ''Hükümetten özellikle isteğimiz anayasa tartışmalarında (bizim anayasamız budur) diyerek bir metin dayatması içine girmemeleri ve tüm toplumun görüşlerini alacakları bir tartışma ortamını gündeme getirmeleridir'' diye konuştu.
''Sivil anayasa''nın, siyasal iklimin doğru oluşturulması durumunda yaşama geçirilebileceği görüşünü ifade eden Kurtulmuş, Türkiye'de bu siyasal iklimin 22 Temmuz seçimlerinden itibaren varolduğunu, ancak ulusun, 29 Mart seçimlerinde sivil anayasa yapma konusunda hükümete son bir kredi tanıdığını savundu.
Anayasa hazırlanırken toplumu kamplaştıracak tartışmalara girilmemesi gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, ''bu çalışmaların 'Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin 5 ya da 7 yıl, parlamentonun görev süresinin 5 ya da 4 yıl olduğu' gibi incir çekirdeğini doldurmayacak tartışmalarla başlatılmaması gerektiğini'' söyledi.
-''ANAYASALARIN ANA FİKRİ OLMALI''-
Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu anayasa değişikliğinin gerekçesi ne olacak? Bize göre burada iki temel bakış açısı mutlaka olmalı. Birincisi 'sebebi hükümet nedir' sorusuna doğru yanıt vermek. Bu, güçlü bir devlet erki kurmak değildir. Sivil anayasanın birinci amacı halkın bireyleri özgür, refah içinde yaşayan ve adaletle yönetilen bir toplumun üzerine oturmuş yeniden büyük Türkiye'yi kurmak olmalıdır. İkinci bakış açısı da bu topraklarda yaşayan hiçbir vatandaşın biri diğerinden üstün ya da aşağıda görmeyen insanları kategorize etmeyen bir mantıkla anayasanın yapılmasıdır.''
Kurtulmuş, anayasanın yapılacağı tekniğin de önemli olduğu görüşünü dile getirerek, ''başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliğinin parlamento milletvekillerinin yüzde 85 oyuyla gerçekleştiğini, ancak Anayasa Mahkemesi'nin türbanla ilgili kararı bulunduğunu'' bildirdi.
Kurtulmuş, yüksek mahkemenin gerekçe kararıyla Türkiye'de yeni bir hukuksal durumun ortaya çıktığını savunarak, ''Anayasa Mahkemesi, parlamentonun üstünde bir senato konumuna kendini getirmiştir. Yani parlamento bir anayasa değişikliği yapsa bile Anayasa Mahkemesi bunu esastan reddedebilir. Veto yetkisi olan bir senato konumuna gelmiştir. Bu bir hukuki kördüğümdür. Bunun aşılması konvansiyonel yollarla mümkün değildir'' diye konuştu.
Kurtulmuş, ''millet tarafından doğrudan seçilmiş, Anayasa Komisyonu gibi çalışacak kurucu bir 'Anayasa Meclisi'ne ihtiyaç olduğunu'' sözlerine ekledi.