Kürt hareketi sonunu yaşıyor
TESEV Başkanı Paker, demokratik özerklik ilanının gerçekçi olmadığını belirterek “Kürt hareketi belki de kendi döneminin sonunu yaşıyor. "
KÜRT sorunu konusunda kapsamlı araştırmalarıyla dikkat çeken Türkiye Sosyal Etütler Vakfı’nın (TESEV) Başkanı işadamı Can Paker, BDP’li milletvekillerinin “Demokratik Özerklik” ve “Güneydoğu’nun devlete vergi vermemesi” yönündeki açıklamaları için “İrrealist (gerçekçi olmayan) yaklaşımlar” dedi. Özerklik ilanının zaman içinde etkinliğini kaybedeceğini, artık silahlı mücadeleyle yapılamayacak şeylerin görülmesini gerektiğini belirten Paker, “Kürt hareketi belki de kendi döneminin sonunu yaşıyor” dedi. Yüzde 6 oyu olan BDP’nin isteğine yüzde 94’ün yerine getirmesinin mümkün olmadığını belirten Paker, şöyle konuştu:
Özerkliğin imkanı yok
Demokratik özerklik konusu ile ilgili olarak çok genelde gördüğüm şu: Kürt hareketi, belki de kendi döneminin sonunu yaşıyor. Dünyada hareketi bu şekilde yürütebileceklerini sanmıyorum. Özerklik deyince ne anlıyorlar? Türkiye’de bunu yerine getirmek kolay mı? ‘Özerk olacağız, vergi vermeyeceğiz ama Ankara bize yardım etsin’ diyorlar. Böyle şey olur mu? Buna imkan görmüyorum. Bunu kim kabul eder? Türkiye, o bölgede kendi imkanlarıyla barajlar kurdu, GAP’ı yaptı, yatırımlar yaptı, onları bırakmak olmaz. Bu talep, bana ekonomik üstü bir talep olarak geliyor. Buna imkan görmüyorum.
Kürt oyların yarısı AK Parti’nin
Türkiye’de Kürt oyunun yarısını AK Parti yarısını BDP alıyor. Bu da sosyolojik veri... Kürt hareketi silahlı meseleyi de dünya kamuoyunda kaybetmiş bir hareket. En kısa sürede bu iş siyasi zemine taşınmazsa, bu işin sonunu parlak görmüyorum. Özerlik talebi, biraz son dakika ve canhıraş şekilde yapılmış gibi duruyor. ‘Yüzde 6’lık bir hareket özerklik konusunda aklından geçeni mi söylüyor, iyi hazırlanmadan mı söylüyor, pazarlık konusu yapmak için mi söylüyor’ bu sorulara onlar yanıt vermeli. Ama şu anda gelinen noktada, irrealist yaklaşımlar var. Son talep, ‘Vergi vermeyelim ama yardım edin’i olabilir görmüyorum. Bölge tek başına zaten yeterli değil. Zaten Türkiye’nin bugüne kadar tek sorunu Kürt sorunu da değil. Diğer sorunlara BDP sahip çıkmadı. Başörtüsü sorunu vardı, BDP neredeydi? Başka sorunlarda BDP neredeydi? Yani ben bunları söylerken, Kürtlerin bu ülkede haklarının çok ciddi ihlal edildiğini unutmadan söylüyorum. Bunları, Kürtleri ciddi oranda mağdur ettiğimizi saklamak için de söylemiyorum.
Yüzde 6’nın dediğini Yüzde 94 niye yapsın
Özerklik konusunda ne yapılmak isteniyor? Bugün, Kürt hareketinin oyu yüzde 6’dır. Geriye kalan yüzde 94 neden yüzde 6’nın dediğini yapsın? Milletvekili sayıları arttı ise bu süreci iyi koordine ettikleri için arttı ama oy oranları aynı. Evet, Kürtler, Türkiye’de çok ezilmiştir ama, bu demokratik özerklik galiba biraz irrealist yaklaşım. Zaman içinde de etkinliklerini kaybedecekler gibi görülüyor. Çünkü Arap Baharı sürerken, ABD Türkiye’ye olan ihtiyacını ortaya koyuyor ve Ortadoğu meselelerinde de Türkiye daha önemli bir ülke haline geliyor. ABD Dışişleri Bakanı Clinton Türkiye’ye geldi. Ne konuştular bilmiyoruz. Ama Türkiye, bölgede her gün daha etkili konuma geliyor. Bunu düşünmek lazım. Silahlı mücadele ile ne yaparım ne yapamam bunu düşünmek lazım. Silahlı mücadele siyasi olarak geçerli değil.
Özerklik bir saçmalık ama tartışılabilir
AK PARTİ Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) almış olduğu özerklik kararını tartışmadan yana olduklarını ancak bunu ilan etmenin bir saçmalık olduğunu söyledi. Ensarioğlu, Diyarbakır’da Türkiye’nin bir an önce şiddet sarmalından kurtulması gerektiğini belirterek, “Evet Türkiye’de Kürt sorunu ile ilgili demokratikleşme ile ilgili ciddi ihtiyaçlar var. Yeni bir anayasa fırsatı Türkiye’nin geleceğinin yeniden şekillenme fırsatıdır. Böylesi bir fırsatın önümüzde olduğu bir dönemde böylesi bir dönemde bu tür şiddet olaylarının artması normal değildir” değerlendirmesinde bulundu.
Şiddet sarmalının bir gerekçesi kalmadı
Ensarioğlu, Türkiye’de şiddet kullanmanın hiçbir haklı gerekçesi kalmadığını kaydederek şunları söyledi: “Türkiye’de şiddet kullanmanın hiçbir haklı gerekçesi kalmamıştır. O yüzden hiç kimse demokrasi, barış, özgürlük gerekçesiyle bu şiddeti de tarif etmeye kalkmasın. Buyursunlar masanın etrafına gelsinler birlikte çözüm üretelim. Kimse çözüm adına ölümleri haklı gerekçelerle izah etmeye kalkmasın.”
DTK’nın demokratik özerklik ilan etmesine tepki gösteren Galip Ensarioğlu, özerkliği tartışabileceklerini ama ilan etmenin tamamen bir saçmalık olduğunu söyledi. Ensarioğlu, “Demokratik özerkliği tartışmayı ben olağan görüyorum. Türkiye’de herşey tartışılmalı, siyaset yapanlar herşeyi tartışabilir. Tartışma eyvallah, ama ilan etmek tamamen saçma bir işti. Siyasal bir parti model önerebilir Türkiye’ye. Siz bağımsızlık ilan edebilir çatışabilirsiniz ama özerklik ilan edemezsiniz. Türkiye’yi ve parlamentoyu ikna edebilirseniz, özerkliği uygularsınız ilan edemezsiniz. Bunun hiçbir maddi altyapısı ve uygulanabilir bir tarafı yoktur. Siz demokratik özerkliğin olumlu olduğunu savunursunuz, Güneydoğu’da yüzde 30 oy almışsınız, kendi kitleniz bile buna ikna olmuş değilken yüzde 70’in adına karar verme hakkını nerden buluyorsunuz. Tartışmak ayrı şeydir ilan etmek ayrı şeydir” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.