Orta Afrika Cumhuriyeti Başkanı Barthélemy Boganda, Portekiz Başbakanı Carneiro ve Savunma Bakanı Amaro de Costa, Ekvador Devlet Başkanı Jaime Roldos ve Savunma Bakanı General Marco Aurelio. Mozambik Devlet Başkanı Samora Machel… Hepsi de şüpheli uçak kazalarında hayatlarını kaybetmişti. Her ölüm haberinin ardından bölgelerde ciddi değişimler; Rusya, ABD ve Fransa’nın hakimiyet kurma yarışının dışa vurumu göze çarpıyordu.

-Rusya ve ABD arasında sıkışan siyeset-

Pakistan Cumhurbaşkanı General Ziya ül Hak'ın ölümü ile devam ediyordu devlet adamlarının şüpheli uçak kazalarında hayatlarını kaybetmeleri. Ziya ül Hak, Türkiye, İran, Pakistan, Afganistan, Bangladeş ve Orta Asya ile birlikte bir İslam bloğu kurmak isteğini hemen her yerde dile getiriyordu. Bu kapsamda gezilere de başlamıştı. Hemen her ortamda küresel güçlerle politikaları ters düşüyor, direniş için geri adım atmıyordu. Rusya’nın hedefinde, ABD’nin ise gündeminde idi. Rusya ile ABD Pakistan için güç mücadelesine girişirken, Ziya ül Hak direnişi yaygınlaştırmak için Âlimler ile görüşüyordu. Her görüşmeden olumlu sonuç çıkarken direniş bölgeye yayılıyordu. Çok sürmeden de kötü haber geliyordu. Sınırda askeri birliği denetlemiş dönerken, uçağı düşüyor ve Ziya ül Hak hayatını kaybediyordu. Ve bölgedeki direniş altüst oluyor, dengeler bozuluyordu. Belirsizliğe giren süreçten küresel güçler nemalanıyordu.

-Rusya ile ABD’nin güç yarışı-

2004 yılında Makedonya Cumhurbaşkanı Boris Trajkovski ve 8 kişinin öldüğü uçak kazasıyla süreç devam ediyordu. Trajkovski, 2001 yılında ülkedeki silahlı çatışmaları sona erdirmek için NATO destekli yaptığı anlaşmalar ile tanınıyordu. Ancak bilinen bir gerçek ise ABD ve Rusya arasında gidip gelen sürekli eksen kayması yaşayan siyasetiydi. ABD, Makedonya yolu ile Balkanlara yerleşirken, Rusya Trajkovski’yi kaybetmemek için her türlü askeri yardımı yapıyordu. Bölge adım adım küresel bir krize sürüklenirken, Boris Trajkovski uçağının düşmesi sonucu hayatını kaybediyordu.

-Ve Eşref Bitlis-

Trajkovski ile birlikte dokuz kişiye mezar olan uçak, 1981 yılı Amerikan yapımı Beechcraft 200 Super King Air. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'te aynı tip uçağın düşmesi sonucu yaşamını yitirmişti. Evet Eşref Bitlis… Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis… Şüpheli ölümüyle ilgili yürütülen soruşturması bugün zaman aşımına uğrayarak kapatılan Eşref Bitlis… Kurumlar hassasiyet göstermeyerek, savcılığın istediği kritik belgeleri yürütülen soruşturmaya göndermeyince, bir çok talep de ‘devlet sırrı’ duvarına toslayınca, dosyası tozlu raflara kaldırılan Eşref Bitlis… “Amerika`nın İncirlik`ten kalkan uçakları PKK`ya yardım atıyor” dedikten 4 gün sonra ABD yapımı Beechcraft B200 tipi uçağı ile Siirt’e giderken uçağı düşen Eşref Bitlis… Turgut Özal ile birlikte Kürt sorununu çözmek için detaylı çalışmalar başlatan ama her defasında projenin içinde olan çalışma arkadaşlarını ABD konusunda uyaran Eşref Bitlis. Ne mi demek istiyorum ben değil 1993 yılındaki uçak kazasından sonra olay yerinde ilk incelemeyi yapan emekli savcı Albay Hasan Tüysüzoğlu diyor: "PKK’nın devamından nemalananlar Eşref Paşa’yı harcadılar." (Tüysüzoğlu soruşturmayı derinleştirirken görevden alınmış, dosya ise anında takipsizlikle sonuçlanmıştı. )

-Küresel savaş ve Polonya-

Bu kez uçak Rus yapımı Tupolev-154 tipiydi. Polonya Devlet Başkanı Lech Kaczynski’nin içinde bulunduğu uçak, Rusya'da düştü. 97 kişi taşıyan uçaktan kurtulan olmadı. İlginç olan kazadan önce Rusya ile Polonya arasında uzun süredir devam eden bir krizin oluşuydu. Avrupa Birliği ve Rusya arasındaki iş birliğini Polonya veto ediyor, Güney Osetya`da ki 2008 Ağustos savaşı sırasında Kaczynski Gürcistan`a tam destek verdiğini açıklıyordu. Rusya`nın Gürcistan`a karşı saldırısından sonra Polonya ABD`nin Polonya topraklarına füze savunma sistemini yerleştirme önerisini de kabul ederek, Amerikan askerlerini Rusya’nın yanı başına davet ediyordu. Bir taraftan da Doğal gaz çalışmalarına hız veren Polon’ya Batı’ya tek yolun Rusya olmadığını ispat etme yarışı içine giriyordu. Çok sürmeden projelerin mimarı Kaczynski, şüpheli bir uçak kazasıyla hayatını kaybediyordu.

Tüm bu şüpheli kazalardaki küresel kodları birleştiğimizde ise ölümler üzerindeki gizemler daha da artıyor. Bütün bu uçak kazaları sonrası başlayan soruşturmaların sonuçsuz kalması da “Derin eller sürekli devrede” yorumlarını beraberinde getiriyor.

ASLAN DEĞİRMENCİ - Haber10