KURBANLAR ÇÜRÜRKEN ONLAR POZ VERİP GÜLÜYORLARDI

KURBANLAR ÇÜRÜRKEN ONLAR POZ VERİP GÜLÜYORLARDI

Robert Fisk, Avrupalı liderlerin Gazze’de kurbanlar molozlar altından çıkarılırken gülmelerine ve Arap liderlerinin iktidarsızlığına en iyi cevabı verdi.

Beyrut’un günlük gazetesi es-Safir’in dünkü ön sayfası her şeyi söylüyordu. En tepede yanında ailesinden iki adamın acıyla çığlık atıp haykırdığı evinin yıkıntıları ardından yeni keşfedilmiş Filistinli bir adamın şişmiş bedeninin berbat resmi vardı. Altında, yarısı kadar büyüklükte, İsrail Başbakanı Ehud Olmert’le şakalaşan Batılı liderlerin İsrail’de çekilmiş bir fotoğrafı görülüyordu. Eli Olmert’in omuzlarında Silvio Berlusconi, şakalaşıyor ve acıyla değil neşeyle haykırıyordu. Olmert’in sağında Fransa’nın Nicolas Sarkozy’si en aptalca gülümsemelerinden birini takınmıştı. Sadece Şansölye Merkel ahlaki çöküntüyü kavramış görünüyordu. Almanya’dan gülümseme yoktu.

Filistinliler ölüleri için yas tutarken Avrupa gülüyordu. Beyrut caddelerindeki dükkanlarda Filistin örtüleri ve bayraklarının satışının artmasına şaşmamak gerek. Lübnan’daki en ciddi Filistin düşmanları bile Gazze’deki insanlar için kefiye takıyor. Bozulmaya başlamış ölülerini taşıyan Filistinlilerin haberlerini el-Cezire televizyonu sürekli veriyor: “Gazze’de bin 300’den fazla kişi öldü. Bunlardan 400’ü kadın ve çocuklardı. İsrail’in bu savaştaki kaybı 13. Sadece 3’ü sivil”. Bu bile her şeyi anlatıyor.

Tüm gün boyunca Araplar, liderlerinin Kuveyt’teki Arap Zirvesi’nde süslenip poz vermelerinei seyretmeye katlanmak zorunda kaldılar. Zirvede, Arapları yönettiklerini öne süren krallar ve başkanlar gülümsediler, el sıkıştılar ve feci şekilde ihanete uğramış Filistin halkı arkasında birleşmiş gibi göründüler. Hatta Mahmut Abbas bile oradaydı. Frak kuyruğundan ve kürkünden biraz ehemmiyet emmeye çalışan “Filistin”in güçsüz ve iktidarsız lideri. Ora nere ola ki diye sorası geliyor insanın.

Gazze’nin cesetleri üzerinde kayarken, bu bir araya gelmiş süper varlıklara belki acınabilir. Başka ne yapabilirlerdi ki? Suudi Kralı Abdullah, Gazze’nin yeniden inşası için 750 bin dolar vereceğini açıkladı: fakat kaç defa daha Araplar ve Avrupalılar Gazze’ye gelen topçu ateşiyle paralanması için para saçacaklar?

İki yüzü örtülü Hamas savaşçısının dün Gazze’nin yıkıntıları arasında “zafer” kazandıklarını ilan etmelerinin de biraz daha riyakarca olduğunu söylenmesi gerekir. Hala Lübnan’daki Hizbullah olmadıklarını anlayamıyorlar. Gazze artık Beyrut değil. Şimdilerde Gazze, Stalingrad gibi görünüyor. Ancak Hamas acaba hangi üniformayı giyiyor: Alman mı Sovyet mi?

İyi kral, “İsrailliler anlamalı” dedi- sanki İsrailliler de çok dinliyordu- ve devam etti: “savaşla barış arasındaki seçim her zaman açık olmayacaktır ve bugün masada olan (İsrail’in 1967 sınırlarına çekilmesine karşı İsrail’in tanınması) Arap girişimi masada durmayacaktır”. “Göze gözü” biliyordu ancak “bir göze tüm şehrin gözü anlamına geldiğini” değil. Fakat Suudilerin zamanın dolduğunu fark etmesi için kaç sefer daha ve kaç tane daha beden enkaz altından çıkarılmalı?

İsrailliler 2002’de barışı sertçe reddetmişlerdi ancak dün aniden yeniden ilgilenmeye başladılar. İsrail hükümet sözcüsü, sanki ülkesinin orijinal reddiyesi Arapların suratına atılmamış gibi, “O girişimi temel alarak tüm komşularımızla görüşmeye hazırız” dedi.

Suriye Başkanı Beşir Esat, tabi ki, Katar’daki tüm girişimi geçtiğimiz hafta ölü olarak niteledi ve İsrail’in “terörist bir varlık” olarak ilan edilmesinde ısrar etti. Fakat Mahmut Abbas küçülmesinde dün bir adım daha attı ve Arapların “tek seçeneğinin” İsrail’le barış yapmak olduğunu söyledi. 2002’de Arap girişiminin başarısız olmasına Arap “kusurları” neden olmuş. İsrail’in reddetmesi değil. Hayır, hata Araplarınmış. Bu inciler, “Filistin” liderinden.

Amerika’nın Mısır’daki adamı, kesinlikle bu Hüsnü Mübarek, “Orta Doğu’da barış ertelenemeyecek bir zorunluluktur” diyen eski bıkkın sloganı yineledi. Arkasında Kuveyt Emir’i Beşir’i, Hüsnü’yü, Ürdün Kralı Abdullah’ı ve Suudi Arabistan Kralı diğer Abdullah’ı kan davalarını sonlandırmak için öğle yemeğine çağırdı. Menü açıklanmadı.

El-Cezire, bu kudretli krallar küçük ihtilafları hakkında tartışırken, kirişler ve ezilmiş betonların altından çekilen daha-da-bozulmuş cesetleri gösterdi. Bu maskaralığa kafi gelecek bundan daha iyi bir yorum olamazdı.

*Ünlü Orta Doğu Uzmanı ve The Independent Editörü

UMRANDERGİSİ.COM

Etiketler :