Kurban yolsuzluğuna tutuklama istemi

Kurban yolsuzluğuna tutuklama istemi

31 kişi, tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi.Kurban bağışı kesim ihalelerinde yolsuzluk iddiasıyla gözaltına alınan Deniz Feneri Derneği Başkanı Mehmet Cengiz, Mehmetçik Vakfı Başkanı Salih Güloğlu, LÖSEV Başkanı Üstün Ezel ve Ankara Et Borsası

Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Ankara Adalet Sarayı'na getirilen 31 kişi, adli tabiplikte sağlık kontrolünden geçirildi.
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kocabey tarafından sorgulanan ve aralarında Deniz Feneri Derneği Başkanı Mehmet Cengiz, Mehmetçik Vakfı Başkanı Salih Güloğlu, LÖSEV Başkanı Üstün Ezel ve Ankara Et Borsası Başkanı Faik Yavuz'un da bulunduğu 31 kişi, tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi.
Zanlıların, ''ihaleye fesat karıştırmak'', ''nitelikli dolandırıcılık'' ve ''sahtecilik'' suçlarından mahkemeye sevk edildikleri öğrenildi.

KURBAN ETLERİ DAĞITILMADI
Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Organize Suçlar Büro Amirliğinden yapılan açıklamaya göre, bir ihbarın değerlendirilerek, kurban kesim ihalelerinde yolsuzluk yapılacağı belirlendi. Bunun üzerine Kurban Bayramı öncesi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda çalışma başlatıldı.
Çalışma kapsamında iddiaya göre, Y.E. firması yetkilisi F.Y. ve M.E. firması yetkilisi M.A'nın yeterli rekabet ortamı olmaksızın ve şartnamede belirtilen hükümlere haiz olmamalarına rağmen Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Mehmetçik Vakfı ve Lösemili Çocuklar Vakfı'nın kurban kesim ihalelerine katıldıkları, ihaleyi kazandıkları ve sözleşme imzaladıkları tespit edildi.
Lösemili Çocuklar Vakfı yetkililerinin internet sitesinde ve diğer ilanlarında kesilen kurbanlara ait etlerin dağıtılması vaat edildiği halde yapılan sözleşmede etlerin dağıtımına ilişkin bir düzenlemeye gidilmemesi ile etlerle ilgili tasarrufu tamamen sözleşme imzalayan firmaya bırakıldığı, bağışlanan hisse ve sözleşmede belirtilen miktarda kurban kesimini sağlayamadıkları belirlendiği ileri sürüldü.
Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği yetkililerinin de kesim bedeli olarak kurbanlık hayvanların deri ve bağırsaklarının sözleşme imzalanan firmaya bıraktıkları, bağışlanan hisse ve sözleşmede belirtilen miktarda kurban kesimini sağlayamadıkları ortaya çıkarıldığı öne sürüldü.
Mehmetçik Vakfı yetkililerinin ise yapılan ihalede şüphelilere ait firmanın 2009 yılında vergi borcu bulunduğu halde 2008 yılı ''vergi borcu yoktur'' yazısını kullanmak suretiyle ihaleye fesat karıştırdıkları, bağışlanan hisse ve sözleşmede belirtilen miktarda kurban kesimini sağlayamayarak ''nitelikli dolandırıcılık'' suçu işledikleri ileri sürüldü.
Ayrıca vakıf ve derneklerle sözleşme imzalayan et firmalarının sahtecilik yaptıkları, hileli yollara başvurarak dini vecibeleri yerine getirmedikleri gibi sözleşmelerde belirtilen miktarların çok altında kesim yaptıklarının da belirlendiği kaydedildi.
Kurban kesimleri sırasında ayrıca noter vekillerinin, vakıf denetçilerinin, veteriner hekimlerin, din görevlileri ile kombina sahipleri çalışanlarının da görevlerini yerine getirmeyerek sahte belge düzenleyerek suça karıştıkları öne sürüldü.
Suç örgütü yönetici ve üyeleri ''Diyarbakır usulü'', ''çarpıştırma'' ve ''makas'' olarak adlandırdıkları şekilde kesilmesi gereken hayvan sayısını kesilmiş gösterdikleri ve buna uygun sahte belge tanzim ettikleri de ifade edildi.
Türk Hava Kurumu yetkililerinin de vakıflar için sözleşmede kesilmesi öngörülen kesim sonrası kurban derilerinin ve bağırsaklarının SGK kaydı bulunmayan, vergi borcu olan, adresi belli olmayan aynı zamanda kurban kesim ihalelerini kazanan firma yetkililerince kurulmuş olan ''Ö.'' isimli firmaya satıldığına dair işlem yaptırarak rekabet koşullarına uymadıkları aynı firmanın ihaleyi kazanmak amacıyla 3 farklı teklif verdikleri iddia edildi.
Kurban kesimlerinde Mehmetçik Vakfı adına kesilmesi gereken 156 bin 134, Lösemili Çocuklar Vakfı adına kesilmesi gereken 52 bin 10, Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği adına kesilmesi gereken 7 bin 289 hissenin tam olarak kesilmediği kaydedildi. Zanlıların bu hayvanların 3'te birini keserek, 3'te ikisini zimmetlerine geçirmek suretiyle yaklaşık 40 milyon TL ''yolsuzluk'' yaptıkları öne sürüldü.

THK GENEL BAŞKANI YILDIRIM SERBEST
Bu çalışmaların ardından Sakarya, Balıkesir, Isparta, Erzurum, Gaziantep, Diyarbakır ve Ankara'da eş zamanlı operasyonlar başlatıldı.
Operasyonlar kapsamında vakıf, dernek yöneticileri, çalışanları, veteriner hekimler, din görevlileri, noter vekilleri, et şirketi sahipleri, yöneticileri ve çalışanlarının da aralarında bulunduğu 63 kişi gözaltına alındı.
Zanlıların takibi sırasında kamera ve ses kayıtları kullanıldığı, Kazan'daki kesim sırasında denetlemeye gelen görevlileri engellemek amacıyla içeceklerine ''müshil hapı'' konulduğu da belirtildi. Zanlıların ayrıca Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde envanteri tutulan ve numaralandırılan hayvanlarla ilgili de sahtecilik yaptıkları vurgulandı. Zanlıların hayvanlarda yer alan başkalarına ait ''kulak küpesi'' numaralarını kendileri kesmiş gibi gösterdikleri ifade edildi.
Olayı soruşturan Ankara Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kocabey, gözaltındaki zanlılardan 32'sinin serbest bırakılmasını kararlaştırdı. Serbest kalanlar arasında Türk Hava Kurumu Genel Başkanı Osman Yıldırım da yer alıyor.
Sorgulaması tamamlanan LÖSEV Başkanı Üstün Ezer, Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz ve Mehmetçik Vakfı Başkanı Salih Güroğlu'nun da bulunduğu 31 kişi adliyeye gönderildi. 31 zanlı tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi.
 

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :