Küresel çalkantı devam ediyor... Küresel mali krizde destek paketleri görülmemeiş boyutlarda olurken; bankalar kredi kullanımında çekingen davranması piyasayı etklimektedir... Artan belirsizlik kredi mekanizmasının hareketini engellemiş bu da reel sektörü etkilemiştir... Sanayi 2. dünya savaşından beri görülmemiş şekildem daralmıştır.. krizin ne kadar süreceği belirsizdir ve toparlanma uzun zaman alacak... Bilançoların açıklanması krizin tahribatını daha iyi açıklayacaktır...

Küresel krizden gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler etkilenmektedir... Bugün itibariyle dış ticaretin daralmasından ençok etkilenenler GSYİH içindeki payı yüksek olan ve dayanıklı tüketim mallari ihraç eden ülkelerdir...

Uygulanan kur rejimi iktisadi faaliyet ve enflasyon hızında daha sert yavaşlama yaşamaktadır...

Merkez'in döviz satarak parayı piyasadan çekmesi piyasalarda likidite krizine neden olmuştur...

Küresel piyasalardaki gelişmelerden sonra dünyada merkez bankalarının aldıkalrı önleme değinmek istiyorum... para politikasının temelini oluşturan nedenler para politikasının esnek olmasını gerektirmektedir.. Enflasyon kaygıları yerini deflasyona bırakmıştır... Gelişmiş ülkeler faiz indirerek kontrol etmeye çalışmaktadır... Gelişmekte olan ülkelerde enflasyonun düşüşü para politikalarını gevşetmiştir... Ülkelerde faizler indirilmiştir...

Şu ana kadar alınan önlemler dünya ekonomisinin yüzde 2'sine ulaştı...

Türkiye 2009, 3.çeyreğinde daralma yaşayacak... Göstergeler yurt içindeki tüketim daralması durmuştur... Toparlanma yavaş ve kademeli olacaktır... Kur riski taşıyan kesim sınırlıdır... Türkiye'de küçük ve orta şiddetli şirketlerin borcu bulunmamaktadır.. KOBİ'lerin yüzde 75'inin döviz borcu yok...

Türkiye bankalara yönük nakit desteğine ihtiyaç duymamaktadır... Çünkü bankaların duruşu sağlamdır...

Hanehalkı tarafında Türkiye'de borçluluk oranı oldukça düşük.... Ülkemiz başta birçok ülkeye kıyasla daha avantajlı konumdadır... Gelirleri 61,3 milyar iken borcu 3 milyar civarındadır...