Krizden en karlı IMF çıktı
G20 Zirvesi'yle eş zamanlı olarak G20 Sendika Liderler Zirvesi’nde bir araya gelen küresel sendikal hareketin temsilcileri, taleplerini iletmek üzere ülke liderleriyle görüşecek.
Mevcut dünya düzeninden şikayetçi olan küresel sendikacılar, IMF’nin mevcut yapısının değiştirilmesini istiyor.
ABD’de devam eden G20 Zirvesi’yle eş zamanlı olarak Pitsburgh'ta G20 Sendika Liderler Zirvesi’nde bir araya gelen küresel sendikal hareketin temsilcileri, çalışanların sesini yükseltmek ve adaletsiz gelir dağılımının önüne geçmek için belirledikleri taleplerini iletmek üzere ülke liderleriyle görüşecek. Sendikal hareketin temsilcileri, G20 Sendika Liderler Zirvesi'nin ilk gününde çeşitli konularda değerlendirmeler yaptı. İlk gün çalışmalarına Türkiye’den Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay başkanlığındaki bir heyet katıldı.
LİDERLER LONDRA’DA VERDİKLERİ SÖZLERİ TUTMADI
Değerlendirmelerde, daha önce Londra’da gerçekleştirilen G20 Zirvesi'nde “istihdamın” ana gündem maddelerinden birisi haline gelmesi ve ILO'nun G20 Zirvelerinde masada yer almasının sağlanması sendikaların başarısı olarak gösterildi. Ancak G20 liderlerinin, Londra’da istihdam ve çalışanları ilgilendiren diğer konularda verdikleri sözleri tutmak konusunda aynı başarıyı göstermediği kaydedildi. Londra'da alınan bir diğer önemli kararın IMF'nin kaynak ve rolünün artırılması olduğuna işaret edilen değerlendirmede, böylece “IMF'nin krizden en kârlı çıkan taraf olduğu” vurguladı.
“KRİZE NEDEN OLANLARA GÜVENMİYORUZ”
Küresel sendikal hareketin temsilcileri, liderlerle yapacakları görüşmelerde, kriz sonrası yeniden yapılanma sürecinde krize neden olanlara güvenmediklerini ifade edecek, sosyal adalet, eşitlik, çevreyle barışık kaliteli iş ve daha fazla sosyal koruma isteyecek. Görüşmelerde, ayrıca ülke liderlerine, G20 Zirvesi'nin bir “istihdam zirvesi” olması gerektiği, aksi takdirde iyileşme ihtimalinin kalmayacağı uyarısında bulunulacak.
“IMF YÖNETİMİ YENİDEN ŞEKİLLENMELİ”
Küresel Sendikal Hareketin Pitsburgh’taki G20 Zirvesi’ne ilişkin öncelikleri şöyle:
¥ G20, iş konusuyla daha fazla ilgilenmeli, ILO'nun küresel iş paktını uygulamalı.
¥ 2010 yılı başlarında metinlerini hazırlamada ILO'nun ana rolü üstleneceği bir G20 Çalışma Bakanları toplantısı düzenlenmeli. Bu toplantıya, başta istihdam olmak üzere iyileşme tartışmalarına katılmak üzere sosyal taraflar da davet edilmeli.
¥ Mali reform konusunda kriz öncesi mali istikrarı sağlamada başarısız olanlara güvenilemez, reform sürecinde şeffaflık sağlanmalı.
¥ Kaynakları ve kapasitesi artırılan IMF'nin yönetimi yeniden şekillenmeli, gelişmekte olan ülkelere yönetimde oyların en azından yarısı verilmeli.
¥ Vergi yükü dar gelirlilere yüklenmemeli, adaletli toplum oluşturulmalı. Unutulacak bir kağıt parçasına değil, sürdürülebilir ekonomik etkinlik için anlamlı bir sözleşmeye ihtiyaç var. Bu sözleşme refahın paylaşıldığı adil bir toplum modeli için anahtar olan ILO standartlarını esas almalı.
IMF Başkanı: Hiç kimseye zorla program empoze etmiyoruz
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ve beraberindeki heyetin Amerika ziyaretiyle ilgili olarak hazırladığı raporda, IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın ekonomik kriz ve Türkiye ile ilgili görüşlerine yer verildi. “Biz kâr kuruluşu değiliz” diyerek eleştirileri göğüslemeye çalışan Khan’ın görüşleri şöyle: “Dünya ekonomisinde toparlanma yönünde son dönem bazı olumlu işaretler var. Hâlâ alınması gereken tedbirler var. Türkiye konusunda ise, 2001'den sonraki dönemde Türkiye ile iyi çalıştık. Gelişmeleri takip ediyoruz. Türk hükümeti ile görüşmelerimiz devam ediyor. IMF olarak hiçbir ülkeye program empoze etmiyoruz.
Anlaşma sağlarsak ve talep olursa birlikte çalışıyoruz. Biz kâr kuruluşu değiliz. Türkiye'nin önünde her durumda bazı önemli yapısal reform konuları var. Belediye harcamaları, sağlık harcamaları ve vergi reformu bunlardan en önemlileridir. Kayıtdışı ekonomi mutlaka ele alınmalıdır. 2009-2010 için Türkiye'nin mali açığı çok. Birlikte çalışma isteği olursa elbette katkı sağlayacağız.”
KRİZ SONRASI IMF’NİN ELİNE DÜŞEN ÜLKELER
Ülke Tutar (Milyon $) Tarih
Ukrayna 16.400 5.11.2008
Macaristan 15.700 6.11.2008
İzlanda 2.100 19.11.2008
Pakistan 7.600 24.11.2008
Letonya 2.350 23.12.2009
Belarus 2.460 12.01.2009
Sırbistan 530 16.01.2009
Ermenistan 540 6.03.2009
D. Kongo 195 12.03.2009
Fildişi Sahili 566 27.03.2009
Moğolistan 229 1.04.2009
Kosta Rika 735 13.04.2009
Romanya 21.500 5.04.2009
Sri Lanka 3.300 7.24.2009
El Salvador 1.280 1.16.2009
Guetamala 1.260 4.22.2009
Komşu ülkeler ihracatı sırtladı
Küresel krizden olumsuz etkilenen Güneydoğulu ihracatçıların yüzünü bölgeye komşu olan Irak ve Suriye güldürdü. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) verilerinden derlenen bilgiye göre, bölgenin ihracatı Ocak-Ağustos 2009 döneminde 2 milyar 446 milyon 949 bin dolar olarak gerçekleşti. Bölgenin Ocak-Ağustos 2009 dönemi ihracat girdisi olan 2 milyar 446 milyon 949 bin doların 943 milyon 226 bin doları komşu ülkeler Irak ve Suriye'ye yapılan ihracatla kazanıldı. Güneydoğu Anadolu Bölgesinden geçen 8 ayda gerçekleştirilen ihracatın yüzde 39'u Irak ve Suriye'ye yapıldı. Bu dönemde bölge illerinden Irak ve Suriye'ye yapılan ihracat, Avrupa Birliği (AB) üyesi 26 ülkeye yapılan ihracatın 2 katına yaklaştı.
Ocak-Ağustos 2009 döneminde Irak ve Suriye'ye toplam 943 milyon 226 bin dolarlık ihracat yapılırken, AB üyesi 26 ülkeye yapılan ihracatı 501 milyon 866 bin dolarda kaldı. GAİB Başkanlar Kurulu Başkanı Abdulkadir Çıkmaz, “Komşularımız Irak ve Suriye küresel krizden etkilenmeme çabamız sırasında ihracatımızı korumamızı sağlayan birer kalkan oldular” diyerek komşulara yapılan ihracatın önemini vurguladı.
Vakit