Kriz lobisinin GERÇEK YÜZÜ

Kriz lobisinin GERÇEK YÜZÜ

Paralarını yurt dışı fonlarda batırdılar, DEVLET BİZE PARA VERMEDEN SUSMAYIZ diyorlar..

Dünyayı sarsan küresel mali krizin Türkiye'ye etkilerinin ne olacağı tartışmaları sürüyor. Bazı sermaye örgütleri, hükümeti krize hafife almakla ve tedbir almamakla suçluyor. Buna karşın hükümet ise, bazı çevreleri 'kriz çığırtkanlığı' yapmakla suçluyor.

KİM HAKLI?
Bu tartışmada sermaye grupları mı haklı, yok sa gerçekten de bir kriz lobisi sürekli 'Türkiye'de kriz var' diyerek bundan bir çıkar sağlamaya mı çalışıyor? Taraf ekonomi yazarı Süleyman Yaşar, 'kriz lobisi'nin varlığını kabul ediyor ve soruyor: "Kriz lobisi önlem aldı mı?"

İşte 'Kriz tartışmalarında kim haklı?' diye kafası karışanlar için aydınlatıcı bir analiz..

LOBİNİN BACK TO BACK OYUNU
Merkez Bankası Başkanı dün Ege Sanayi Odası’nda konuştu ve çok çarpıcı bilgiler verdi. Başkan, konuşmasında, reel sektörün dış borçlarının 42 milyar dolarlık kısmının Türkiye’deki bankaların yurtdışı şubelerinden kredi olarak verildiğini söyledi.

Yerli bankaların yurtdışı şubelerinden Türkiye’ye verilen bu kredilere “back to back” kredi adı veriliyor. Türkiye’de oturan bir kişi Türkiye’deki bir bankaya döviz mevduatı yatırıyor ve karşılığında bu banka yurtdışındaki şubesinden ona döviz kredisi açıyor. İşte bu back to back kredi oluyor.

Kendi parasını kendi şirketine borç olarak vermenin tek yolu bu değil. Bir başka yol daha var. Bir kısım işadamı da şirketlerinin içini boşaltıp yurtdışında tuttukları paralarını, yurtdışındaki yabancı bir finans kuruluşu aracılığıyla kendi şirketlerine doğrudan kredi olarak yönlendiriyor.

Böylece bu işadamları, şirketlerini dış borçlu olarak gösterip hem paralarını döviz olarak yurtdışında tutuyorlar hem de öz kaynak kullanmak yerine kendi paralarını dış borç gibi kullanıp vergi matrahlarını küçültüyorlar.

KRİZ LOBİSİ KAMUOYUNU YANILTIYOR
Bütün bunlardan artık şu anlaşılıyor. “Bizim çok dış borcumuz var. Biz, bu borçları çeviremeyeceğiz” diyerek kriz lobisi yapanların kamuoyunu yanlış bilgilendirdikleri, dış borçlarının bir kısmının kendi paraları olduğu Merkez Bankası Başkanı’nın da verdiği rakamlarla ortaya çıktı.

Gelelim kriz lobisinin önlem talebine... Kriz lobisi iki aydır sürekli hükümeti önlem almaya çağırıyor. Hükümet zaten 2001 yılından beri uygulanan bir istikrar programı olduğu için bütçe açığını kapattı, devlet borçlarının ulusal gelire oranını yüzde 38’e düşürdü. Bankacılık sistemini güçlü hale getirdi. Yaşanan dünya mali krizinde, Amerika ve Avrupa’da olduğu gibi bugün Türkiye’de batan banka veya batan yatırım fonu yok.

...

Kriz lobisinin aslında istediği şu: “Bizim cebimize açıktan para koymazsanız, aldığınız bu önlemleri kabul etmeyiz ve susmayız” diyorlar. Çünkü kriz lobisi Türkiye’de olmayan bu krizi çok sert hissetti. Çünkü yurtdışında batan fonlarda önemli miktarda para kaybetti. Şimdi bu parayı hükümetten istiyorlar. Kendi zararlarını Türkiye’deki vatandaşlara yüklemeye çalışıyorlar.
HÜKÜMET TESLİM OLMAMALI
Hükümet kesinlikle kriz lobisine teslim olmamalı, yaşanan dünya krizi nedeniyle piyasalarda ortaya çıkan talep daralmasını, diğer ülkelerin yaptığı gibi düşük gelir gruplarına kaynak aktararak çözmeli, piyasalardaki durgunluğu böyle aşmalı.

Peki, kriz lobisi ne yapmalı? Kriz lobisi yapanların inandırıcı olabilmek için bazı tedbirleri önce kendilerine uygulamaları gerekiyor. ABD’de pek çok şirketin profesyonel yöneticisi önümüzdeki yıl 1 dolar ücretle çalışacaklarını ve ikramiye almayacaklarını açıkladılar.

ÖNCE KENDİ MAAŞLARINIZI DÜŞÜRÜN
Türkiye’de de derin kriz var” diyen bizim profesyonel yöneticiler niye Amerikalı meslektaşları gibi maaş ve prim almayacakların açıklamıyorlar? Böyle bir taahhütte bulunurlarsa, hem şirketlerini rahatlatırlar hem de pek çok genç elemanın işine son vermezler. Ama Koç Holding’in CEO’su Bülent Bulgurlu, işini kaybetmek istemeyen asgari ücretle çalışan bir eleman gibi açıklama yapmış yeni. Bulgurlu, “önümüzdeki yıl maaşıma zam istemiyorum” diyor. Bu, ‘gelecek yıl da işler bu yıl gibi gidecek, kötüleşmeyecek bu nedenle zam istemiyorum’ demektir.

Halbuki ‘gelecek yıl battık’ diye hükümeti sıkıştıran kriz lobisinin kendisi değil mi? Kriz lobisinin, Türkiye’de sorunun çok derin olduğuna herkesi inandırması için önce kendi maaşlarını en az yarıya indirmesi gerekir. Kendi maaşlarına dokunmayıp, genç çalışanları işten atarak hükümete ‘sen önlem almıyorsun’ diye gözdağı vermek, inanın hiç mi hiç inandırıcı olmuyor.

Kaynak:Haber Kaynağı