Kriz İklim Çalışmalarını da Etkiledi
Yaşanan finans krizi yüzünden, iklim değişimiyle mücadele çalışmalarının sekteye uğrayacağı endişesi var.
Alman bilim adamları, iklim değişiminin beklenenden daha hızlı ilerlediği konusunda uyarıyor. Ancak yaşanan finans krizi yüzünden, iklim değişimiyle mücadele çalışmalarının sekteye uğrayacağı endişesi var.
Dünya genelinde yaşanan finans krizi, küresel ısınmayla mücadele çabalarını olumsuz etkiliyor. Avrupa Birliği yetkilileri, 2020 yılına kadar karbondioksit emisyonu oranını 1990 yılına göre beşte bir oranında azaltma konusunda kesin hedefler belirlemişti. Ancak başta Polonya olmak üzere pek çok ülke, yaşanan mali kriz yüzünden, sanayi kuruluşlarının yenilenebilir enerji yatırımları yapma yükünü kaldıramayacağını düşünüyor. Federal Almanya Çevre Bakanı Sigmar Gabriel ise, finans krizinin küresel ısınma konusunun gözardı edilmesine yol açmaması gerektiğini belirtiyor:
Bir şey çok açık: Dünyada 6 buçuk milyar insan var ve bu rakam 9 milyara yükselecek. Sanayi toplumlarında yaşayan insanların sayısı ise yakında 4 milyara ulaşacak. Hepsinin hammaddeye ihtiyacı var. Klasik hammaddeler işe yaramayacak. Eğer son 50 yıl boyunca yaptığımız gibi hareket etseydik, o zaman iki gezegene ihtiyacımız olurdu. Bu gelişmeden, teknolojik gelişimlerden, hammaddeyle daha iyi iş yapmaktan, yani yenilenebilir enerji teknolojilerinden herkes karlı çıkacak.
Bilim adamları Çin'i suçluyor
Postdam İklim Araştırmaları Enstitüsü'nün Direktörü Hans Joachim Schellnhuber ise iklim değişiminin beklenenden daha hızlı geliştiği konusunda uyarıyor:
Hesaplamalar yapmalı ve dünyanın geçmişine ait jeolojik verileri saptamalıyız. Kendimizi bu yüzyılda, bir metrelik bir deniz seviyesi yükselmesine alıştırmalıyız. Himalayalar'daki buzullar ile Grönland'daki buzul tabakasının erimesi birlikte hareket ediyor.
Geçen on yıl boyunca buzulların erime hızı iki hatta üç katına çıktı. Bilim adamlarına göre, bunun nedeni çok açık. Çin'in kömürle çalışan fabrika bacalarından çıkan dumanlar yaşanan değişimin baş suçlusu. Çünkü Grönland'daki buzulları griye dönüştüren ve daha fazla ısınmasını sağlayan kurumlu parçacıkların yüzde 20'si Çin'deki bu fabrikalardan geliyor. Buzulların yüzeyinin kirli olması, güneş ışınlarını yansıtamayıp hızla ısınmasına ve erimesine neden oluyor.
"Alman teknolojisi izlenmeli"
Kiel'deki Dünya Ekonomi Enstitüsü'nden Gernot Klepper, Alman araştırmacıların tek çözüm yolu olarak, karbodioksit salınımını azaltan yeni teknolojilere yapılacak somut yatırımları gördüğünü belirtiyor:
Eğer Alman enerji teknolojileri tanıtılabilse ve bütün dünya bu teknolojilerle çalışabilseydi o zaman karbondioksit salınımı oranı yarı yarıya azalırdı. Bu büyük bir şans, çünkü Almanya enerji teknolojilerinde, temiz teknolojilerde ileride. İklim politikalarının kısa dönemde teknolojik çözümler üzerine kurulması gerektiğine inanıyorum ve tabii Alman sanayisi bunda bir rol oynarsa bu büyük bir şans olur.
DW