Yeni Şafak'la yolları ayrılan ve yeniden sahalara geri dönme hazırlığı içinde olan Fehmi Koru, CNN Türk ekranlarında Pınar Esen'in konuğu oldu. Koru, hem gündemi değerlendirdi hem de gazetecilik yolculuğunun hangi mecrada süreceğini anlattı.

İnternethaber'den hayli iddialı bir yazarlık teklifi alan Koru, İnternet medyasında yazacak mı? İnternet medyasını nasıl değerlendiriyor? Pınar Esen, Yeni Şafak'la olaylı bir şekilde yolları ayrılan Koru'ya İnternethaber'den aldığı yazarlık teklifini hatırlattı ve ne düşündüğünü sordu. Koru İnternethaber'in teklifine ne cevap verdi?

İnternet medyasına verdiği önemi vurgulayan Koru şöyle dedi:
 
Fehmi Koru: İnternet medyasıın gündemi ne denli yoğun yaşattığını ve yaşadığını özellikle gazeteden ayrıldığım dönemde daha iyi anladım. Gazeteden ayrıldığım duyulduğu gün sadece sözünü ettiğiniz teklif değil üç davet daha aldım internet medyasından ve her biri ve hayli iyi koşullarda yapılan tekliflerdi.

Pınar Esen: Şaşırtıcı geldi mi? Çünkü İnternet medyası dendiğinde şöyle bir şey geliyor akla; 'bunlar evlerinden oturmuş yüklüyorlar'. Ama hiç öyle değil. Son derece nezih ofislerde, inanınki sanki CNN Türk binasına girer gibi hissetiren, son derece keyifli mekanlarda çalışıyorlar.

Fehmi Koru: Bugün İnternet siteleri bazıları yüzlerce kişiyi çalıştıran ve adeta bir gazete havasına sahip, kendi yazarları da olan işini gayet ciddiye alan bir mecraya dönüştü. Ben interneti çok büyük önem veririm aslında. Hatta Türkiye'de ilk internet sitesi kuran gazete Zaman'dır ben de o zaman oaradaydım. Yani bütük önem veriyorum. Bana gelen teklifleri de dikkatle dinledim. Ama benim diğer yandan da 'yazılı basın' diye bir derdim var. Ayrıca, yazılarımız internette geniş şekilde değerlendiriliyor zaten. Bazen soruyorlar 'yazılarınızı kullanabilir miyiz?' diye. Ben yazıyı yazdıktan ve gazetede yayınlandıktan sonra isteyen tepe tepe kullanabilir yazılarımı."

Pınar Esen'le Güne Merhaba'ya konuk olan Koru, Liberal yazarlar ile hükümet arasındaki çatışmayı da yorumladı. Koru, Ahmet Altan ile Başbakan arasındaki mahkemeye taşınan polemiği de hayli 'ortada' bir yorumla değerlendirdi.

"Gazetecinin iyisi yanağında öpücük değil tokat izi taşır. Başbakan gece gündüz çalışıp takdir bekliyor. Gazeteci ise o kadar çalışmadığı gibi takdir etmeyebilir de ayrıca. O'nun kendi okuru var ve onlara karşı sorumlu. Politikacılar biraz geri çekilip kimin dost kimin düşman olduğunu görmeli. Gazeteci de biraz geri durmasını bilmeli. Her dediği yapılacak diye bir şey yok. 'Biz söyledik yapmadılar, yanlış yoldalar' demekten sonrasına gerek yok..."