Şebnem ÖZCAN yazdı...

Nam-ı diğer 'Çakma Paris Hilton' olarak anılan şu hatun...

Hani, yazın plajda kocaman tahta bilezikler takıp kaftan giyen.

Topuklu ayakkabılar giyip sürekli ruj tazeleyen çitlembik güzeli!

Süreyya Yalçın Hanım!

Duyduğuma göre başka bir absürtlüğe imza atmış.

Evde beslediği köpekleri için her ay 40 bin dolar harcıyormuş.

Terrier, Chihuahua cinsi köpeklerinin yanı sıra, iki kurdu bulunan Yalçın, köpeklerine Burberry ve Prada'dan köpek kıyafetleri alıyormuş.

Özellikle de yanından ayırmadığı İsabella adındaki köpeğine çok düşkünmüş,

Çakma Hilton, İsabella'ya yurtdışından şişesi 75 dolara su getirtiyormuş.

Kıymetli İsabella'yı ve süslü terrierini 2 bin dolarlık Louis Vuitton marka çanta içinde taşıyormuş.

İseballe'nin kafasına taktığı Swarovski taşlı toka bile 3 bin dolarmış!

XXXXXXXXX

Emeklisi, çalışanı, işçisi, evlisi, evsizi, genci, yaşlısı ay sonunu nasıl getireceğini bilmiyor...

"Açız" diye inim inim inliyor.

Kar soğuğunda kombi, soba, elektrikli ısıtıcılarını yok sayıp, battaniyeyle ısınmaya çalışarak 'domuz gribine' davetiye çıkartıyor.

'Canı et çeken' yavrularına kuru fasulyeye kaşık daldırtıyor.

Ucu delik çoraplarını, içine su girmiş tabanı delik ayakkabılarının altına gizlemeye çalışıyor.

Süreyya Hanım da milyarları delikli bir kuruş gibi havaya atıp, köpekleriyle eğlenmek için harcıyor.

Şahidim olun; ben de Süreyya Yalçın'ın adını, kırmızı kalemle kalın kalın çiziyorum.

Hayır, üzülüyorum, bu işten yine kendisi zararlı çıkacak.

Yarın öbür gün 'Zengin kadın avcıları' peşine düşer.

"Köpeğin ben olayım yavrum" demeye başlarlar.

Benden uyarması.

... Hoşt, hoşt!