Kömürcü, Ergenekon Aşkını Anlattı

Kömürcü, Ergenekon Aşkını Anlattı

Ergenekon tutuklularından Mehmet Zekeriya Öztürk ile cezaevinde evlenen gazeteci Güler Kömürcü, iki yıldır süren ve sonunda F- Tipi cezaevindeki nikáh masasında biten aşkını anlattı.

Tekirdağ'daki F- Tipi cezaevinin görüşme salonunda, iki gardiyanın şahitliğinde kıyılan nikáh sırasında Kömürcü, eşi Öztürk'le elele tutuştuğunu ve çok heyecanlı olduğunu söyledi. Kömürcü, 2 yıl önce 13 Temmuz 2006 'da tanıştığı Öztürk'le aşklarının öyküsünü, Habertürk'e şöyle anlattı:

2 yılda 15 kez ayrıldık

"Zor bir kadın olduğum için 2 yıl içinde en az 10-15 kere ayrıldık. Tutkulu aşkta kavga ve fırtınalar mutlaka olur. Mehmet çok sabırlı bir adam olduğu için bana tahammül etti. Küstüm, gittim, bir ay konuşmadım. Kavga edecek sebebim vardır hep benim, hırçın olduğum için. Geçen Eylül ayı gibi yine küsmeyi başardım. Yılbaşına yakın beraberdik. Yılbaşından hemen sonra da İtalya'ya bir seyahate gittim. Tatil dönüşü de zaten gözaltı oldu. 22 Ocak'ta gözaltına alındıktan sonra da yine ona kızacak birşeyler buldum. 1-2 ay konuşmadım. Görüşmeler bir cam bölmeden her şey kayıtlara girecek şekilde gerçekleşiyor. Ben orada da kavga etmeyi başardım zaten. Bu arada da son 4 aydır inanılmaz güzel mektuplar gönderiyor. Aşk mektupları. Beni ikna etmeye çalışıyor, 'Güler evlen benimle' diye. İlk evlilik teklifini geçen Eylül ayında yaptı. Beğenmedim evlilik teklifini; daha böyle şiirsel bir teklif olabilir diye kızdım. Sonra 'Tamam evlenelim' dedim, o bana kızdı.

Onu çıldırttım

Eylül'den sonraki süreçte tekrar evlilik teklifini gündeme getirdi. Nisan ayında da önce ben 'Tamam hazırım' dedim. Bunun üzerine dedi ki, 'Nihayet hazırsın'. Bazen hayatta bazı değişiklikler yapmanız gerekir. O değişiklikleri hayat devreye girer acımasızca yapar. Böyle bir süreçti. Önce ben hazırım dedim ama yine med cezirler. Acaba yapsam mı, yapmasam mı diye. Gün içinde 30 kere karar değiştirdim. Mehmet'e de söyledim. 'Tamam karar verdim' dedim, sonra, 'Hayır fikrimi değiştirdim' dedim. Onu orada da çıldırtmayı başardım.

Ailesi benim ailem gibi

Annesi babası kardeşleri benim için çok değerli insanlar. Onun ailesini ailem gibi kabul ettim. Annesiyle bana bir haber gönderdi, dedi ki, 'Beni attıkları zindanda pencere var, Güler'in beni attığı gönül zindanında pencere bile yok.' Tabii çok müthiş üzüldüm. 2 aydır da ben her perşembe Mehmet'i ziyarete gidiyorum."

Kaynak:Haber Kaynağı