Kobani, ABD'nin öncelikleri arasında değil
2014 yılı başından bu yana yaşadıklarımıza dair derli toplu bir analiz
2014 yılı başından bu yana yaşadıklarımıza dair derli toplu bir analiz
IŞİD Irak ve Suriye'de ilerlemeye, ABD ise hava saldırıları ile İŞİD'i yavaşlatmaya devam ediyor.
Aşağıda, everythingburns adlı bir kullancı adıyla bir internet bloğunda yayımlanan yazıyı yayımlıyoruz.
öncelikle tanım: mart 2014'ten bu yana yaşanan çatışmalardır.
sonra; ışid'in tarihçesine burada girmeyeceğim, ama şunu bilin, 2014 ocak ayı itibariyle ışid suriyeli muhaliflerle çatışmaya başlamış ve suriye'nin batısında bulunan mevzilerden çıkarılmıştır. başta idlib, lazkiye, halep'in batısı, ilk başlarda deyr ez-zor ve daha sonraları şam ve çevresinden uzaklaştırılmıştır. muhaliflerin ilk baskınlarında ışid ciddi kayıp vermiş ve pek çok yerden çıkarılmış, ama rakka'da tutunabilmeyi başararak, halep'in batısındaki el-bab'a kadar bir alanda gücünü konsolide etmeyi başarmıştır.
bu bölgelerdeki bütün muhalifleri çıkaran ışid, daha sonra sırasıyla haseke ve deyr ez-zor'a yönelmiş, o bölgelerdeki muhalifleri de çıkararak karasal olarak bütünselliğe sahip, fırat hattı boyunca bir bölge oluşturmayı başarmıştır. aynı zamanda önemli petrol rezervleri de ışid'in kontrolüne geçmiştir.
suriye'de bunlar olup biterken, ışid 2014 ocak ayı başlarında ırak'ta -özellikle anbar eyaleti ve bağdat'ın çevresinde- bazı bölgeleri ele geçirmeyi başarmıştır. daha sonra haziran'dan itibaren musul harekatına başlayıp, diyala ve selahaddin eyaleti boyunca pek çok bölgeyi ve yerleşim yerini ele geçirmeyi başarmıştır. aynı şekilde kerkük'te merkezin peşmergelerin eline geçmesinin önüne geçemese de, öteden beri güçlü olduğu bu bölgede, özellikle kırsalda güney ve batı yönlerinde -süleyman beg, tuz hurmatu- gibi pek çok bölgeyi ele geçirmeyi başarmıştır.
tüm bu çatışmalarda ışid'in sadece askeri mühimmat olarak ele geçirdiği malzeme, orta ölçekte bir ülkeyi silahlandıracak ölçekte bir büyüklüğe sahiptir. bu mühimmatlar arasında, m1 abrams, t54-55 tank, t72 tank gibi ana muharebe tankları(abramslar hariç, t54-55'leri zaten suriye'de daha erken dönemlerde de suriye rejiminden ele geçirmişti) m119 howitzer, 122 mm howitzer, humwee, personel taşıyıcı araçlar, piyade tüfekleri(amerikan ve rus envanteri dahil), envai çeşit anti-tank, uçaksavar füze ve araçlar da dahil bölgedeki en büyük askeri güce dönüştürebilecek bir silah/mühimmat/araç envanteri.
bütün komplo teorilerini bir tarafa bırakın, bu adamların arkasında hiçbir güç aramayın, meseleyi anlayamazsınız. meseleyi mümkün olduğunca verilere dayalı bir rasyonellikle ele almaya çalışın. bir olguyu anlamaya çalışırken ideolojik ya da kendi subjektif yargılarınızdan soyutlanmaya çalışın. bu durumu sizin için daha da kolaylaştırır.
pkk(suriye'deki siyasi uzantısı pyd ve onun silahlı kanadı olarak ypg) ise suriye'de başlayan iç savaşta her ne kadar zaman zaman muhaliflerin yanındaymış gibi gözükse de, sıklıkla suriye rejimiyle işbirliği yapıp(bu rasyonel bir tercih olabilir, doğru ya da yanlış olduğuyla ilgilenmiyorum), ortak hareket etmeyi tercih etmiştir. bunun örnekleri afrin'in hemen dibindeki nubl ve zehra bölgesinde yaşanan çatışmalarda, ayn el-arab'tan ayn el-isa'ya uzanan hatta ve daha da açık bir biçimde haseke ve kamışlı'da yaşanmış ve hala yaşanmaktadır. hali hazırda pkk kamışlı ve haseke'de suriye rejimiyle birlikte şehirleri yönetmekte, ortak hareket etmektedir. zaman zaman küçük çaplı sürtüşmeler yaşansa da, bu genel anlamdaki birlikteliklerine bir zarar vermemektedir.
pkk'nın afrin, ayn el-arab ve haseke(kamışlı'yı da kapsayan bir eyalettir) bölgesindeki silahlı gücü, suriye rejiminden elde ettiği bir takım ağır silahlar haricinde çok güçlü değildir. elinde çok az sayıda muharebe tankı ya da personel taşıyıcı olan pkk'nın, güçlü topçu bataryalarından da yoksun olduğu görülmekte.
daha çok piyade tüfekleri ve küçük çaplı (doçka, şelka, havan ve rpg) silahlarla savaş kabiliyetlerini sahaya yansıtan pkk'nın güçlü bir mekanize birlik karşısında şansı çok fazla yoktur. son günlerde yaşanan çatışmalarda ortaya çıkan tablo da bundan başka bir şey değil.
pkk'nın şimdiye kadar afrin, ayn el-arab ve haseke'de varlığını sürdürmesinin birincil sebebi, elbette rejimle olan işbirliği ve civardaki rejim üslerinin sağladığı korumaydı. dahası esed rejimi sık sık muhaliflerle(ışid'den önce) pkk arasında yaşanan çatışmalarda hava gücüyle muhalifleri vurmuştur. bunun yanında pkk'nın hakimiyet alanlarının suriyeli muhalifler(ve ışid için) öncelikli hedef olmaması bu sebeplerden bir tanesidir.
pkk'nın yine çok fazla mühimmata sahip olmaması, ona saldıracak güçleri isteksiz kılıyor. çünkü ele geçirilecek çok fazla mühimmatın olmaması, o saldırılara değmeyeceği düşüncesine yol açmakta. başta muhalifler ve ışid'in saldırı öncelikleri her zaman önemli silah depoları, petrol yatakları ya da önemli sınır kapılarına yöneliktir. bu anlamda pkk'nın hakimiyet kurduğu yerler bu şeylerden büyük oranda yoksundur.
tüm bu duruma rağmen ışid özellikle ağustos ayı itibariyle suriye'de yeni bir saldırıya geçerek, şimdiye kadar saldırmaktan kaçındığı esed rejimini hedef almaya başlamıştır. esed'in ışid hakimiyetindeki rakka başta olmak üzere, haseke ve deyr-ezzor'da hala üs ve hava alanları bulunmaktaydı. ışid'in buraları hedef almaması, suriyeli muhalifler tarafından esed rejimiyle işbirliği yapmakla suçlanmasına sebep olmuştu. yine halep'te ışid'in esed rejimi hatlarına bir hamlede bulunmaması, benzer suçlamalara uğramasına sebep olmaya devam ediyor.
ışid öncelikle rakka'da uzun zamandır kuşatma altında bulunan 17. tümen üssünü ele geçirmiş, ardından 93. tugay'ı almış, ardından suriye rejiminin rakka'da kalan en son üssü ve askeri hava alanı olan tabka'yı ele geçirmiştir. yine bu operasyonlarda devasa mühimmatları ele geçirmeyi başarmıştır. bu saldırılarda ele geçirilen yüzlerce esed askerinin kurşuna dizilme görüntüleri medyaya yansımıştır.
bu saldırıların ardından yönünü kuzeye çeviren ışid, ayn el-arab'ın biraz altındaki ayn el-isa'yı rejimden alarak, pkk'yı tamamen kuşatma altına almıştır. kuzey'de carablus'a hakim olan ışid, burada bulunan köprüyü daha önceleri pkk'ya karşı gerçekleştirdiği saldırılarda ele geçirmişti.
güney'de ise pkk'yla işbirliği yapan öso gruplarından liva süvvar rakka grubu gibi yapılar sarrin'in kuzey batısında bulunan kara-kavzak(süleyman şah türbesinin hemen yanıdır) köprüsünü de ele geçirmiş, böylelikle ayn el-arab'a (Kobani) giden bütün lojistik yolları hakimiyeti altına alıp tahkim etmiştir.
daha önce gerçekleştirdiği saldırılarda kuzey'batı'da 20 civarı köyü alıp, sonra carablus'a geri çekilen ışid, yukarıda sıraladığımız bölge ve pozisyonları ele geçirdikten sonra ayn el-arab'a son saldırısına eylül ayında girişmiştir. sonrası malumunuz, şehir merkezi hariç 360 köyü ele geçirip, pkk'yı ayn el-arab merkeze sıkıştırmıştır.
abd önderliğindeki koalisyon güçlerinin ışid'e karşı gerçekleştirmekte olduğu hava saldırıları her ne kadar ışid'i yavaşlatsa bile, nihai olarak sonuca çok büyük etki edemez. bunu da açıklamaya çalışalım:
ışid abd bombardımanı başladıktan sonra ordusunu büyük oranda yaymış ve merkezlerini boşaltmıştır. yine ışid eskisi gibi açıkta devasa konvoylarla çok sık hareket etmiyor ve mevzi tutmaktan kaçınıyor. hava saldırıları özellikle savunma pozisyonlarına karşı ya da askeri üslere karşı daha etkilidir. aksi halde binlerce kilometre öteden uçak kaldırıp 3-5 tane ışidli öldürmek, ne maliyet açısından, ne de efektif olması açısından gerçekçi bir askeri hamle değildir.
bir ışid tankı vurmak için abd'nin katar'dan uçak kaldırıp suriye'nin kuzeyindeki bir ışid tankını vurması makul bir şey değildir. ışid de bunu bildiği için ordusunu ve mekanize birliklerini mümkün olduğunca dağıtmaktadır. haliyle bu birlikler tek tek hava gücüyle vurulamaz. sırf pkk'ya yardım edeceğim diye akdeniz'den 5-6 tane ışid teröristi üzerine tomahawk sallamaz elin oğlu. biraz rasyonel olun.
etkili bir hava saldırısı, özellikle askeri birliklere karşı ancak helikopterlerle gerçekleştirilebilir. bunun için de oldukça yakın bir bölgede hava üssüne ihtiyacınız vardır. incirlik'ten(en yakın abd üssü) bile helikopter kaldırıp o bölgeleri bombalamanız ne askeri açıdan, ne de ekonomik açıdan mantıklı değildir.
yine mekanize birlikle, tank ya da top bataryalarını hedef alabilecek uçaklar vardır ancak bunlar da tek tek tank avlamakla uğraşamazlar. dediğimiz gibi, benzer sebeplerle. en iyi tank avcısı ingiliz uçakları, kıbrıs'taki üslerinden kalkıp ayn el-arap'ta bir ışid tankı vurup gelmez.
öte yandan ışid sadece ayn el-arab'a doğru ilerlemiyor ve pkk da abd ve müttefiklerinin o kadar önem verdiği öncelikli gruplardan değil. hali hazırda ışid bağdat'a doğru ilerlemeye devam ediyor. abd ve müttefikleri operasyonlarını buraya yoğunlaştırıyor. yine esed'in suriye'nin doğusunda kalan en son hava üssünün ışid'in eline geçmemesi için o bölgede ki ışid mevzilerini hedef alıyor.
hali hazırda ışid abd bombardımanı altında ırak'ta ilerlemeye devam ediyor. her ne kadar bir kaç yerde gerilemiş olsa bile, özellikle ırak'ın batısında kalan ırak ordusu üsleri ve birliklerine yönelik güçlü saldırılar gerçekleştirip ilerlemeye devam ediyor. en sonra anbar'da hit şehrini ele geçirip, felluce'deki saklaviye askeri üssünü ele geçirmiş ve burada yaklaşık 400 ırak askerini öldürmüş ve yine devasa miktarda mühimmat ve askeri araç ele geçirmiştir.
ışid özellikle ırak'ta anbar'ta tamamen hakimiyeti sağlayıp, selahaddin ve diyala eyaletlerini düşürdükten sonra, bağdat'ı düşürmeye çalışıyor. haliyle abd ve koalisyon güçlerinin ayn el-arab gibi öyle pek de önemli olmayan bir pozisyon için çok fazla çaba harcamaması normal. adamların öncelik sıralaması başka.
şimdiye kadar pkk'nın suriye'deki başarılı olduğu iki hat, birisi haseke'nin batısındaki ras el-ayn ve doğudaki önemli sınır kapısı olan yarubiye sınır kapısının ele geçirilmesi olmuştur. ama ışid'in ayn el-arab'tan sonra haseke'ye yoğunlaşıp bu hatlara yükleneceği göz ardı edilmemelidir.
yine unutulmamalıdır ki ışid mahmur ve gwer gibi bölgelerde peşmerge ve pkk'nın ortak pozisyonlarına karşı bir harekata geçip buraları ele geçirmeyi başarmıştır. yine abd güçlerinin bombardımana başlamasından önce zümer, sincar gibi yerleşim yerlerini ele geçirip rabia sınır kapısına kadar ulaşmış, buralarda peşmerge ve pkk'yı bozguna uğratmıştır. abd bombardımanı da bundan sonra başlamıştır.
bombardıman bölgedeki ışid mevzilerini ve ilerleyişini zayıflatmış ve bazı gerilemeler yaşamasına yol açmıştır. örneğin rabia sınır kapısı, mahmur ve gwer ışid'in elinden çıkmıştır. buna rağmen hala zümer ve sincar'da ışid çıkarılamamıştır.
her ne kadar hava saldırıları, ışid'in lojistik hattını ve alt yapısını iyi oluşturduğu yarı mekanize birlikleriyle blitzkrieg operasyonlarını yavaşlatsa da, ışid yeni durumlara hızlı adapte olan bir askeri güç olduğunu kanıtlamıştır.
el kaide ve ırak baas'ının bir tür birleşimi olan ışid, aynı anda hem konvansiyonel, hem de asimetrik savaş stratejilerini uygulayarak düşmanlarına karşı önemli bir avantaj sağlamaktadır.
işbu entry'de pkk'nın ya da ışid'in haklı ya da haksız olup olmadığına dair herhangi bir çıkarsama ya da iddia söz konusu değildir. iki taraf arasında yaşanan çatışmalar askeri strateji perspektifinde anlaşılmaya çalışılmıştır..
haber10.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.