Kısmet açan dua var mıdır?
'SIRDAŞ' kimseye anlatamadığınız dertlerinize derman olmaya devam ediyor.
Mehmet paksu sorularınızı yanıtlıyor...
Kız erkeğe evlenme teklifinde bulunabilir mi?
Bir bayan bir beye aleni olarak evlenme teklif edemez. Bizim toplumda sanırım hoş karşılanmaz. Ancak bihaber ise biz o insanla nasıl bir münasebet geliştirebiliriz, adım atabiliriz acaba?
Ben fıtrat olarak böyle şeyler yapamam, fakat birisiyle söyletsem, yine basitlik olur mu? Bana alakası olduğunu hissettiğim, benim de tanışmak istediğim bir insan var, ancak henüz açılmadı. Bekleyeyim mi, girişimde bulunmak uygun olur mu? (Rumuz: Hülya)
Her ikisi de mümkün. Bekleye de bilirsiniz, bir girişimde de bulunabilirsiniz. Fakat dediğiniz gibi, bir başkasına söyletmeniz daha uygun olur.
Zaten evlilik teşebbüslerinin bir kısmı böyle olur. Mutlaka gelip birisi size talip olacak, size evlilik teklifinde bulunacak diye bir şart söz konusu değil.
Bazen insan gözünün önündeki "kısmeti" göremeyebiliyor. Birinin ona göstermesi, söz etmesi, aracı olması, yardımda bulunması icap ediyor.
Yolunu yordamı bulduktan sonra, bir bayan bir erkeğe evlenme teklifinde de bulunabilir. Bu durum her ne kadar bizim âdetlerimizde ayıp karşılansa da Peygamberimiz'in zamanında yaşanmıştı. Hatta bazı hanımlar bizzat Peygamberimiz'e gelerek evlenme teklifinde bulunmuştur.
Yine Hz. Ömer, kızı Hz. Hafsa'nın eşi vefat edince, onu Hz. Ebu Bekir ve Hz. Osman'a teklif etmişti. Fakat Hafsa Annemiz, Efendimiz'e eş olmuştu.
Evlilik duasında sayı şart mıdır?
Çok güzel kısmetlere hayır demiştim. Şimdi de Rabbim cezalandırıyor sanırım. Bir daha kısmetim açılmaz oldu.
Evlenebilmek için ya da işlerin düzelmesi için 41 Vâkıa Suresi, 41 Yasin, 4444 Tefriciye, Kenzü'l-Arş gibi bazı duaları sayı ile okumak uygun mu, değil mi?
Kimisi "Allah ile pazarlık ticarete giriyor, hoş değil" diyor; kimisi "Hayır, sayı çok önemli, olmazsa olmaz" diyor. Siz ne dersiniz ve önereceğiniz bir dua var mı? Acilen evlenmem gerekiyor. (Rumuz: Hülya)
Acilen mi evlenirsiniz, bir sene sonra mı, belki daha mı sonra evlenirsiniz, onu tahmin etmek mümkün değil. Bu iş ne sizin elinizde ne de bir başkasının, bütünüyle Allah'ın dilemesi ve takdiriyledir.
Adını verdiğiniz sureleri ve duaları ne kadar okursanız okuyun, dileğiniz mutlaka yerine gelecek, evlilik duanız mutlaka kabul olacak diye bir şey olmaz.
Biz kuluz, isteriz, dualar ederiz, sureler, salavatlar okuruz. Bu okumalarımız birer ibadettir. Dua ibadetin beyni/özü olduğuna göre, dua okumakla ibadet etmiş, Allah'a olan kulluğumuzu arz etmiş oluruz.
Yaptığımız bu dualara, Allah işitir, cevap verir. Fakat nasıl kabul eder, onu bilemeyiz, artık O'nun şanına kalmıştır. İstediğimizin aynısı mı verir, daha iyisini mi verir, başımıza gelecek bir belayı mı kaldırır, bizce meçhul...
En önemlisi "Dua, ibadet olduğu ve ibadetlerin asıl karşılığı âhirette ebedi bir sûrette verilir" esasına göre, dualarımız âhiretteki bir ihtiyacımız için mi kabul edilir, bütün bunları Allah bilir.
Fakat Cenab-ı Hak dilerse ve "hikmeti de iktiza eder" de takdir buyurursa istediğimizin aynısını verir. Çok zaman da vermiştir, veriyor.
Diyelim ki, istediğimizin aynısını vermedi, ne yapacağız? Duaya devam edeceğiz. Ne zamana kadar? İsteğimiz verilinceye kadar. Bunun için Peygamberimiz duada ısrar edilmesini tavsiye ediyor. Çocuğun ısrarla istemesi, vermezseniz ağlaması, olmadık numaraları yapması gibi, kul da aralıksız duaya yapışmalı.
Sözünü ettiğiniz duaları belli bir sayıya göre okumak güzelidir. Bu sayıları bir şifre gibi düşünün. Şifrede bir rakam eksik olsa nasıl sonuca varılamazsa, bu sayıları da öyle düşünebilirsiniz.
Dua etmek "Allah ile pazarlık" anlamına gelmez. Biz her şeye muhtaç olan çaresiz bir kuluz. Her şeyi Allah'tan istiyoruz. Allah da "İsteyin vereyim" demiş. Biz de istiyoruz. Burada pazarlık söz konusu olabilir mi?
Hâşâ, Allah ile eşit şartlarda mıyız ki, böyle bir şey olsun. Hüküm O'nun, dilerse verir, dilemezse vermez. İsteğimizin aynısını verse de vermese de bir kaybımız yoktur. Dua etme gibi bir nimeti yaşamışız, yetmez mi?
Kaynak: