Kılıçdaroğlu'nun yüzüne evet dedi
Kulislere 'Kılıçdaroğlu'na kişisel oyunu EVET olarak açıkladığı' yansıyan TOBB Başkanı, görüşmemizde ise kurumsal bir açıklamayı doğru bulmadıklarını söyledi.
Röportaj: ABDÜLKADİR SELVİ
Türkiye'nin son 10 yılda yaşadığı ekonomik ve sosyal gelişmede, 365 oda ve borsası ile 1.3 milyon işletmeyi temsil eden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, G-20 üyesi bir Türkiye'nin tribünde olmadığını, artık sahada olduğunu belirtti. Türkiye'nin analizlerin ve politikanın öznesi haline geldiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, mevcut Anayasa'nın sosyal, siyasal ve ekonomik alanda gelişmesine dar geldiğini, siyasetin alanını kısıtladığını ve milli iradeyi örselediğini vurgulayarak, "Güçlü ekonomi ancak demokrasinin kalitesini artırarak mümkündür. Bu nedenle demokrasimizi, hak ve özgürlükleri genişletecek her adımı olumlu buluyoruz, destekliyoruz" dedi. Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinde yaşananlardan, siyasetteki gelişmelere ilişkin Yeni Şafak'ın sorularını yanıtladı.
Türkiye bir referandum sürecinden geçiyor. Siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle Cumhurbaşkanımız'ın yaptığı bir uyarıyı hatırlatmak istiyorum. Referandumun politik bir koridora sıkışmasından hiç kimse memnun değil. Ben de memnun değilim. İçeriğini tartışıyor olmamız lazım iken, tartışma bir anda siyasi partilerin meydan muharebesine dönüştü. Referandum sürecinin bu kadar siyasallaşması toplumu rahatsız ediyor, kutuplaşmaları artırıyor.
TOBB olarak Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu yıllardır ifade ediyorsunuz. Bu noktada bu yeni anayasa değişikliği paketine nasıl bakıyorsunuz?
TOBB olarak; 2001'de yeni bir anayasa ile ilgili çalışmalara başladık. 2007'de 83 sivil toplum ve meslek kuruluşu bir araya gelerek, yeni bir anayasanın yapılmasına ihtiyaç olduğu noktasında görüş birliği sağladık. Bunu sloganlaştıran bir cümle ortaya koyduk, 'Güçlü Ekonomi, Kaliteli Demokrasi.' Bu ülkenin yeni bir anayasaya ve bu anayasa etrafında yeni bir toplumsal mutabakata ihtiyacı olduğunu en çok ifade eden kurumların başında geliyoruz.
Ankara kulislerine, TOBB Yönetim Kurulu olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaretinizde kişisel oyunuzu evet olarak açıkladığınız yansıdı. Ama kurumsal olarak taraf olmadınız. Birçok işadamı, oda başkanı da evet veya hayır olarak görüş belirtti. Siz neden açıklamadınız?
İş dünyası içinde 'evet' de 'hayır' da diyen var. Kurumsal olarak bir görüş beyanında bulunmayı doğru bulmadık. Zira TOBB aynı dünya görüşünü taşıyan kişilerin kurduğu bir dernek değil. 1,3 milyon işletmeyi temsil ediyoruz. Türkiye'nin bütün renklerini bünyesinde taşıyor. TOBB Yönetim Kurulu'nda ve 365 oda ve borsamızda her türlü dünya görüşünde insan var. 'Evet' diyen de 'hayır' diyen de var. Demokrasinin güzelliği de bu. Bu çatı altında evet diyenlerin de hayır diyenlerin de başkanı olmakla mükellefim. Herkesin görüşüne de sonsuz saygı duyarım. İhtiyaç duyduğumuz gerçek demokrasinin de bu olduğuna inanıyorum. TOBB, farklı görüşleri bünyesinde barındırır. Hedef ise, kaliteli demokrasi, güçlü ekonomidir
YANLIŞ YÖNLENDİRMELER VAR
"Bazı gazeteler bizim ifade etmediğimiz, şahsım ve camiamızla ilgili yalan ve yanlış haberlerle kamuoyunu yanlış yönlendiriyor" diyen TOBB Başkanı şöyle devam etti: "Mevcut anayasa, Türkiye gibi sosyal, siyasal ve ekonomik alanda hızla gelişen bu ülkeye dar . Siyasetin alanını kısıtlıyor ve milli iradeyi örseliyor. Bu referandumu önemli bir adım olarak görüyorum. Türkiye'ye yakışır, Türkiye'yi hedeflerine taşıyacak, yeni bir Anayasa oluşturulması için bir başlangıç olacağını düşünüyorum. İnşallah referandum sonrasında yeni bir Anayasal sürecin başlangıcı olur.
5 yılda 1 milyon insanımız iş bulacak
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, vergi ve prim borçlarıyla ilgili yeniden yapılandırma kararı aldıklarını açıkladı. Başbakan ile görüşmenizde bu talebi dile getirmiştiniz. Bu adım ne kadar önemli?
TOBB olarak vergi ve sosyal güvenlik prim borçlarının yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç olduğunu 2009'dan itibaren vurguladık. Beklentimiz vergi ve prim borçlarına af değil. Bunların ödenebilecek bir vade içinde taksitlendirilmesidir. Ayrıca yüzde 30'lara ulaşan gecikme faizinin de düşürülmesine ihtiyaç var. Hükümetimizin almayı düşündüğü bu karar yerinde ve gereklidir.
İşsizliğin çözümü için Çalışma Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile yürüttüğünüz mesleki eğitim projesi ne aşamada?
İşsizlik sorununu çözmenin en kalıcı yöntemi, meslek edindirmektir. Bu yüzden Başbakanımızın katılımıyla ve Sanayi-Ticaret Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve TOBB-ETÜ ile birlikte 'Beceri 2010' projesini başlattık. Bu projeyle özel sektörün ihtiyaçlarını belirlemeye çalışıyoruz. İnşallah 5 yılda 1 milyon kişi mesleki beceriler kazanmış olacak. İş ve aş sahibi olacak.
Ekonomimizin mızrağı çuvala sığmıyor
Anayasasını değiştiren ve özgürleştiren bir Türkiye dünya ekonomilerine nasıl bir mesaj verir?
Anayasamızı çağın şartlarını ve milletin iradesini yansıtan bir yapıya kavuşturmak Türkiye'ye istikrar ve güven getirecek. Hem tüketici hem de yatırımcı kendine daha fazla güven duyacak. Güçlü ekonomi ancak demokrasinin kalitesini artırarak mümkündür.
Türkiye 10 yılda nereden nereye geldi?
Geçtiğimiz aylarda TOBB'u ziyaret eden İngiltere Başbakanı 'Türkiye hem Batı'yı hem Doğu'yu seçti. Gelecekte Avrupa'nın en büyük ikinci ekonomisi olacak' dedi. Evet, artık bir G-20 üyesi olan Türkiye artık tribünde değil sahada. Analizlerin ve politikanın nesnesi değil, öznesi haline gelmiş durumda. Bugün diplomatımız BM Güvenlik Konseyi'nde, siyasetçimiz Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi'nde, müteahhidimiz Atlantik ile Pasifik arasındaki her ülkede. Demek ki mızrak artık bu çuvala sığmıyor.
YENİ ŞAFAK