CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, güven bunalımının aşılması halinde Türkiye'nin dış politikasında ''eksen kayması'' gibi bir sorunun olup olmadığının ortaya çıkacağını söyledi.

Kılıçdaroğlu, Amasya'nın Suluova İlçesi yakınlarında bir dinlenme tesisinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Halkın gerçek gündeminin ne olduğu yönündeki soruyu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, ''Tarım işçisinin gündemi geçinememek, elde ettiği ürününü bedelinde satamamak, işsizin gündemi iş aramak, yoksulun gündemi karnını nasıl doyuracağı, sanayicinin gündemi ürettiğimi nasıl ihraç ederim, ihracatçının gündemi nasıl uluslararası alanda bu döviz kuruyla ihracat yapabilirim. Dolayısıyla herkesin gündemi farklı ama ortak bir şey var, o da herkesin sorunlu olduğu'' dedi.

CHP'nin görevinin bütün bu sorunları, gittikleri her yerde gündeme getirmek ve çözüm önerileri sunmak olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, sorunları paylaşıp çözüm ürettiklerinde halkla yakın iletişim kurduklarını anlattı.

Kılıçdaroğlu, ''Vatandaşların gösterdiği ilgi karşısında yüzde 40'lık hedefinizde aşağı ya da yukarı kayma var mı?'' şeklindeki soruya da ''Yukarıya doğru bir ivme var'' yanıtını verdi.

''Hedef kaç, bir tahmininiz var mı? sorusuna karşılık olarak da Kılıçdaroğlu, ''Hedefimiz en az yüzde 40 oy ama bu hedefin aşılacağını düşünüyorum''  dedi.

''ÇİFTE STANDARTTAN RAHATSIZIZ''

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin dış politikasına ilişkin soruları da yanıtladı. Bir eksen kaymasının olup olmadığı şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, bunun değişik çevrelerce dile getirildiğini, bu yöndeki kaygının temelinde ise Türkiye ile Batı arasındaki güven bunalımının yattığını savundu. Kılıçdaroğlu, ''Güven bunalımı aşılırsa eksen kayması gibi bir sorun olup olmadığı da umarım ortaya çıkar'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AB'ye yönelik ''Eğer siz Hristiyan kulübü değilseniz Türkiye'yi buraya almaya mecbursunuz'' şeklinde sözleri hatırlatılarak, değerlendirmesinin sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

''AB'nin Türkiye'ye karşı çifte standart uyguladığını biliyoruz. Bu çifte standarttan da rahatsızız. Ama AKP'ye şunu sormak lazım, daha önce bu anlaşmaların altına imza attığınız zaman, özellikle Kıbrıs Rum gemilerinin Türkiye'ye gelmesi konusunda imza attınız, bu gemileri kabul edeceğinizi söylediniz, şimdi Avrupalı bunu bekliyor. Çoğu başlıklar müzakereye açılmıyor. O nedenle yanlışlıklar var. Ama bu yanlışlıkların kaynağına da bakmamız lazım.''