Kılıçdaroğlu tazminata mahkum edildi
Serbest Mali Müşavir Ekrem Tosun, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğu 2009 yerel seçimleri döneminde gündeme getirdiği iddialarla ilgili açtığı hukuk davasını kazandı. Kılıçdaroğlu, İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkem
Ekrem Tosun, kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddiasıyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na 26 Şubat 2009 tarihinde tazminat davası açmıştı.
Tosun konuya dair CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na mektup yazarak, "Kişiler üzerinden siyaset yapmayın. Haksız, zeminsiz, kanıtsız iddialarla kişisel hayatları rencide etmeyin, onurlarını kırmayın." ricasında bulundu.
Serbest Mali Müşavlir Tosun'un mektubunda şu ifadeler yer aldı:
"CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğunuz 2009 Yerel seçimlerinde ismim üzerinden büyük bir kampanya yürütmüştünüz. Sanıyorum ki yanlış bilgilendirmeler sonucu, hakikati olmayan iddialarla elinizde büyük bir yolsuzluk ve usulsüzlük dosyası varmış izlenimi vererek, şahsım üzerinden siyaset yapmış, beni, sahte imzalarla gizli-saklı-yasal olmayan işleri yürüten bir kimlik olarak basına takdim etmiştiniz. Konu günlerce ismim üzerinden, yazılı ve görsel medyada, beni ve ailemi rencide eder nitelikte işlenmiş, toplum önünde hak etmediğimiz bir muameleye maruz kalmıştık.
Kişisel haklarıma yapılan saldırılar karşısında başlattığım hukuk mücadelemi bugün 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin lehime verdiği kararla kazanmış bulunuyorum. Mahkeme, tarafıma 5 bin TL tutarında tazminat ödemenizi hükme bağladı. Takdir edeceğiniz gibi, kazandığım bu tazminatın maddi değerinin bir önemi yok. Ancak haklılığımın ispatı, isnatsız suçlamaların geçersizliğinin kanıtı, toplum nezdinde itibarımın iadesinin simgesi olması açısından benim için değeri büyük.
Rahmetli Uğur Mumcu'nun dediği gibi; 'Bir kişiye yapılan haksızlık, bütün topluma karşı işlenmiş bir suçtur.' Bugün siyaset kelimesi, insanların ağzında ekşi bir tat bırakıyorsa, bunda en önemli etken, anlık çıkar hesaplarının, dürüstlüğün önüne geçmesidir. Ne yazık ki bugün hukuksal sürece başvurmadan, gerçeğe ulaşılmıyor, kaybedilen onur ve itibar elde edilemiyor. Oysa bunun için dilekçelere ve soğuk mahkeme salonlarına gerek olmamalı. İnsana, kişiye saygı, birkaç puanlık siyasi rantın önüne geçebilmeli.
Başta siz Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere tüm siyasilerden beklentim, haklılığı, gerçekliği, bilgiye, belgeye dayanmayan, doğruluğu yeterince araştırılmamış konularla kişisel hayatları hiçe sayarak siyaset yapmamanız. Dileğim, kişisel haklar, özgürlükler, aile ve bireysel hayatın dokunulmazlığına saldırıların son bulduğu, siyasetin olması gerektiği gibi kendi zemininde yürüdüğü günlere ulaşmamızdır."
KILIÇDAROĞLU'NUN TOSUN'A YÖNELİK İDDİALARI
Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğu dönemde Ekrem Tosun'un Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çocuklarının da ortağı olduğu bir altın şirketinin mali müşaviri olduğunu ileri sürmüştü.
Ekrem Tosun, Kılıçdaroğlu'nun beyanlarına karşı "Mali Müşavirliğini yürüttüğüm şirketlerden birisi, Bilal Erdoğan, Sema Erdoğan, Atasay Kamer, Simay Kamer ve Çiğdem Kamer'in ortak olduğu Atagold'dur. Şirket yıllık genel kurul toplantılarında temsille sınırlı olmak kaydıyla, kendilerinin yurtdışında yaşıyor olmalarından dolayı Sayın Bilal Erdoğan ve Sema Erdoğan adına oy kullanmaktayım. Kanunlar nezdinde hiçbir sorunu olmayan bu durumu Sayın Kılıçdaroğlu suçmuş gibi göstermeye çalışmaktadır. Çalışmalarımı gayrı kanuni ve suçmuş gibi kamuoyuna yansıtmaya çalışan Sayın Kılıçdaroğlu şahsımı da "karanlık işler yürüten" bir kişiymiş gibi basına lanse etmeye çalışmıştır. Tüm hukuki haklarımı saklı tutarak kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarım." açıklamasını yapmıştı.
Kaynak: