Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'nin "bereketsiz parti" olduğunu ileri sürdü.

Yargının "bağımlı ve taraflı" hale geldiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, medyanın da gerçekleri yazamadığını ileri sürdü.

Bir Alman rahibin, "Naziler komünistleri alıp götürdüler, hiç sesimi çıkartmadım. Sıra bana geldiğinde sesini çıkartacak kimse kalmamıştı" sözlerini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi o kulvara sokuyorlar. Korkmayacağız. Birlik olacağız. Bütün vatanseverleri, ülkesini sevenleri görev başına, CHP'ye çağırıyorum" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "insan hakları ve demokrasi" anlayışını eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Bir darbe edebiyatıdır gidiyor? Sabah darbe, akşam darbe. 3 yıldır darbeyle gidiyoruz ama darbe olmadı. Darbe yapan varsa adam gibi bulursun, yargılarsın, mesele biter. Hayatta yan yana gelmeyen insanları aynı potada eritirsiyorsunuz. Dolmabahçe'de son tutuklamalarla ilgili Genelkurmay Başkanı ile mahkemenin savcısı görüştü. Biliyorsunuz Sayın Erdoğan mahkemenin savcısı...'Yargının işini müdahale etmeyelim' diyor. Çok doğru laf. Senin milletvekilin 'Dosyayı inceledim, yolsuzluk yok' diye yazı yazıyor. Ne yaptın o milletvekiliyle ilgili? Sevsinler senin ileri demokrasini..."

Kılıçdaroğlu, Balyoz davasındaki tutuklama kararlarını anımsatarak, "Mahkeme Başkanı 'kapıları kapatın' diyor. Oradakiler sanki Afrika'daki esir kampındalar" dedi.
Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Sayın Erdoğan'a sesleniyorum. Yargıyı, medyanı kurdun. Yasama organı emrinde. Bizim dokunulmazlığımızı kaldır arkadaş. istemiyoruz dokunulmazlık. demokrasinin, yargının bu kadar kirlendiği bir ortamda hiçbir CHP'li milletvekili dokunulmazlık zırhına bürünmek istemiyor. Senin savcıların, yargıçların bize uydurma suç üretebilirler... Bu ülkeye demokrasi ve gerçek özgürlüğü getirmek için her türlü bedeli göze alacağız."