Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu
"Bu toplum adalete susadı. Adalet istiyoruz. Eğer bir ülkenin hapishaneleri tıka basa doluysa, 10 kişilik koğuşlarda 25-30 kişi kalıyorsa bir sorun var demektir"- "Eğer devleti yönetenler, adaletten uzaklaşmışlarsa, bırakın adaleti getirmeyi...
TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, toplumun adalete susadığını ve adalet istediklerini söyledi.
CHP TBMM Grup Toplantısı, Adalet Yürüyüşü'nün 4. yılı nedeniyle hazırlanan video ile başladı.
"Hak, hukuk, adalet" sloganlarıyla konuşmasını yapacağı kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, "Adaleti sağlayacağız." dedi.
Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü'nü düşünürken duygulandığını ifade ederek, "Nasıl yürüdüm ben. Demek ki adalet duygusu bu kadar güçlü bu toplumun vicdanında. Bizler, beraber yürüdük. 83 milyon adına yürüdük. Kainat adına yürüdük aslında. Kurdu, kuşu, karıncası için yürüdük. Çocuklarımız daha güzel bir ülkede yaşasınlar diye yürüdük." diye konuştu.
"Dünyanın bütün nehirleri, adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez" sözüne atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, "Bu toplum adalete susadı. Adalet istiyoruz. Eğer bir ülkenin hapishaneleri tıka basa doluysa, 10 kişilik koğuşlarda 25-30 kişi kalıyorsa bir sorun var demektir. Eğer devleti yönetenler, adaletten uzaklaşmışlarsa, bırakın adaleti getirmeyi, adaletsizliği perçinliyorlarsa bu ülkede bir sorun var demektir." görüşünü paylaştı.
Yanında getirdiği iki su örneğini gösteren Kılıçdaroğlu, "Doğanın da adaleti var değil mi?" diye sordu.
Kılıçdaroğlu, bir elindeki temiz suyu göstererek, "Bu Ergene Nehri'nin kaynağından alınan su, içilecek su, Allah'ın bize verdiği su", diğer elindeki kirli suyu göstererek ise "Bu bizim kirlettiğimiz su." ifadesini kullandı.
Doğanın adaletinin burada görüldüğünü dile getiren Kılıçdaroğlu, "Nasıl olur da bu su bu hale gelir? Bu suyu bu halden bu hale kimler getirdi ve bunun sorumlusu kim? Kim bu ülkeyi yönetiyor? Bu ülkeyi yönetenler nerede? Meydanlarda toplantı yapıyorlar, 'Ergene'nin suyu içilecek hale geldi' diye. Buyurun beyler için, içebiliyorsanız. Hiçbir canlının yaşamadığı bir su bu. Doğanın adaleti yok mu?" sorularını yöneltti.
Doğanın da bir adaletinin olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Eskiden bu suda balıklar vardı. Eskiden kuşlar gelir, bu suyun kenarında su içerlerdi. Eskiden bu suda insanlar, çocuklar yüzerdi. Ne oldu da bu hale geldi?" diye konuştu.
Adalet, hak ve hukuku sağlayacak olanların, toplumun vicdanı olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Adalet demek, haksızlığa karşı isyan etmek demektir. 'Bu yanlıştır' demektir. Toplumsal bir tepki göstermek demektir. Haksızlık karşısında susmamaktır. 'İnançlıyız' diyorlar. İnançlıysanız neden sevgili Peygamberimizin söylediği 'Haksızlıklar karşısında susan, dilsiz şeytandır' demiyorsunuz? Adalet soylu bir kavramdır. Eğer bir ülkede adalet varsa, can ve mal güvenliği var demektir. Eğer bir ülkede adalet varsa, insanlar düşüncelerini özgürce açıklarlar. Kimse düşüncesinden ötürü hapse atılmaz. Kimse farklı bir şey söyledi diye üniversiteden atılmaz. O zaman biz aklımızı kullanmayacağız da ne yapacağız? Devleti yönetenlerin adalet konusunda sorumluluğu vardır. Hazreti Ali ne diyor? 'Devletin dini adalettir' diyor. Doğru mu doğru. Hazreti Ömer ne diyor? 'Dicle'nin kenarında eğer bir koyun kaybolursa, sorumlusu benim' diyor. Hangi gerekçeyle bunu söylüyor. Adalet gerekçesiyle söylüyor bunu. 'O koyunu bulamaz, çalındı, ama o koyunu ben bulmak zorundayım. O koyunu bulacağım ve ona teslim edeceğim' diyor. O zaman devletin yönetiminde adaletin olduğu çıkar ortaya."
(Sürecek)
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.