CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, düzenlediği basın toplantısında Demokratikleşme Paketi'ni  değerlendirdi..

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün açıkladığı Demokratikleşme Paketi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeminde.

İşte CHP liderinin konuşmasının satırbaşları:

- Cumhuriyeti kimse bize altın tepsi içinde sunmadı. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir dedik gereğini yaptık.

- Halkın siyaseti öznesi haline getirdik. Medeni kanundan ceza hukukuna kadar büyük devrimler yaptık. Kadın haklarını önce biz tanıdık.

- Bu adımların tamamı dünya tarihinde eşi benzeri olmayan adımlardı. Bu adımları atamayan Ortadoğu ülkelerinin içler acısı halini götürüyoruz. Biz bu adımları attığımız için bu bölgenin örnek ülkesiyiz. Mustafa Kemal ve arkadaşlarını şükranla yağdediyorum.

- Halkımızla birlikte el ele çok partili seçimi hayata geçirdik. İsmet İnönüseçimleri kaybedince "Bu yenilgi benim en büyük zaferimdi" demişti. Çünkü kazanan Cumhuriyet oldu.

- Egemenlik millete devredildi.

- Bu büyük devrimin altında imzası olan İsmet İnönü'yü de rahmetle yağdetmek isterim. Birçokları ellerindeki iktidar gücünü asla devretmezken o gücünü halka devretmeyi kabul etti.

- Kazanan HEP demokrasi oldu, özgürlük ve adalet oldu. Halkımız her seferinde demokrasiden yana tavır aldı. Biz dünyada ne varsa Türkiye de ona layıktır dedik.

- 1970'li yıllarda emeğin yanında durduk. Sosyal demokrasiyle emekçinin haklarını koruduk. Çalışma haklarını yeniden kurduk.

- Bu büyük devrime imza atan Bülent Ecevit'i de rahmetle anıyorum. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diyoruz. İşte insana değer veren onlardı. Bu devrimler öyle güçlü devrimlerdi ki darbeler bile o devrimleri silemedi.

- Cumhuriyet'in olmadığı, çok partili düzenin olmadığı bir Türikey'yi kabuslarımızda bile göremeyiz. Bu gemi çağdaşlığın yolunda ilerleyecektir.

Çok açık söylüyorum:

- Türkiye'nin demokratikleşme tarihi dün başlamadı. 90 yıllık bir mücadeledir.

- Bu bedelleri yok sayma kimsenin haddine değildir. Bu 90 yılda işkencehanelerde işkence gören gençler var.

- Bu mücadele için ölenler var. Ahmet Taner Kışlalılar. Uğur Mumcular var.

PEKİ SON 11 YILDA NE OLDU?

- Bugün geldiğimiz nokta Türkiye'nin hak ettiği nokta değil. Atılması gereken adımları atmadık. Türikey bütün demokratikleşme sıralarında geriye götürdü.

- Örneğin, BM tarafından açıklanan İnsani Gelişmişlik sarılamasında 2002'de 85 bu yıl 90'ncı sıradayız.

- Türikye hala melez demokrasi olarak tanımlanıyor. Yarı özgür bir ülke olarak tanımlanıyor.

- 2002'de tutuklu vekil yoktu. Bugün Meclis açılıyor ve 7 vekil tutuklu. Seni seçeni milli irade sayıyorsunda, bu vekilleri idarecileri seçenleri niye milli irade saymıyorsun?

2002'de cezaevinde 59bin vatandaş vardı, bugün 135 bin. Tam 2 bin 776öğrenci hapiste, parasız eğitim isteyenler hapiste.

- 121 faili meçhul yaşadık, Hrant Dink cinayetindeki sorumluluğu bulunan herkes terfi ettirildi. Bunlardan biri önce vekil sonra da bakan oldu.

- Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Mehmet Ayvalıtaşı, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, 18 aylık Mehmet Uytun'u da rahmetle anıyorum.

- 2003'ten beri 5 bin 600'den fazla işkence vakası yaşandı. Pozantı'da küçücük çocukların ırzına geçildi.

- Yargı bağımsızlığı bitti. Deniz Feneri davasında herkes kollandı, yolsuzluğu araştıran savcılar ceza aldı.

YÖK ile birlikte üniversiteler üzerindeki baskı sürüyor. Özerk üniversiterafa kaldırıldı. Demokrasi kültürü darbe dönemleri kadar ağır tahribatına uğradı. Toplumsal uzlaşı, sağ duyu gibi temel demokratik değerler yok sayıldı.

- Paketteki bir çok şeyi biz zaten söylemiştik. Bu paket bir işe yaramaz YAZETE