KCK iddianamesinden çıkan şok gerçek
PKK’nın 30 askeri şehit ettiği iki ayrı saldırının istihbarat bilgilerini, medyada örgütlenen KCK Basın Komitesi’nin verdiği belirlendi.
KCK davasına ilişkin hazırlanan 3. iddianamede basın komitesinin, KCK/PKK terör örgütü lehine ülke çapında bir istihbarat ağı oluşturduğu öne sürüldü. İddianameye göre, çok sayıda askerin şehit olduğu Gabar ve Aktütün saldırıları, basın komitesinin örgüte ilettiği gizli askeri belgeler doğrultusunda gerçekleştirildi.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi,KCK’nın basın komitesine yönelik hazırlanan 3. iddianameyi kabul etti. İddianame, ülke güvenliğini tehlikeye düşürecekçoksayıdaaskerigizli belge, krokiveplanın PKK’nın eline nasıl geçtiğini gözler önüne serdi.Örgütün yayın organlarından ele geçirilen ‘gizli’ belgeler arasında toplam 30 Mehmetçik’in şehit düştüğü Gabar Dağı ile Aktütün Karakolu’na ilişkin eylem öncesinde çekilen fotoğraf, görüntü ve sunumlar da yer aldı.
3 AY SONRA 13 ŞEHİT
Bu sunum ve belgelerin PKK’ya iletilmesi ile saldırıların gerçekleştirildiği öne sürüldü. İddianamede KCK’nın basın komitesinin bir istihbarat ağı gibi çalıştığı suçlaması yöneltildi. Bununla ilgili olarakDicleHaber Ajansı’ndan (DİHA) ele geçirilen dört belge dikkat çekti. İstanbul Fırat Basım Yayın Dağıtım ve İstanbul DİHA’dan “GABAR (1529 RT. 3858).121” ve “GABAR (1529 RT. 3858).9370.ppt” isimli sunumlar elde edildi. Belgenin, Şırnak iliGabarDağı’ndaki 1529 rakımlı tepeden -rakımölçere sahip biri tarafından- çevreyi 360 derece gösterir şekilde 21Haziran 2007’de çekildiği tespit edildi. 07 Temmuz 2007’de İstihbarat ve İKKŞB. tarafından üzerinde son değişikliklerin yapıldığı ve sunumhaline getirildiği, sunumda güvenlik açısından stratejik tepelerin yerlerinin ve adlarının gösterildiği belirtildi.
Bugün gazetesinden Tolga Atar'ın haberine göre, sunumun oluşturulmasından yaklaşık 3 ay sonra 08 Ekim2007 tarihinde GabarDağı’nda bulunan güvenlik güçlerine karşı terör örgütünün saldırısı sonucu 13 askerin şehit olduğu belirtilerek bu bilgilerin PKK’nın eline geçtiği kaydedildi. İstanbul Fırat Basım Yayın Dağıtım ve İstanbul DİHA’dan elde edilen bir diğer belgede ise Kuzey Irak’- taki Basyan bölgesi ile Aktütün Jandarma SınırKarakolu içerisinden çevredeki stratejik tepeleri gösteren fotoğraflar bulunduğu belirtildi. Aktütün Jandarma Sınır Karakolu ve çevresinin tüm hassas noktalarını kapsayan veKuzey Irak’tan gelişi de gösteren fotoğrafların askeri gizliliğe haiz belgeler olduğu vurgulandı. Belgelerin PKKterör örgütüne ulaştırılmış olma ihtimalinin, 03Kasım 2008’de Aktütün Jandarma SınırKarakolu- ’na yapılan saldırı sonucu 17 askerin şehit olmasıyla kuvvetli hale geldiği kaydedildi.
JANDARMA BELGELERİ ÖRGÜT ELİNDE
Yine aynı adreste jandarma tarafından hazırlanan ve Küpeli Dağı’na ait sığınak fotoğraflarını içeren 15 sayfalık sunum ele geçirildi.Güvenlik güçlerince hangi noktaların deşifre edildiği ve bilindiği ile ilgili önemli ve ‘Hizmete Özel’ bir sunumun terör örgütüne ait bir kurumdan çıktığı vurgulandı.DiyarbakırDicleHaber Ajansı’ndan elde edilen 1081 sayfa “Access” belgesinde de her sayfada bir şahsın kimlik bilgilerinin yer aldığı ve açıklama kısmında şahısların ne tür örgütsel faaliyetler gösterdiği, şahsın yakalanması durumunda nasıl bir prosedür uygulanacağının yer aldığı belirlendi.Örneğin, Ali Cabir adlı bir şahsın KCK/PKKterör örgütü KONGRA-GEL Lübnan yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiği, Türkiye’ye giriş yapacağı ve mülakata alınması gerektiği belirtildi. Belgenin emniyet, MİT, Jandarma veya istihbarat gibi bir birimeait programolduğu ya da istihbarat birimleri tarafından sınır kapılarına gönderilen bilgiler olduğu anlaşıldı.
Radyodan dağa şifreli mesaj
Terör örgütünün eylem yapacak militanlarıyla medya üzerinden nasıl haberleştiği, KCK iddianamesine giren Kadri Cihan isimli şüphelinin ifadesiyle deşifre edildi. Cihan, örgüt yöneticilerinin radyo üzerinden şifreli haberleşmelerini şöyle anlattı: “Mezopotamya Radyo kanalı üzerinden kırsal alanda bulunan örgüt mensupları kendi aralarında şifreli eylem talimatları ve mesajlar göndermektedirler. Telsiz herbirimde olmadığından ve sürekli dinlenemediğinden, ayrıca frekans sorunu da olmasından dolayı radyo tercih ediliyor. Radyo her birimde bulunmak zorunda. Bizler sadece Mezopotamya Radyo kanalını dinlemekteyiz. Dinlemiş olduğumuz radyodaki müzik pr ogramlarının içerisinde bir örgüt mensubunun diğer bir örgüt mensubuna veya buluşma yapmak için önemli milislere anlayacağı şekilde şifreli şarkı isteyerek mesaj göndermektedir. Buna basit bir örnek olarak bir yerden bire yere intikale giden bir gruba, pusu atıldığını öğrenen diğergrup, pusu atılan grup için radyo kanalından konuya uygun birşarkı, örneğin “gitme gitme” şeklindeki şarkıyı istekte bulunur. Mesajla istek tamamlanır.”
Gazete dağıtıcıları örgütün ajanı
KCK iddianamesinde, Gizli Tanık Cemile, örgütün basın komitesinin faaliyetlerini şöyle anlattı:
♦ Yapılan kundaklama,ses bombası bırakma,araç yakma gibi eylemler mail yoluyla DİHA ya da ANF’ye bildirilir ve eylem bu basın-yayın organlarında yayınlanır. Hatta bazı eylemler kameraya alınarak DİHA’ya elden götürülür.
♦ Gazete dağıtıcıları kitle ile birebir irtibatlı olduğu için,aileleri eylemlere çağırmakta ve bölgesinde örgüt adına istihbarat bilgileri toplamaktadır.
♦ Dağıtıcılar ayrıca istihbarat çalışmaları neticesinde bölgelerinde kırsal alana aktarılabilecek şahısları tespit eder ve eleman aktarımcısı ile bu şahsı irtibatlandırır.Eleman aktarımı yapan şahıs,bunu kırsala aktarır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.