Kavaf referandumu BM’ye taşıdı
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Birleşmiş Milletler'de CEDAV toplantısında Türkiye'de kadına ayırımcılığa karşı yürütülen çalışmaları anlattı.
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Birleşmiş Milletler Kadına Karışı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) toplantısına katılarak, Türkiye'nin 6. Dönemsel Raporu hakkında konuşma yaptı ve CEDAW delegasyonu ile üyelerine, raporu savundu.
Kavaf'la beraber, BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ertuğrul Apakan, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Güldal Akşit, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü temsilcileri ve diğer bürokratlar katıldı.
Kavaf, CEDAW delegasyonuna yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması, kadın erkek eşitliğinin sağlanması, cinsiyete dayalı ayrımcılığı besler nitelikteki toplumsal gelenek ve uygulamaların eşitlik temelinde dönüştürülmesi konularında gerekli kararlığa ve iradeye sahip olduğunu vurguladı.
TBMM'de 2010 yılı Nisan-Mayıs aylarında kabul edilen Anayasa değişikliği paketinin kadın erkek eşitliği açısından önemli değişiklikler içerdiğini kaydeden Kavaf, şöyle konuştu:
''Bu değişiklik çalışmaları kapsamında Anayasanın 10. maddesinde yer alan 'Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür' ifadesinden sonra gelmek üzere, 'Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz' hükmü eklenmiştir. Parlamentoda kabul edilen Anayasa değişikliği paketi Eylül ayında yapılacak referandumun ardından kesinlik kazanacak olmakla birlikte, yapılan değişiklik çalışması, Türkiye'de kadın erkek eşitliğinin yaşama geçmesini amaçlayan geçici özel önlemlerin Anayasal zemin kazanmasına yönelik olarak yasama organının isteğini ve kararlılığını ortaya koymaktadır. Bu değişiklik, aynı zamanda CEDAW Sözleşmesi'nin 4. maddesinin Türk mevzuatına yansıtılması açısından da önem arz etmektedir.''
BM'deki sunumunda Anayasa değişikliği paketi ile gündeme gelen geçici özel önlemlerin Türkiye tarafından eğitim, istihdam, yoksullukla mücadele alanlarında halihazırda uygulanmakta olduğunu ifade eden Kavaf, Anayasa değişikliği gerçekleşirse bu uygulamaların Anayasal zemin kazanmış olacağını söyledi.
-EĞİTİM VE OKULLAŞMA ORANI-
Konuşmasında Türkiye'de eğitimkonusuna da değinen Devlet Bakanı Kavaf, kız çocukları açısından sorunların halen varlığını sürdürmesine rağmen, eğitim alanında Türkiye'nin son yıllarda kaydettiği gelişmenin çok çarpıcı olduğunu belirtti.
Kavaf, son beş yılda kızların okullaşma oranlarındaki artışın erkeklere göre daha yüksek düzeyde olduğunu ifade ederek, bu durumun toplumsal cinsiyet eşitsizliğini giderme yönünde olumlu bir gösterge olduğunu kaydetti.
Bakan Kavaf, Türkiye'deki eğitim çalışmaları konusunda bazı istatistiki bilgiler vererek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bir önceki raporun sunulduğu 2005 yılından bugüne, özellikle ilköğretimde cinsiyet uçurumu kapanma noktasına gelmiştir. 2005-2006 öğretim yılında yüzde 5.13 olan kız ve erkek çocuklar arasındaki net okullulaşma farkı, 2009-2010 öğretim yılına gelindiğinde binde 52'ye gerilemiştir. Ülkemizin hedefi, 2013 yılına kadar ilköğretimde okullulaşma oranını kız ve erkek çocuklar için yüzde 100'e ulaştırmaktır. 2005 yılı verilerine göre yüzde 19.7 olan yetişkin kadınlardaki okumaz yazmazlık, 2009 yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre yüzde 13.8'e gerilemiştir. Bu okumaz yazmazlık oranının da oldukça fazla olduğunun farkındayız. Ancak 6. Ülke Raporunda sözü edilen Ana Kız Okuldayız Kampanyası ve benzeri okuma yazma kampanyaları ile bu gelişmeyi daha da ileri noktaya taşımak konusunda kararlıyız.''
-KADINLARIN İŞ GÜCÜNE KATILIMI-
Türkiye'nin genç nüfusa sahip bir ülke olmasından dolayı her yıl ortalama 900 bin kişinin çalışabilir nüfusa dahil olduğunun altını çizen Kavaf, çalışabilir nüfustaki artış, tarımsal istihdamdaki çözülme ve niteliksiz işgücünün büyüklüğü nedeniyle işsizliğin önemli bir sorun haline geldiğini, tarım başta olmak üzere kayıt dışı istihdamın yüksek olduğunu ve tüm bu sorunların, kadınları erkeklerden daha fazla etkilediğini söyledi.
Kadınların işgücüne katılımları ve istihdam oranlarının oldukça düşük olduğunu belirten Bakan Kavaf, ''Bunun en önemli nedenlerinden biri köyden kente göçün yoğun olarak yaşandığı Türkiye'de, köyde işgücü içinde görülen kadının kente geldiğinde yeterli eğitim ve mesleki bilgi beceriye sahip olmaması nedeniyle kent işgücü piyasasına girememesi, işgücü dışında kalarak genellikle ev kadını olmasıdır. Ancak bu olumsuzluklara karşın, Türkiye'nin bir önceki ülke raporunun sunulduğu 2005 yılında yüzde 23.3 olan kadınların işgücüne katılım oranı, 2009 yılına gelindiğinde yüzde 26'ya yükselmiştir'' dedi.
Kavaf, sunumun ardından, CEDAW üyeleri ve delegasyonundan gelen soruları cevapladı.