KARAYILAN O KURUMUN İSMİNİ NEDEN VERMEDİ?
PKK ile 2005'te başlayan süreçte aracı olan kurum kimdi? Karayılan süreçle ilgili bilgi verirken o kurumun ismini neden vermedi. Oslo Görüşmeleri nasıl başladı?
PKK'nın çekilme kararını açıklaması sonrası orada bulunan Türk gazetecilere Kandil'deki bir dağ köyünde özel röportaj veren terör örgütünün Kandil'deki yöneticisi Murat Karayılan, Oslo Görüşmelerine ilişkin çok çarpıcı bilgiler verdi.
Kamuoyuna ilk kez açıklanan bu bilgiye göre "isminin verilmesini ısrarla istemeyen" bir yabancı kuruluş, 2005 yılında PKK ve hükümetle temasa geçiyor. 2006 yılında bu görüşmeler sistematiğe bağlanıyor ve 2008'den itibaren de Oslo Görüşmeleri başlıyor.
Bu konuda ilk kez bu kadar açık konuşan Karayılan, süreci başlatan o kurumun ismini açıklamıyor.
Peki o süreci başlatan yabancı kurum kimdi? Amacı neydi?
Murat Karayılan o kurumun ismini vermekten neden ısrarla kaçtı?
Karayılan'ın verdiği özel röportajdaki gazetecilerden birisi olan Vatan Gazetesi Yazarı Ruşen Çakır'ın o röportajından ilgili bölüm;
"Devletle bizim aramızda aracı olan, isim vermeyeceğim çünkü ısrarla isimlerinin vermesini istemiyorlar, ama uluslararası ve tanınan bir kurum. Bunların bizimle iletişime geçmesi ilk görüşmemiz 2005’de oldu. 2006’da da ilişkiler sistematik oldu.
Bunların şartı şuydu: Evvela gizlilik şartı koyuyor. Basına kapalı olacak. Yönetiminizde dar bir kesim bilecek. Herkes bilmeyecek. İşte yetkili yönetim kaç kişi? Sorudular. Dedim ki 11 kişi. ‘Tamam bu 11 kişi dışında kimse bilmeyecek.’ Böyle birkaç görüşmede sistematik, karşı tarafla da görüşüyorlar.
Türkiye’de önce Başbakan’la görüşmüşler. Başbakan onları MİT’e yönlendirmiş. Demiş, ‘O benim temsilcim’. 2006’dan, Emre Taner’in müsteşarlığı döneminden bahsediyorum. Bu sonradan 2008 Eylül ayında karşılıklı görüşmeye dönüştü. Başlangıçta onlar arada mekik dokuyordu. Mesajlar iletiyorlardı. 2008’de onlar bizim bir heyetimizi alıp götürdü. Biz oradan baktık bayağı yetkileri var. Özel uçak kaldırabiliyorlar. O zaman Oslo’da görüşme oldu.
Bizzat görüşmede yoktum. Hep istedim ama prensip olarak şehirlere inmiyorum. O zamandan beri bizim anladığımız, direkt bizimle irtibata geçme tercihi ağır basıyor. Biz de hep yok dedik. İmralı bu işin içinde olmazsa olmaz. Biz yürütmedik. Biz paralel yaptık. Nasıl? Diyelim her Oslo görüşmesi öncesi, aslında hepsi MİT mi değil mi bilmiyoruz, asker olduğunu zannetmiyorum ama belki Dışişleri bürokratları olabilir bu kişilerin arasında. Hakan Fidan ilk görüşmeye geldiğinde MİT’te değildi, Başbakan’ın temsilcisi olarak bulundu. Söylemeyeyim ama Oslo’dan sonra da başka bir yerde görüşme oldu.
Kaynak: Vatan Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.